TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Politika Notu / Selçuk Sertesen
Bu notta, son dönemde bölgesel kalkınma tartışmalarında öne çıkan “dayanıklılık” yaklaşımı ve 90’lı yıllarda yükselen sürdürülebilir kalkınma gündeminden doğan karar destek araçlarından biri olan “sürdürülebilirlik değerlendirmesi” yönteminin nasıl birlikte düşünülebileceği ele alınmıştır.
1980 sonrası dönemde tüm dünyada yerel/bölgesel kalkınma politikaları içsel dinamiklere ve potansiyellere dayalı büyümeye, diğer bir deyişle bölgesel rekabet gücü geliştirmeye odaklandı. Bölgenin insan sermayesini geliştirmeye, sektörel uzmanlaşmaya, yerel bilgiden faydalanmaya, yenilikçilik kapasitesini geliştirmeye odaklanan bu yaklaşımın temel amacı küresel piyasalarla bütünleşme ve bölgenin üretim ağlarında doğru yerde konumlanmasını sağlamaktı. Bununla birlikte, küresel değer zincirlerine girmek, üretim ağlarında bir konum elde etmek üzerine kurulu bu yeni stratejinin sıklıkla göz ardı edilen bir tarafı vardı. Parçası olunmaya çalışılan küresel piyasalardaki fiyatların ve kalite standartlarının oluşumu üzerinde kentlerin ya da bölgelerin herhangi bir denetim gücü bulunmuyordu.
Kentlerin dış dünya ile giderek daha güçlü bağlantılar kurmaları küresel dinamiklerden (fiyat dalgalanmaları, talep azalması vb.) daha fazla etkilenmelerini kaçınılmaz kıldı. Küresel işgücü piyasalarındaki değişimler (Uzakdoğu etkisi, göç akımları vb.) işgücü piyasası üzerine inşa edilen rekabetçi avantajları doğrudan etkilemeye başladı. Gelişmiş ülkelere yönelik dış göç ve gelişmekte olan ülkelerdeki iç göç akımları büyük kentlerde sosyal gerilimleri artırdı. Diğer yandan, iklim değişikliği meselesi de özellikle bazı ülkelerde tarım sektörü üzerinde orta ve uzun vadede riskler oluşmasına neden oldu. Örnekleri arttırılabilecek bu değişimlerin hiç biri kentlerin/bölgelerin kontrolünde olmamakla birlikte kentlerin/bölgelerin geleceklerini doğrudan etkilemektedir.
24/11/2024
22/11/2024
20/11/2024
20/11/2024
19/11/2024