TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
1. Türkiye'de kamu kaynakları ve yetkileriyle donatılmış Bölgesel Kalkınma Ajansları kurulması ihtiyacı, DPT'nin yürütmekte olduğu AB destekli bölgesel kalkınma programlarının uygulanması sürecinde ortaya çıkmıştır. AB'nin öngördüğü merkezi olmayan yapılanma prensibine göre, bahsi geçen bölgesel kalkınma programlarını yürüten, bu programlardan faydalanan ve bu programları izleyen aktörlerin, bir "çıkar çatışması" içine girmemeleri için birbirinden bağımsız kurumlar olması gerekmektedir. AB destekli bölgesel kalkınma programlarının bölgedeki faydalanıcıları İl Özel İdareleri, Belediyeler, KOBİ'ler, KOSGEB, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, sanayi, esnaf, ziraat ve ticaret odaları ile tarım kooperatifleridir. Programı Ankara'da DPT Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü (BGYUGM), bölgelerde ise BGYUGM'ye bağlı olarak çalışan Program Koordinasyon Merkezi, Program Uygulama Birimleri, Bölgesel Teknik Sekreterya ve programın kapsadığı bölgelerdeki illerde Yerel Teknik Sekreterya yürütmektedir. Ancak bölgedeki Program Koordinasyon ve Uygulama Birimlerinin tüzel kişiliğe haiz olmamaları ve DPT'ye doğrudan bağlı olarak çalışmaları, AB projelerinin uygulanması açısından idari, hukuki, mali ve teknik sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle Türkiye'nin katılım öncesinde bölgesel kalkınma fonlarından yararlanabilmesi amacıyla bölgedeki önceliklerin tespit edilmesi ve AB fonlarının bu tespit edilen önceliklere göre faydalanıcılara dağıtılabilmesi için bir bölgesel yapılanmaya ihtiyaç duyulmuştur.
2. DPT'nin 2003 yılı itibariyle uygulamaya başladığı AB destekli bölgesel kalkınma programlarının bütçesi 273,86 milyon €'dur. Bu bütçeye AB MEDA fonu kapsamında 232 milyon €, Türkiye ise 41,86 milyon € katkıda bulunmuştur. Bugün mikro-hibeler şeklinde formüle edilen AB yardımları, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasının ardından belediyelerin ve il özel idarelerinin proje tekliflerine açılacak büyük altyapı fonlarını da kapsayacağı beklenmektedir. Türkiye'ye 2007-2013 IPA katılım öncesi mali yardıları programı çerçevesinde, bölgesel kalkınmaya aşağı yukarı 900 milyon €'luk bir fon ayrılması beklenmektedir. Burada altı çizilmesi gereken önemli bir nokta IPA fonlarının, üniversiteler, tarım birlikleri, odalar ve diğer sivil toplum örgütlerinin hazırlayacakları projelere mikro hibeler halinde; belediyelerin ve il özel idarelerinin hazırlayacakları altyapı projelerine ise çok daha önemli miktarlarda aktarılacağıdır.
3. AB fonlarının, AB prosedürleri gereğince önceden belirlenen kriterlere göre seçilen proje tekliflerini finanse etmesi, iki temel nedenden ötürü Bölgesel Kalkınma Ajansları kurulması ihtiyacını doğurmuştur:
1. Bölgenin ihtiyaçlarının ve önceliklerinin bölgedeki tüm aktörlerin katılımıyla saptanması ve bu önceliklere göre proje çağrılarının yapılması ihtiyacı; 2. Belirlenen kriterlere uygun olarak, yerel ihtiyaçlara uygun proje üretme ve uygulama kapasitesinin geliştirilmesi ihtiyacı. AB projelerinin asıl uygulayıcıları belediyeler, il özel idareleri, odalar, üniversiteler ve diğer sivil toplum örgütleri olacağından, bu aktörlerin bölgedeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla çok sıkı işbirliği içinde bölgenin stratejik planını oluşturmaları ve bu plana göre hareket etmelerinin sağlanması Bölgesel Kalkınma Ajanslarının en temel görevidir.
4. DPT, kalkınma programlarının uygulandığı bölgelerdeki idari, insani ve teknik kapasitenin yeterli olmadığını düşünmekte ve AB destekli programların uygulandığı ilk yıllarda yürütücü kuruluş olmayı uygun görmektedir. DPT, kalkınma ajanslarının kuruluşuyla birlikte yeterli kapasitenin oluşturulmasından sonra bölgesel ölçekte kalkınma stratejilerinin oluşturulmasını bölgesel aktörlere bırakmayı ve yalnızca ülke sathına yayılmış bölgesel kalkınma ajanslarını izlemeyi ve koordine etmeyi planlamaktadır.