TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Rapor / Ussal Şahbaz, Ali Sökmen, Merve Begüm Akıncıoğlu, Can İtez
Türkiye, Dünya Ekonomi Forumu’nun tanımına göre verimlilik odaklı bir ekonomiden yenilikçilik odaklı bir ekonomiye doğru dönüşüm geçirmektedir. Verimlilik odaklı ekonomiler maliyetleri düşürerek rekabet ederken, yenilikçilik odaklı ekonomiler küresel seviyede özgün katma değer yaratarak büyürler. Fikri mülkiyet hakları, yenilikçilik odaklı bir ekonominin ön koşuludur. Taklit ürünler üreten firmalar, fiyat üzerinden rekabet edebilseler de yenilikçilik odaklı bir ekonomiye geçişi sağlayamazlar.
Türkiye 2023 yılında ihracatını 500 milyar dolara ulaştırmayı, dünya ihracatından aldığı payı ise yüzde 1,5’e yükselterek uluslararası ticarette öncü ülkelerden biri olmayı hedeflemektedir. Ancak küresel ticaretin çehresi değişmektedir. Nitekim Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) çerçevesinde sürdürülen, 2001 yılında başlatılmış Doha Kalkınma Turu’nda yaşanan tıkanıklık nedeniyle küresel ticaretin yeterince serbestleştirilmesine yönelik beklentiler karşılanamamıştır. Bu durum, ülkeleri bölgesel ve ikili serbest ticaret anlaşmaları müzakere etmeye teşvik etmiştir.
Bu anlaşmalar arasında en dikkat çekici olanı, AB ve ABD arasında müzakereleri sürdürülen Trans Atlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı Anlaşması’dır (TTIP). Dünya ticaretinin üçte birini, dünya milli gelirinin ise yüzde 47’sini kapsayan bu yeni girişim, uluslararası ticarette dengeleri değiştirecektir. Fakat bu anlaşmanın olası etkilerini değerlendirirken iki ülke arasında uygulanan tarifelerin yalnızca yüzde 3 civarında olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle TTIP Anlaşması’nın ana hedefi, aslında çok taraflı sistemde üzerinde mutabakata varılamamış olan yeni oyun kurallarını uygulamaya geçirmektir. Bu yeni kuralların en önemlilerini yatırımlar, standartlar, bitki ve hayvan sağlığı, hammadde ve enerji, kamu alımları, yatırımcı devlet anlaşmazlıklarının çözüm KOBİ’ler ve Fikri Mülkiyet Hakları alanları ile ilgilidir.
TTIP’nin fikri mülkiyet başlığı, gerek AB gerekse ABD için büyük önem taşımaktadır. Bu başlık altında yasal yazılım kullanımına yönelik hükümlerin bulunması beklenmektedir. Türkiye’nin bu alandaki yeni oyun kurallarına uyum sağlayamaması halinde AB ve ABD pazarlarına erişimde engellerle karşılaşma riski bulunmaktadır. Öte yandan, korsana karşı daha güçlü ve uluslararası standartlarla uyumlu önlemlerin alınması, Türkiye ekonomisine fayda sağlayacaktır. Fikri mülkiyet haklarını güçlendirecek önlemler alınırsa hem Türkiye’nin özel sektörü daha rekabetçi hale gelecek, hem de uluslararası alanda sıkça gündeme getirilen fikri mülkiyet haklarının korunması konusundaki zafiyetlerin giderilmesi yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.
TEPAV’ın hazırladığı “Lisanssız Yazılım Kullanımının Ekonomiye Etkileri ve İhracata Yönelik Risklerinin Önüne Geçilmesi” başlıklı bu raporda, Türkiye’de fikri mülkiyet hakları ve korsan yazılım kullanımının mevcut durumu incelenmekte ve bu durumun ekonomiye olan etkileri üzerinde durulmaktadır. Rapor kapsamında, korsan yazılım küresel açıdan ve Türkiye özelinde irdelenmekte, konuya ilişkin mevcut yerli ve uluslararası mevzuata değinilmekte ve ayrıca Türkiye’nin fikri mülkiyet alanındaki uluslararası taahhütleri de ele alınmaktadır. Raporda korsan yazılım kullanımının altında yatan sebepler araştırılarak, yasal alt yapımızın geliştirilmesinden farkındalık kampanyaları yürütülmesine kadar, bu sorunu çözmeye yönelik bir dizi somut öneri de sunulmaktadır.
Çalışmanın yasal yazılım kullanımının önemine dikkat çekmeye vesile olmasını,bu yolla korsan yazılıma karşı alınan önlemlerin fikri mülkiyet politikamızın olduğu kadar ekonomi politikamızın da bir parçası olarak ele alınmasını ümit ediyoruz.
27/11/2024
26/11/2024
26/11/2024
25/11/2024
24/11/2024