TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV, bugünden itibaren atılacak adımlarla büyük Türk yatırımcılarının Irak pazarında daha kolay yer edinmesinin sağlanabileceğini açıkladı.
ANKARA- TEPAV, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler açısından büyük önem taşıdığını açıklayarak, "Bugünden itibaren atılacak adımlarla yatırım planlarında iki ülkenin birlikte çalışması ve büyük Türk yatırımcıların Irak pazarında daha kolay yer edinmesi sağlanabilecektir" dedi.
TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Sarp Kalkan tarafından hazırlanan "Türk Özel Sektörünün Irak Kürdistanı'ndaki Dönüştürücü Gücü Harekete Geçirilmelidir" başlıklı Değerlendirme Notu yayımlandı. Not'ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY)'ne Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirilen ziyaretin önemi ve olası ekonomik etkilerinin anlaşılabilmesi için, Türkiye ile KBY arasındaki ekonomik ilişkiler özetlenirken, bölgenin önümüzdeki dönemdeki büyüme potansiyeli ortaya kondu.
KBY bölgesinin son yıllarda büyük gelişmeler kaydettiği vurgulanan değerlendirmede, buna rağmen sağlıklı bir yatırım ortamından bahsetmenin mümkün olmadığı ifade edildi. Not'ta özellikle sanayi alanında yatırım çekebilmek için ciddi kısıtların olduğu açıklanarak, şöyle devam edildi:
Elektrik yetersiz
"Yatırım önündeki engellerin ilki üretimi destekleyecek yeterli elektrik enerjisinin bulunmamasıdır. 1991'de 2 saat olan günlük elektrik kullanımı bugünlerde 14-16 saate kadar çıkmıştır. Son 10 yılda faaliyete alınan 11 üretim ve 96 dağıtım santrali ile kapasite hızla artırılmaya çalışılmaktadır. Ancak üretim hızla artsa da talep artışını karşılayabilecek noktada değildir. 2011 yılında yeni proje bütçesinin %60'ını oluşturan 553 milyon dolar elektrik üretimine ayrılıyor olsa da elektrik enerjisine ilişkin sıkıntının kısa sürede bertaraf edilebilecek gibi görünmemektedir. Hızlı üretim artışına rağmen talebin karşılanamamasında elektrik israfının da önemli boyutlarda olmasının ciddi bir etkisi vardır. Elektrik israfının artışında da oldukça uzun bir dönemde elektriğin ücretsiz olmasının etkisi oldukça büyüktür."
Nitelikli işgücü sorun
TEPAV'ın çalışmasında, yatırım ortamının önündeki ikinci önemli engel olarak nitelikli işgücü sayıldı. Bölgenin neredeyse son 20-30 yılının tamamının çatışma ortamıyla geçmiş olmasının eğitim altyapısını oldukça zayıf bıraktığı hatırlatılan değerlendirmede şöyle denildi:
"Son dönemde atılan adımlarla eğitim altyapısında ciddi bir gelişme sağlanmıştır. 1991'de 1,320 okulda 550 bin öğrenci eğitim alabilirken, 2010'da okul sayısı 5,500'e öğrenci sayısı ise 1 milyon 400 bine çıkmıştır. Son dönemde hayata geçirilen iki projeye aktarılan 220 milyon dolar ile hem okul sayısının hem de yüksek lisans derecesine sahip öğrenci sayısının artırılması hedeflenmektedir.
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen işgücünün mevcut beceri seti sanayi ve hizmetler sektörlerinin ihtiyaç duyduğu beceri setini karşılamaktan son derece uzaktır. Ayrıca sosyal desteklerin son derce fazla olması niteliksiz işgücünün bile maliyetinin çok artmasına sebep olmaktadır. İşgücüne ilişkin bir diğer önemli sıkıntı ise devamlı çalışma alışkanlığı olmadığı için çalışma kültürünün yerleşmemesidir. Günlük çalışma süreleri oldukça azdır ve bu da işgücü verimliliğini oldukça olumsuz etkilemektedir."
Diğer önemli kısıt: Bankacılık Sistemi
Değerlendirme Notu'nda yatım ortamına ilişkin bir diğer önemli kısıt olarak bankacılık sistemine ilişkin sorunlar gösterildi. Bölgenin -onlarca milyar dolarlık ticaret hacmine rağmen bugüne kadar uluslararası nitelikte sağlıklı bir ödemeler mekanizmasının kurulamadığı belirtilen çalışmada şu ifadelere yer verildi:
"Ticaretin büyük bir bölümü nakit parayla yapılmaktadır. Akreditif, teminat mektubu gibi mekanizmaların kullanılmaması Türk ihracatçıların açık hesapla mal satmalarına neden olmakta, bu da ihracatçılarımızın riskliliğini artırmaktadır.
Son dönemde 4 Türk bankası (Ziraat, İş, Vakıf ve Al Baraka) Erbil'de şube açmak üzere çalışmalarını hızlandırmıştır. Ayrıca, HSBC Bank yerel bir bankanın hakim hisselerini alarak ciddi bir atılım gerçekleştirmiştir. Ancak, tüm bu gelişmelere rağmen sistemin işler hale getirilmesi ve ekonominin geneline yayılması oldukça uzun vakit alacak gibi gözükmektedir."
İkili ilişkilerin gelişmesi Türk özel sektörü için önemlidir
Türkiye ile Irak arasındaki ekonomik ilişkilerin hızla arttığına dikkat çekilen çalışmada, özellikle Irak Kürdistanı ile Türkiye arasındaki ticaret ve Türk özel sektörünün bölgede gerçekleştirdiği yatırımların, KBY'nin dönüşümünde oldukça önemli bir rol oynadığı vurgulandı. Not'ta Irak'ın petrol gelirlerinin önümüzdeki yıllarda artacağına ilişkin öngörülerin, Irak'ın Türkiye için daha da önemli bir pazar haline geleceğini gösterdiği kaydedilerek şöyle denildi:
"Irak'a ve özellikle Irak Kürdistanı'na Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaret ise ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bugüne kadar Irak ile ekonomik ilişkilerin gelişmesi çoğunlukla özel sektörün inisiyatifi ile gerçekleşmiştir. Bu da özellikle büyük yatırımlarda Türkiye'nin hakettiği rolü almasını engellemiştir. Bugünden itibaren atılacak adımlarla yatırım planlarında iki ülkenin birlikte çalışması ve büyük Türk yatırımcıların Irak pazarında daha kolay yer edinmesi sağlanabilecektir."
24/11/2024
22/11/2024
20/11/2024
20/11/2024
19/11/2024