TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Politika Notu / H. Ekrem Cunedioğlu
“Başarı mutluluğun anahtarı değildir, mutluluk başarının anahtarıdır. Eğer yaptığınız işi seviyorsanız, başarılı olursunuz.”
Albert Schweitzer
Türkiye ekonomisi uzun süredir verimlilik kaynaklı yapısal sorunlar yaşamaktadır. Ülkenin büyüme performansı büyük ölçüde faktör girdilerine dayanmakta, büyümeye toplam faktör verimliliğinin (TFV) katkısı ise zayıf kalmaktadır. IMF (2019) hesaplamalarına göre 2002–2006 döneminde yüzde 1,9 olan yıllık ortalama TFV artışı, 2010–2018 döneminde yaklaşık sıfır seviyesine gerilemiştir. Acemoğlu ve Üçer de (2020), 2007 sonrası büyümenin “düşük kaliteli” bir yapıya büründüğünü, teknoloji yatırımlarının sınırlı kaldığını ve verimlilik artışı görülmediğini vurgulamışlardır. Bu tablo, Türkiye’nin uzun vadede sürdürülebilir büyüme patikasına geçebilmesi için verimlilik odaklı reformlara ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.
Türkiye’de işgücü verimliliği rakip ülkelere kıyasla hala geridedir. Örneğin OECD verileri, 2011-2021 döneminde çalışılan saat başına GSYH’nin (SGP bazında) Türkiye’de yıllık bileşik yüzde 3,65 hızla arttığını ancak 2021 itibarıyla düzey olarak Türkiye’deki bu verimlilik göstergesinin AB27 ortalamasının yüzde 23,5 gerisinde olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin 2002 sonrasında başlayan hızlı verimlilik yakınsaması süreci 2014’e kadar sürmüş, 2014 sonrasında ise Türkiye, yataya yakın ama azalan bir göreli verimlilik eğilimi sergilemiştir (Şekil 1). Diğer taraftan, OECD’nin 2024 yılı Verimlilik Göstergeleri İncelemesi’nde yer alan verilere göre Türkiye verisi bulunan OECD ülkeleri arasında mikro ölçekli imalat firmaları ile büyük ölçekli sanayi firmaları verimlilik farkının en yüksek olduğu ülke konumundadır. 250+ çalışanı olan imalat şirketlerinin ortalama çalışan başına katma değeri 100 kabul edildiğinde, aynı değer mikro ölçekli imalat işletmelerinde 12,35, küçük ölçekli imalat şirketlerinde 29,06 ve orta ölçekli imalat işletmelerinde 48,97’dir (Şekil 1). Polonya, Çekya ve Macaristan gibi kıyas ekonomilerde her ölçek için bu farkın Türkiye’dekinden az olduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla Türkiye’nin verimlilik sorununun ideal çözümü sadece genel verimlilik düzeyini yukarı çekmeyi değil, ölçekler arasındaki verimlilik farklarını azaltmayı da kapsamalıdır.
Politika notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
12/03/2025
11/03/2025
04/03/2025
03/03/2025
03/03/2025