Mısır’da korkulan oldu. General Sisi, “meşru otoritenin” kendisi olduğunu göstermek için eylemcileri zorla dağıtmaya girişti. Bir dizi yasak getirdi. Yüzlerce insan hayatını kaybetti. Bu trajik olay sadece Mısır’ın geleceğinde belirleyici olmayacak çok ciddi tartışmaları da beraberinde getirecektir.
Günümüz dünyasının genel kabul görmüş değerlerine göre Mısır’daki gibi, politik nedenlerle devletin sivilleri öldürmesi asla kabul edilemez. Katliama dönüşen Mısır’daki müdahalenin psikolojik, siyasi, ahlaki ve hukuki sonuçları olması beklenir. Ancak Batı’nın olayların ilk gününden itibaren sergilediği tutum büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuş gibi görünüyor.
Başbakan Erdoğan haklı olarak çok sert eleştirilerini sürdürüyor. Batı ve bazı İslam ülkeleri, Mısır’da insanlık trajedisi ile çıkarlarını yan yana getirdiklerin de gözlerini ve kulaklarını kapatmayı uygun gördüler.
Mısır; jeopolitiği, İsrail ile ilişkileri, Filistin sorunundaki rolü, Arap Dünyasında ki etkisi nedeniyle Orta Doğu’da önemli bir yere sahip. Bu nedenlerden dolayı ABD, Avrupa Biriliği ve bazı İslam ülkeleri Mısır’ı dışlayan bir siyaset izleyemeyeceklerini gösterdiler. Onlar için önemli olan, Mısır’ın kendi politikalarına uyumudur. Mısır’da kimin, nasıl iktidar olduğu önemli değildir. Özellikle de Arap Baharı’nın sonuçlarını gördükten sonra. Nitekim bu tavırlarını Mursi’nin devrilmesinde açıkça gösterdiler. General Sisi’ye, geçmişe takılmamasını hızlı biçimde “demokrasiye” geçilmesini telkin ettiler.
Ancak General Sisi yaptığı katliamla sadece kendisini değil batılı destekçilerini de zor durumda bıraktı. Buna rağmen Batılı ülkeler Mısır’da yönetimi kınamaktan daha fazlasını yapmaya istekli olmayacaklardır. Bunun da bir dizi nedeni var.
ABD halkı ve politikacıları artık Orta Doğu’ya ve sorunlarına doğrudan bulaşmak istemiyorlar. Zaten öncelikli ilgi alanının Çin olduğunu saklamıyor. Öte yandan batıda ekonomik kriz devam ediyor ve kimse yeni kriz alanlarına para harcamak istemiyor.
Orta Doğu’daki savaşların, sivil savaşların, ayaklanmaların ekonomik, askeri ve politik maliyetlerinin çok yüksek olduğunu gördüler. Kaçarak zafer ilan edilecek Afganistan, trilyon dolarlık Irak savaşı ve büyükelçisini kurban verdiği Libya gibi.
İsrail’in ve Süveyş’in güvenliği ise General Sisi’nin sigorta poliçesi, bunlar, ona batı desteğini sağlıyor.
Elbette Batılı ülkelere söyleyecek çok söz var. Ancak, gelişmelerden çokta memnun olan bazı Arap/İslam devletlerini de unutmamak gerekir.