TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / H. Ekrem Cünedioğlu
Malumunuz, asgari ücret tespit dönemi yaklaştı ve asgari ücretin düzeyi ya da artış oranı üzerine fikir beyan edenlerin sayısı da artmaya başladı. Merkez Bankası ısrarla asgari ücrette bir karar ya da tavsiye mercii olmadığını belirtse de son enflasyon raporu toplantısında da ileriye dönük endekslemeye geçmeliyiz söylemini yineledi. Bu açıklamadan enflasyon bekleyişlerine mi yoksa Banka’nın resmi tahminine mi işaret edildiği tam anlaşılmıyor ancak söylemin özeti şu: Gelecek ay yapılacak görüşmelerde Kasım 2024 enflasyon verisi etrafında değil de 2025 yıl sonu enflasyonu beklentisi ya da tahmini etrafında gerçekleşmeli pazarlıklar.
Diğer taraftan, asgari ücreti belirleyen sosyal taraflar arasında yer almasalar da her sene muhalefet partileri de bir asgari ücret düzeyi öneriyor. Bu yıl ilk öneri net asgari ücret için 30.000 TL ile CHP’den geldi. Sayın Özel’in açıklamasından asgari ücretli için bir harcama sepeti varsaydıklarını, bu sepetin maliyetinin yıllık artışını yüzde 76 olarak hesapladıklarını ve bu nedenle asgari ücretin 30.000 TL’ye çıkarılması gerektiğini savunduklarını anlıyoruz. Bu açıklamadan bir gün sonra BBP, İYİ Parti, DEM Parti, Gelecek Partisi, YRP ve HÜDA PAR 25.000 TL ile 35.000 TL arasında net asgari ücret talepleri açıkladılar. Bu açıklamalarda 17.002 TL olan mevcut asgari ücretin yıl içinde alım gücünün ciddi şekilde azaldığı ve öncelikle bu kaybın telafi edilmesi argümanı öne çıkıyordu. Öne çıkan üç yaklaşımdan hangisinin doğru olduğunu tartışmak ne kadar gerekli bilmiyorum ama böyle bir tartışmaya girilecekse bir referans noktasına ya da rehbere ihtiyaç olduğuna eminim. En ideal rehberin de Türkiye’nin bir kısmını onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) sözleşmeleri olduğunu düşünüyorum.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.