Eğitim olanaklarından yararlanamama, işgücü piyasasına katılımın düşük olması, iş gücü piyasanın kadınlara yönelik ayrımcı tutumu kadın yoksulluğunu artırıyor.
ANKARA- İşgücü piyasasına katılımın düşük olması, piyasanın kadınlara yönelik ayrımcı tutumu, eğitim imkanlarından yararlanamama, buna paralel olarak geleneksel kadın rol modeliyle yetiştirilmek ve kadına gelir elde etmek için zaman kalmaması kadın yoksulluğunu artırıyor.
TEPAV Yönetişim Çalışmaları Araştırmacısı Ülker Şener tarafından hazırlanan Kadın Yoksulluğu Değerlendirme Notu yayımlandı. Not'ta kadın yoksulluğu ile mücadelenin önemli bir ayağını güçlendirme çalışmalarının oluşturmalısı gerektiği belirtilerek, "Güçlendirme kadının yapabilirliklerinin farkına varmasını, hayatı üzerine düşünmesini ve müdahale etmesini beraberinde getirecektir" denildi. Not'ta şu ifadelere yer verildi:
"Toplumsal eşitsizliklerin temelinde eşitsiz güç ilişkileri yer almaktadır. Yoksulluk elbette salt bir kadın sorunu değildir. Ancak kadınların daha yoksul olmasının ve etkilerini daha derinden hissetmesinin gerisinde hem toplumsal düzlemde hem de hane içinde kadınla erkek arasında var olan eşitsiz güç ilişkileri bulunmaktadır. Bu güç ilişkilerini değiştirerek, insan odaklı politikalar uygulayarak, eşitliğe ve iyi yaşam koşullarına doğru yol alınabilir."