Bölgesel Gelişmede "Yeni" Bir Politika Aracı: Cazibe Merkezleri
Yakın zamanda Başbakan tarafından kamuoyuna duyurulan GAP Eylem Planı'ndaki ekonomik kalkınma önlemleri arasında Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep'te cazibe merkezleri kurulması yer aldı.
İddialı ismiyle kulağa yeni ve modern bir ekonomik kalkınma aracı olarak gelen cazibe merkezlerinin kökleri 1960'lı yıllara kadar uzanıyor. O dönemde geliştirilen büyüme kutupları kuramına (growth pole theory) göre devletin genellikle bölgesel mekânsal yapıyı dönüştürmek amacıyla cazibe merkezi olarak belirlediği kentlere kamu yatırımlarını yoğun bir şekilde yönlendirmesi amaçlanıyordu. Kamu desteğiyle yaratılan bu "yığılma" ekonomisinin bölgenin tamamı için yaratacağı yeni iş imkânları, üretim kapasitesinin artması gibi dışsallıklar sayesinde bölgesel ölçekte bir refah artışı sağlanması hedefleniyordu. 1960'lı yıllarda cazibe merkezleri politikasının popüler olması Keynesgil politikalar, merkezi yönetim ve planlama suretiyle kalkınma felsefesi ve buna bağlı olarak yukarıdan aşağıya hiyerarşik merkezi planlama pratiği ile de uyumlu olması ile açıklanabilir.