TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Ece Berfin Ergezer
Dünyanın giderek daha “çok kutuplu” hale geldiği dış politika tartışmalarının bir parçası haline geldi. Günümüz dünyasının halihazırda ne ölçüde “çok kutuplu” olduğu tartışmalı olsa da giderek “çok kutuplulaştığı” bir gerçek. Bir yandan güç (power), önemli meseleleri etkileme kapasitesine sahip daha fazla aktöre yayılırken diğer yandan hem devletler arasındaki hem de devletlerin kendi içlerindeki kutuplaşma derinleşiyor.
Münih Güvenlik Konferansı sonrasında yayımlanan rapor, bu dönüşümün temel dinamiklerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Raporda, çok kutupluluk kavramı iki ana eksende ele alınıyor: Bir yandan küresel güç dağılımı giderek daha fazla ülkeye yayılırken diğer yandan ideolojik ve siyasi kutuplaşma uluslararası iş birliğini zorlaştırıyor. ABD, Çin, Avrupa Birliği (AB), Rusya, Hindistan, Japonya, Brezilya ve Güney Afrika gibi ülkeler raporda ayrı başlıklar altında incelenerek çok kutupluluğun farklı boyutları, fırsatları ve tehditleri analiz ediliyor. Bu kapsamlı inceleme, günümüz uluslararası düzeninin yalnızca ekonomik ve askeri güçle değil, aynı zamanda farklı yönetim modelleri, ideolojik yönelimler ve küresel ittifak stratejileriyle nasıl şekillendiğini de ortaya koymakta.
Tek Kutupluluk, İki Kutupluluk, Çok Kutupluluk veya Kutupsuzluk?
Raporda küresel sistemin hangi kutupsal yapıya evrildiği üzerine kapsamlı bir tartışma yer alıyor. Bir taraf, ABD’nin hala küresel sistemde baskın güç olduğunu ve dolayısıyla uluslararası düzenin hala tek kutuplu (unipolar) olduğunu savunuyor. ABD’nin askeri harcamaları, küresel savunma bütçesinin %40’ına denk ve 50’den fazla ülkede 128’den fazla askeri üssü bulunuyor. Öte yandan, ABD'nin küresel ekonomik gücü hala büyük ölçüde doların küresel ticaretteki hakimiyetine dayanıyor.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.