Vergi indirimlerinin başladığı Mart ayından sonra otomobil satışları artarken, taşıt kredisi stoku düşmeye devam etti.
ANKARA- Vergi indirimlerinin başladığı Mart ayından sonra Türkiye'de ilk kez taşıt kredisi stoku düşerken otomobil satışları arttı.
TEPAV Küresel Kriz Çalışma Grubu tarafından hazırlanan "Otomotivde vergi indirimleri: Şirketlerin yeniden vadeli mal satmaya başladıklarını mı, birikimlerini koruyabilen tüketicilerin olduğunu mu gösteriyor?" başlıklı politika notu yayımlandı. Not'ta küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini azaltmak için Mart ayı içinde belirli mal gruplarında vergi indirimlerine gidildiği hatırlatılarak, otomotiv sektöründe 2008'in Kasım ve Aralık aylarında yüzde 60'lara yaklaşan daralmanın ardından vergi indirimlerinin etkisiyle bir önceki yılın aynı dönemine göre artış gözlendiği bildirildi. Tüketicilerin vergi indirimlerini fırsat olarak değerlendirdiği, satışların binek otomobil pazarında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 arttığı ifade edilen Not'a şöyle devam edildi:
"Taşıt kredisi ve otomobil satışları verilerinin son yıllardaki seyri incelendiğinde, her iki serinin birlikte hareket ettiği gözlenmektedir. Benzeri bir eğilim son krizle birlikte de kendini göstermiştir. Yıllık binek otomobil satışlarının düşüş eğilimine girdiği Temmuz ayından itibaren TL cinsi bireysel tüketici kredileri de azalmaya başlamıştır. Her iki seride düşüş, vergi indirimlerinin başladığı Mart ayına kadar devam etmiştir. Mart ayından sonra ise otomobil satışları artarken, taşıt kredisi stoku düşmeye devam etmiştir."
Politika Notu'nda kredilerdeki daralmaya rağmen otomobil satışlarının artmasının, 2-2,5 milyar TL düzeyinde olan harcamaların finansmanında çoğunlukla tüketicilerin kişisel birikimlerini ve/veya satıcı kredilerini kullandıklarını gösterdiğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yerverildi:
"Satıcı kredilerinin yoğun olarak kullanılması durumunda önümüzdeki döneme ilişkin risk artmaktadır. Stoklarını düşürmek için aşırı risk alan satıcı şirketler ödenmeyen alacaklardan dolayı zarar görebilecektir. Öbür taraftan tüketicilerin birikimlerini kullanmaları olumlu bir gelişmedir. Tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerinin düzelmeye başladığı ve birikimlerin kolayca harcamaya dönüştürülebileceği yönünde bir sinyal olarak algılanabilecektir. Ayrıca, bu durum kriz yüzünden gelirini kaybeden kesimlerin yanında, bu dönemde kişisel birikimlerini koruyabilen ve hatta artırabilen kesimler olduğu yönünde sinyaller de içermektedir. "