Hükümet, gösterileri sonlandırmak için yeni yollar, yöntemler arıyor. Göstericilerin hepsini aynı görmüyor ve her gruba farklı bir strateji ile yaklaşmayı deniyor.
Parlamentodaki ezici çoğunluğa, Erdoğan gibi güçlü bir lidere, geleneksel medya desteğine ve hatırı sayılır polis gücüne rağmen olayların böyle gelişmesi bazıları için pek anlaşılır görünmüyor. Bu tablo hükümetin iradesizliğinden ve zayıflığından kaynaklanmıyor. Sebep, sokaktaki örgütler niteliği ve olayların karakteri çünkü bunlar alışık olduğumuz geleneksel yapılardan ve olaylardan farklı.
Hükümetin yaptığı gibi göstericileri kabaca iki gruba ayırabiliriz. Birinci grupta yer alanların formel bir örgütleri, üye defterleri, lider ve merkezleri, geleneksel hiyerarşik yapıları, emir komuta sistemleri yok. Bunlar kristalize olmuş bir fikir sisteminden çok bir şeye karşı, değişik anlarda/zamanlarda bir araya gelebilen, çoğu zaman şiddetten uzak, soyut bir ağın parçası olan bireylerdir. Fiziki güçleri çok az olmakla birlikte, hayatın içindedirler ve oluşturdukları sosyal, psikolojik etki çok güçlüdür. Toplumda da hatırı sayılır bir karşılıkları vardır. Devletin fiziki gücü karşısında çok zayıf olmalarına karşı toplumu etkileme güçleri çok fazladır. Başka bir ifade ile güç konusunda devletle aralarında asimetrik bir ilişki vardır.
İkinci grupta yer alanların ise liderleri, yapıları, adresleri ve ideolojileri bizim için olmasa da, yasa uygulayıcılar için hiç de yabancı değillerdir. Polis, bunlarla yasal sınırlar içinde nasıl mücadele edeceğini bilir yeterli istihbaratı vardır ve çoğu zaman hazırlıklıdır. Çünkü bu bir “geleneksel polis işidir.” Simetriktir. Bu grupların toplumda fazla bir karşılığı da yoktur.
İki grubun aynı zaman ve mekanı paylaştıkları olaylar politik karar alıcılar ve polis için belirsizliklerin hakim olduğu zor ve yeni bir durumdur. Bu nedenle dünyanın her yerinde böyle hibrit, asimetrik sorunla karşılaşan hükümetler/polisler benzer tuzağa düşerler. Her yapıyı aynı görürler ve sorunu salt polisiye bir hadise olarak ele alırlar. Ancak, işin içine medya, özgürlükler, teknoloji ve kamuoyu baskısı girince bunun bilinenlerden farklı olduğu ortaya çıkar.
Bugün, Hükümetin grupları ayırması, her gruba farklı yöntemlerle yaklaşması resmi doğru okuduğunu gösteriyor. Ancak başarı iyi bir strateji kadar onu uygulayacak kadrolara da bağlıdır. Asimetrik sorunla uğraşanlar ani gelişmeler ve belirsizlik anlarında önemli kararların, üst düzey değil alt düzey amir/memurlar tarafından alınacağını unutmamalılar. Bu da yetki asimetrisidir. Küçük rütbeliler işlerini iyi yaparlarsa başarı sağlarlar, hatalı yaparlarsa büyük siyasi sorunlara yol açabilirler.