TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.

Değerlendirme Notu / Berat Yücel, Sercan Sevgili
Sanayi büyümesiyle artan karbon yoğunluğu, Türkiye’yi yeşil dönüşümün merkezine yerleştiriyor. Rekabet gücü artık maliyetlerle değil; karbon ayak izini azaltma ve zincirini izlenebilir kılma becerisiyle tanımlanıyor.
İklim değişikliğinin küresel gündemde bir gerçek olarak kabulü ve Paris Anlaşması’yla yakalanan ivme, sanayi çağında yeni bir çözümün mimarı oldu. Artık sanayi üretiminden enerji güvenliğine, seyahatten evlerimize kadar alışkanlıkların değiştiği; önceliklerin ve olmazsa olmazların yeniden inşa edildiği bir dönemdeyiz.
Bu yeni gerçeklik koşullarında mercek sanayiye tutulduğunda, üretmek veya büyümek tek başına bir ülkenin gelişmişliği ya da güçlü rakiplerin olduğu yarışta ipi göğüslemesi için yeterli olmuyor. Çünkü çağın yeni gerçekliği, üretirken, büyürken ve rekabet ederken iklim değişikliğiyle mücadeleyi bir zorunluluk haline getiriyor.
Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik politikalar bugün yalnızca çevresel bir zorunluluk değil; küresel ölçekte ekonomik rekabetin de belirleyici unsuru haline geldi. Türkiye tam da bu dönüşüm eşiğinde bulunuyor. Bir yandan üretim kapasitesini ve sanayi tabanını güçlendirirken diğer yandan karbon yoğun üretim modelinin doğurduğu sosyal ve finansal maliyetlerle karşı karşıya. 2000’lerin başında imalat sanayisinin milli gelirdeki payı yüzde 15 civarındayken bugün yüzde 21. Üretim gücü arttı fakat bu büyümenin beraberinde getirdiği karbon faturası da ağırlaşıyor.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.