logo tobb logo tobbetu

“Almanya, Türkiye ve Suriye Mülteci Krizi” Toplantısı… ESI Kurucu Başkanı Gerald Knaus toplantıda, Avrupa’ya mülteci akınını ve Türkiye’nin “geri alım sözleşmesi”ni konu alan bir sunum yaptı.
Haber resmi
01/03/2016 - Okunma sayısı: 2965

ANKARA-  TEPAV ve Avrupa İstikrar Girişimi (European Stability Initiative, ESI) tarafından düzenlenen “Almanya, Türkiye ve Suriye Mülteci Krizi” konulu toplantı 26 Şubat 2016 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi.

TEPAV Avrupa Birliği Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp’in yaptığı açılış konuşmasının ardından söz verdiği ESI Kurucu Başkanı Gerald Knaus, Avrupa’ya mülteci akınını ve Türkiye’nin “geri alım sözleşmesi”ni konu alan bir sunum yaptı.  Sunumda, AB’nin Yunanistan ve İtalya üzerindeki mülteci yükünü azaltmak için yürürlüğe koyduğu yeniden yerleştirme programının açıkça iflas ettiğini belirten Knaus, artık AB’nin somut ve işler bir mülteci politikasına ihtiyacı olduğunu söyledi. Şu anda AB içinde iki kampın çözüm önerilerinin yarıştığını belirten Knaus, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir tarafta Merkel-Samsom kampının yaklaşımı var. Bu yaklaşım, ilk etapta Türkiye’nin geri alım sözleşmesini aktif olarak işletmeye başlamasının ardından, AB üyeleri içinde bir “gönüllüler koalisyonu” oluşturma amacında. İhtiyaç olan da aslında bir gönüllüler koalisyonu çünkü Brüksel’in yeniden yerleştirme politikasını tanımayan birçok AB üyesi ülke var. Bu plan kapsamında, Türkiye’den Yunanistan’a geçen mültecilerin kısa süre zarfında Türkiye’ye iadesi ve AB’nin Türkiye’den yılda belirli bir sayıda mülteci kabul etmesi öngörülüyor. Diğer tarafta ise Orban kampı var. Bu taraf, Orta Avrupa’nın etrafına duvarlar örerek, ülkelerde mültecilerin gelmekten vazgeçmesini sağlayacak politikalar geliştirerek hem Türkiye’yi hem de Yunanistan’ı bu krize karşı tek başlarına bırakmaya çalışıyor.”

İkinci kampın güçlenmesinin, Türkiye’yi bu güne kadar görmüş olduğu en muhalif Avrupa ile karşı karşıya bırakacağının altını çizen Knaus, bu nedenle Türkiye’nin geri alım anlaşmasını bir an önce uyarıya koymasını, buna karşılık da AB’nin vize liberalizasyonu ve Türkiye’den mülteci alımı konusunda tutabileceği sözler vermesi gerektiğini söyledi.

Knaus’un ardından kısa bir sunum yapan TEPAV İcra Direktörü Güven Sak, Suriyelilerin Türkiye ve Avrupa arasındaki diyalogu artırıcı bir mekanizma haline gelebileceğine dikkat çekti ve Suriyelilerin Türkiye ekonomisine dâhil edilebilmeleri yolunda gerçekleştirilebilecek projeleri örneklendirdi. Mülteci krizi ile birlikte aslında Türkiye’nin küreselleşmenin ne olduğunu ilk defa gördüğünü söyleyen Sak, Suriyelilerin Türkiye ekonomisine dâhil edilmesine, yeni fırsatların oluşturulmasına ve Suriyeli mültecilerin ürettiği ürünler için yurtdışında yeni pazarlara erişim sağlanması gerekliliğine dikkat çekti.

Sunumlardan sonra geçilen soru-cevap kısmında, yalnızca Almanya ve Türkiye’nin çabaları üzerinden bu krizin sürdürülebilir bir sonuca ulaşamayacağı ve tüm AB üye devletleri ve özellikle geçiş rotasında bulunan Balkan ülkelerinin de bu sürece aktif olarak katkı vermeleri gerektiği konusu tartışıldı.

Video

How Germany and Turkey can save liberal Europe and the EU debate on refugees - Gerald Knaus

Yazdır

« Tüm Haberler