TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Selin Arslanhan Memiş
1. G20 Çin dönemi, 3-4 Eylül’de yapılan Hangzhou Zirvesi ile sona erdi. 2016 gibi farklı ülkelerdeki artan terör olayları ile güvenlik sorunlarına tanıklık ettiğimiz, bunun yanı sıra Brexit, ABD seçim gündemi gibi hem ekonomik hem siyasi projeksiyon tartışmaları ile dolu bir yıl devam ederken, Hangzhou Zirvesi’ne küresel gündemin ana meseleleri neler diye bakmakta fayda var. G20 Zirvesi’nde tüm liderlerin mutabakat sağladığı çerçevenin, son dönemde her ülkenin kendi yoğun gündemlerine rağmen ortaya çıkmış küresel gündemin ortak ana çerçevesi olduğunu unutmamak ve bu açıdan değerlendirmek gerekir. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in açılış konuşması ile başlayıp Hangzhou Sonuç Bildirgesi ile sona eren Zirve’nin tüm mesajları, G20’nin bu yıl bir 21.yüzyıl platformuna dönüşme çabasına işaret ediyor.
2. Çin yılında G20, kendini yeniden icat etme konusunda önemli bir adım attı. Güçlü, dengeli, kapsayıcı ve sürdürülebilir küresel büyüme için yeni bir yaklaşım ihtiyacı, bu yıl Zirve’de üzerinde durulan en önemli konuydu. Finansal piyasalardaki volatilite, uluslararası ticaret ve yatırımlardaki düşük artış oranları gibi sorunların yanı sıra, en çok işaret edilen sorun yine küresel büyüme oranlarının istenenden düşüklüğü oldu. Küresel büyüme ortalaması hala 2008 krizinden önceki dönemin altında seyrediyor. G20, 2008 sonrası her ne kadar küresel finansal krizin daha fazla derinleşmesini engellemek için başarılı tedbirler almış olsa da, bugün küresel büyümeyi yeniden hızlandırmak yapılması gerekenler G20’nin bugüne kadarki performansından niteliksel olarak farklı. Bunun nedeni ise büyümeyi hızlandıran faktörlerdeki değişim aslında; büyümenin niteliğinin değişiyor olması büyüme için yapılması gerekenlerin de niteliğini değiştirmeyi gerektiriyor. Bu yılki Zirve’de G20, küresel büyümeyi yeniden hızlandırmanın yeni bir yaklaşım gerektirdiğinin son derece farkında görünüyordu. G20’nin yeni bir strateji ile küresel büyüme oranlarını yeniden artıracak adımlara öncülük edebileceği ve bugünün küresel meselelerine çözüm sunabileceğine işaret eden bir mesaj seti tasarlanmıştı.
3. G20’nin yeniden anlam kazanması, G20 gündeminin son dönemin küresel eğilimleri ile yeniden şekillenmesi ile doğrudan ilişkili. Son yıllarda teknolojik dönüşüm ekonomik büyümeyi hızlandıran faktörlerde değişime yol açarken, bir yapısal dönüşüm sürecini de başlatmış oldu. G20’nin yeniden anlam kazanmasına yönelik atılan en önemli adım da, bu yılın yeni mesajlarının inovasyona dayalı sürdürülebilir büyüme etrafında kurgulanmış olmasıydı. Küresel büyümenin yavaşlamasının yanı sıra, yaşlanma, nüfus artışı gibi küresel demografik eğilimler ile artan ekonomik ve sosyal baskıya yönelik çözüm sunmanın yolunun inovasyona dayalı bir yeni yaklaşımdan geçtiği yönünde bir mutabakat vardı. Büyümenin yeni hızlandırıcılarının (new growth drivers) belirlenmesi ve inovatif bir küresel ekonomi inşa etme mutabakatı, G20’nin yeniden anlam kazanabilmesi için son dönemde atılan en önemli adım oldu.
Değerlendirme notunun tamamı için tıklayınız.