TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
ANKARA-TEPAV,"makroekonomik istikrarın korunması,finansmana erişimin kolaylaştırılması ve işgücü piyasasının yeniden düzenlenmesinin" Türkiye'nin stratejik öncelikleri olarak öne çıktığını saptayarak, bu alanlardaki sorunları çözmeye odaklanan "ikinci nesil" reform programının Türkiye'nin ekonomik büyümesini hızlandırarak sürdürebilmesine olanak tanıyacağını açıkladı.
TEPAV, "İkinci Nesil Reform Sürecinin Öncelikleri" Raporu yayımladı. DPT ile "Sanayi Politikası Raporu", Dünya Bankası ile "Yatırım Ortamı Değerlendirme Çalışması" ve "Yükseköğretim Sektör Analizi" hazırlayan, bu çalışmalarla Türkiye'deki ekonomi politikaları tartışmalarına "mikro reform" kavramını yerleştiren TEPAV, bu Rapor ile de mikro reform kavramının içeriğini dolduruyor.
TEPAV Direktörü Güven Sak, yaptığı açıklamada şöyle dedi: "22 Temmuz seçimleri aslında Türkiye'nin 2001'den bu yana geçirmekte olduğu reform sürecinin referandumu niteliğindedir. Bu seçimler reformlara kitle desteği sağlamıştır. Seçim sonuçları, son iki senedir durmuş olan reformların, yeni hükümet ile tekrar hızlanması gerektiğine işaret etmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'nin gündemi mikro reform çerçevesinin saptanması olmalıdır."
Mikro reform çerçevesinin önceliklerin ne olması gerektiğine dair analizler ve önerilerin yer aldığı Rapor'da, yıllarca hüküm süren istikrarsızlık ortamında biriken tüm sorunların aynı anda çözülmesi mümkün olmadığı hatırlatılarak, "Büyümenin önündeki tüm engelleri aynı anda kaldırmayı amaçlayan bir reform stratejisinin uygulanabilirliği hem teknik hem de siyasi açından sorunlu olacaktır. Dolayısıyla, reform süreci en öncelikli ve acil konular üzerine odaklanan ve birbirini destekleyen adımlar şeklinde tasarlanmalıdır" denildi. Rapor'da şu ifadelere yer verildi:
"Hem siyasi riskler hem de ekonomik büyümenin temel gereksinimleri ele alındığında, istikrarın korunması, finansmana erişim ve işgücü piyasası alanları stratejik öncelikler olarak öne çıkmaktadır:
a. Makroekonomik istikrar yolunda alınan mesafeyi korumak için mali disiplinin kurumsallaştırılması ve para politikasının bağımsızlığının özenle korunması,
b. Rekabet gücü için gerekli olan ölçek büyütme ve yeniliklerin finansmanı için firmaların finansmana erişimlerinin güçlendirilmesi,
c. Büyüme sürecinin istihdam dostu olarak yeniden ele alınarak işgücü piyasalarında istihdamı arttıracak politikalar izlenmesi."
"Büyüme için reform programı acilen uygulanmalı"
TEPAV Raporu'nda, Türkiye'yi yönetecek olanların giderek artan ve çeşitlenen toplumsal beklentilere cevap verebilmesinin temel yolunun Türkiye'nin yüksek bir büyüme performansını uzun yıllar sürdürebilmesinden geçtiği belirtilerek, yüksek büyüme oranlarının sürdürülebilmesi için yapılması gerekenin ise, mikro odaklı ikinci nesil reform programını acilen uygulamaya koymak olduğu açıklandı. Rapor'da sürdürülebilir büyüme hızını yüzde 7'ler seviyesine çıkarabilmek için 22 Temmuz seçimleri sonrasında öncelikle atılması gereken adımlar şöyle ifade edildi:
"Ekonomik reformlara zemin oluşturacak toplumsal uzlaşı ortamı kısa vadede siyasi aktörlerin adımlarıyla, orta vadede ise siyasi ve idari sistemin uzlaşı üretecek şekilde yeniden yapılandırılmasıyla temin edilmelidir. Bu yeniden yapılandırmanın ilk adımı kapsamlı bir anayasa değişikliği olmalıdır.
Mali disiplin sürdürülmelidir. Bu çerçevede, IMF ile sürdürülen anlaşmanın sona ermesinden sonra sağlam bir çıpa oluşturmaya yönelik olarak mali disiplin kurumsallaştırılmalı ve sürekli hale getirilmelidir. Bu bağlamda, kurallı maliye politikası tasarımına yönelik adımlar atılmalıdır.
Parasal disiplin sürdürülmelidir. Para politikasının bağımsız biçimde yürütülmesi bu açıdan olmazsa olmaz bir koşuldur.
Rekabet gücünü arttırmaya yönelik yatırımlar yapabilmelerini sağlamak için şirketler kesiminin finansmana erişimi kuvvetlendirilmelidir. Bu amaçla gerekli hukuki sistemindeki gerekli değişiklikler yapılmalı, kredi maliyetleri azaltılmalı, şirketlerin kredi performanslarına yönelik bilgi paylaşım sistemleri geliştirilmeli, kredi verenlerin ipotekler üzerindeki haklarını geliştirici adımlar atılmalıdır. Şirketlerin kayıt içine girmelerini kolaylaştıracak tedbirler alınmalıdır.
Reform sürecinin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli olan işsizlikle mücadele edebilmek için, işgücü piyasasındaki katılıklar azaltılmalı ve işgücünün beceri seti ekonomimizin gereksinimleri ile uyumlu hale getirilmelidir. Bu doğrultuda, işgücü üzerindeki vergilerin maliyeti azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ilk işe girenlerin işgücü maliyetlerini oluşturan bazı kalemlerin faiz dışı fazla hedefinde makul indirimlerle ve/veya İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması, kıdem tazminatı ile İşsizlik Sigorta Fonunun birlikte değerlendirilerek yeni düzenlemelere gidilmesi gibi adımlar atılmalıdır. Ayrıca, şirketlerimizin küresel alanda rekabet edebilmek için ihtiyaç duyduğu işgücü becerilerini karşılamaya yönelik, meslek eğitiminden başlayarak kapsamlı bir eğitim reformuna ve seferberliğine gidilmelidir."
"Bir dizi mikro reform gerekli"
Bu stratejik önceliklerin, kurumsal yapının çağın gereklerine uyum sağlamasını sağlayacak bir dizi reform alanının temelini oluşturduğuna dikkat çekilen Rapor'da, "Bu alanlar kamu yönetimi, hukuk reformu, vergi ve eğitim reformlarıdır. Örneğin, anayasa ve mali disipline yönelik adımlar kamu yönetimi reformunun, finansmana erişime yönelik adımlar hukuk reformunun, işgücü piyasalarına yönelik adımlar eğitim reformunun bileşenlerinden oluşmaktadır. " denildi.
24/11/2024
22/11/2024
20/11/2024
20/11/2024
19/11/2024