GMF’in “Türkiye’nin Algıları Araştırması” TEPAV’da açıklandı TEPAV Direktör Yardımcısı Çağlar araştırmanın, uygulanan politikaların etkinliğinin ölçümünde yararlı bir araç olduğu söyledi.  

ANKARA – GMF tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin Algıları Araştırması” sonuçları TEPAV’da  7 Ekim 2015 Çarşamba günü yapılan toplantıda açıklandı.

TEPAV Direktör Yardımcısı Esen Çağlar toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Algıları Araştırması sonuçlarının devlet politikalarının nihai kullanıcıya nasıl yansıdığını gösterdiğini ve benzer verilerin düzenli aralıklarla toplanmasının siyasa belirleyiciler için uyguladıkları politikaların etkinliğini ölçümlemekte yararlı bir araç olacağını ifade etti.

Araştırma sonuçları, GMF Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı ile Infakto Araştırma Atölyesi Kurucu Direktörü Emre Erdoğan tarafından sunuldu. Ünlühisarcıklı konuşmasında, araştırmanın 7 Haziran seçimleri sonrasında gerçekleştirildiğini ve seçim sonuçlarının genelgeçer algılar üzerinde büyük çapta etki oluşturduğunu belirterek, elde edilen sonuçların karşılaştırmalı olarak incelenebilmesi için araştırmanın her yıl yapılması gereğinin altını çizdi. Ünlühisarcıklı, bu tür araştırmaların Türkiye halkının uygulanan politikalara ilişkin algısını yansıttığını ve söz konusu algıların politika çerçevesinin geliştirilmesinde araç olabileceğini dile getirdi.

Türkiye’nin Algıları Araştırması

Amerika Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçiliği’nin mali desteğiyle German Marshall Fund tarafından yapılan Türkiye’nin Algıları Araştırması, iç ve dış politika konularının Türkiye’nin yurttaşlarının algılarını nasıl etkilediğini irdeleme amacıyla yapılıyor. Araştırma ekonomi ve iç politika, uluslararası ilişkiler, dış politika ve güvenlik ile göç konularını kapsıyor.

Araştırmanın bulgularından bazıları şöyle:

Ekonomi ve iç politika konuları

Çalışmaya katılanların yüzde 47’si mevcut ekonomik durumun beş yıl öncesine göre daha kötü olduğunu belirtirken, yüzde 44’ü de ekonomik durumun önümüzdeki on iki ay içinde daha kötüye gideceğini savundu. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en önemli sorun sorulduğunda katılımcıların önemli bir kesimi ekonomi (%28) ya da işsizlik (%23) yanıtını verdi.

Uluslararası İlişkiler

Türkiye’nin uluslararası alandaki en önemli ortağı sorulduğunda katılımcıların %50’si net bir yanıt veremezken, %41’i bilmediklerini, %9’u da Türkiye’nin ortağı olmadığını bildirdi. Başka ülkelere ilişkin algıları sorulduğunda Azerbaycan (katılımcıların %63’ü olumlu görüş bildirdi) gibi soydaşlık ilişkileri olan ülkeler dışında algılar genellikle olumsuzdu. Azerbaycan’dan sonra en olumlu algılanan ülke %26 oranıyla Rusya oldu. Türkiye’nin iki komşusu, Yunanistan %15, Suriye ise %14 olumlu algılama oranıyla sıcak bakılmayan ülkeler arasında yer aldı. Ermenistan ve İsrail gibi bölge ülkeleri (%10 ve %8 olumlu bakış oranıyla) katılımcılar tarafından en olumsuz algılanan ülkeler olarak kaydedildi. Diğer ülkelere büyük oranda olumsuz bakmanın yanı sıra, katılımcıların uluslararası kuruluşlara da güven duymadığı görüldü. En çok güven duyan kuruluşlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (%44) ve İslam İşbirliği Örgütü (%39) oldu. Avrupa Birliği, %39’la en çok güven duyulan üçüncü uluslararası kuruluş olarak kayıtlara geçti. Katılımcıların büyük çoğunluğu ülkelerinin stratejik ortaklarından hiçbirini sayamazken, sayabilenler arasında en yüksek puanı alan Amerika Birleşik Devletleri’ni (%27) Azerbaycan (%21), Almanya (%17) ve Rusya (%13) izledi.

Türkiye’nin uluslararası meselelerde kimlerle işbirliğine gitmesi gerektiği sorulduğunda katılımcıların %29’u Türkiye’nin tek başına hareket etmesi gerektiğini söylerken, %25’i Avrupa Birliği ülkeleriyle, %14’i Amerika Birleşik Devletleri’yle işbirliği yapması gerektiğini söyledi. Böylece batılı ülkelerle işbirliğini tercih edenlerin oranı %39’a ulaştı.

Katılımcılar NATO’nun Türkiye’nin güvenliği için gerekli olup olmadığı konusunda iki farklı kampa ayrıldı. %38’i NATO’nun gerekli olduğunu belirtirken, %35’I artık gerekli olmadığı görüşünde. AB üyeliğine ilişkin görüş genel olarak olumlu kaldı. Katılımcıların %41’i AB üyeliğini olumlu görürken %44’ü de AB üyeliğinin Türkiye ekonomisi için yararlı olacağı görüşünde.

Dış politika ve güvenlik

Katılımcıların %70’i Türkiye’nin öncelikle kendi iç sorunlarına eğilmesi gerektiğini ifade etti. Güvenlik konusuna gelindiğinde, IŞİD’in bölgede bir tehdit unsuru olarak algılandığı gözlemlendi. Araştırma Türkiye toplumunda IŞİD’e karşı genel bir uzlaşı olduğunu ortaya çıkardı. Katılımcıların %91’i IŞİD’i terör örgütü olarak gördüğünü belirtirken %82’si de örgütün Türkiye’ye karşı tehdit oluşturduğu görüşünde.

Göç

Katılımcıların çoğunluğu çeşitli ülkelerden ve özellikle de Suriye’den gelen sığınmacılara ilişkin kaygılı olduğunu ifade etti. %84’lük ezici bir çoğunluk Suriyeli sığınmacılara ilişkin endişeli olduklarını bildirdi. %64 Afrika ülkelerinden, %54 de Türkî cumhuriyetlerle eski Sovyet ülkelerinden gelen göçmenlerden kaygılı olduğunu bildirdi. Benzer şekilde katılımcıların %81’i göçmenlerin Türkiye toplumuna uyum sağlayamadığını düşünürken Türkiye’nin sığınmacılara ilişkin politikasına ilişkin soruya %68 daha kısıtlayıcı politikalar gerektiği yanıtını verdi. Halen Türkiye’de yaşayan göçmenlere ilişkin görüşleri sorulduğunda %73 göçmenlerin kendi ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğini belirtirken göçmenlere Türkiye’de yasal statü tanınması gerektiğini düşünenler %8 düzeyinde kaldı.

Araştırma sonuçlarına bu linkten erişebilirsiniz.