Gaziantep’te düzenlenen Türk-Alman Konferansı’nda, depremden etkilenen bölgelerde ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması için sürdürülebilir yatırımlar ve uluslararası iş birliği fırsatları değerlendirildi.
2023 yılında Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen yıkıcı depremin ardından yeniden yapılandırma çalışmalarında uluslararası iş birliğinin kritik bir rol üstlendiği bir kez daha anlaşılırken bu çerçevede Alman ve Türk iş dünyası temsilcilerini bir araya getiren ikinci “Türk-Alman Konferansı” 20-21 Kasım 2024 tarihlerinde Gaziantep Ticaret Odası’nın (GTO) ev sahipliğinde gerçekleşti.
Konferans, deprem bölgesinde ekonomik faaliyetlerin yeniden başlatılması ve artırılmasına yönelik iş birliği imkanlarını değerlendirmeyi amaçladı. Uzun vadeli kalkınma stratejileri, sürdürülebilir yatırımlar ve iş birliği teşvikleri, etkinliğin temel tartışma konuları arasında yer aldı.
“Afetin ilk gününden itibaren yanımızda olan Almanya’ya müteşekkiriz"
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, 6 Şubat 2023 depremlerinin dünya tarihinin en büyük afetlerinden biri olduğunu belirtti. Çeber, "Depremlerden sonra kaldırılan enkaz, Avrupa’nın birçok ülkesinin yüzölçümünden daha geniş bir alana yayıldı. Afetin ilk gününden itibaren yanımızda olan Almanya’ya müteşekkiriz" dedi.
“İş birliğini daha da geliştirmeye kararlıyız”
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ise Türkiye ile Almanya arasındaki köklü ilişkilere değinerek depremin hemen ardından Alman arama kurtarma ekipleri, ordu ve sivil toplum kuruluşlarının hızlıca harekete geçtiğini hatırlattı. Sorg, "Desteklerimiz sürüyor ve iş birliğini daha da geliştirmeye kararlıyız" ifadelerini kullandı.
“Almanya’nın desteği bizim için önemli”
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım ise iki ülke arasındaki güçlü ekonomik bağlara dikkat çekti. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, iş insanlarının yaşadığı vize sorunlarının çözümü ve taşıma kotalarının kaldırılması gibi konularda Almanya’nın desteğinin önemini vurguladı.
TEPAV’dan ekonomik görünüm ve çözüm önerileri
Konferans kapsamında Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü Gülbin Şahinbeyoğlu, “Türkiye'nin Ekonomik Görünümü: Deprem Sonrasında İyileşme Beklentileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Şahinbeyoğlu, deprem bölgesinde artan iklim ve afet risklerine dikkat çekerek sürdürülebilir kalkınma ve dijitalleşme odaklı politikaların önemini vurguladı.
"Deprem sonrası şehirlerin yeniden inşasında akıllı ve dirençli kent uygulamalarını merkeze alan politikalar geliştirilmeli. Tüm paydaşların katılımıyla kamu-özel sektör iş birliği artırılmalı" diyen Şahinbeyoğlu, TEPAV’ın saha çalışmalarından elde ettiği bulguları da paylaştı.
Panellerde çözüm ve iş birliği vurgusu
Etkinlik, “Deprem Sonrası Yönetim ve Kriz Önlemede İlgili Aktörler” ve “Deprem Öncesi ve Sonrası Özel Sektörün Rolü ve Faaliyetleri” başlıklı iki panelle devam etti. Türk ve Alman uzmanlar ile özel sektör temsilcileri, deprem süreçlerinde kurumlarının katkılarını ve ileriye yönelik önerilerini tartıştı. Panellerin moderatörlüğünü TEPAV Direktörü Gülbin Şahinbeyoğlu ve PwC Baş Ekonomisti Başar Yıldırım üstlendi.
B2B görüşmelerinde iş fırsatları ele alındı
Konferansın ikinci gününde katılımcılar, depremden ağır şekilde etkilenen bölgeleri ziyaret ederek durumu yerinde gözlemledi. Aynı gün düzenlenen B2B toplantılarında, Türk ve Alman iş dünyası temsilcileri olası iş birliği fırsatlarını değerlendirdi.
