TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Akreditif finansmanında diğer finansman yöntemlerindeki kadar düşük daralma yaşanması sağlanabilseydi, geçen yıl 5 milyar dolar daha fazla ihracat yapmak mümkün olabilecekti.
ANKARA - TEPAV, ihracattaki düşüşte finansman sıkıntısının da etkili olduğunu, gerekli önlemler alınıp finansman sıkıntısı engellenebilseydi 2009 yılında 5 milyar dolar daha fazla ihracat yapmanın mümkün olabileceğini açıkladı.
TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Sarp Kalkan ile Araştırmacılar Hasan Çağlayan Dündar ve Ayşegül Dinççağ tarafından yazılan "Türkiye'de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?" başlıklı politika notu yayımlandı.
Politika Notu'nda dış ticaretteki ve dış ticaret finansmanındaki son dönem gelişmelerin izlenebilmesi amacıyla TEPAV tarafından Türkiye'nin en büyük 1,000 ihracatçı kuruluşu arasından 40 şirkete ve dış ticaret finansmanına aracılık yapan 5 mevduat bankasına Nisan 2010'da uygulanan anket sonuçları değerlendirildi.
2009 yılında kriz öncesine göre ihracatın yüzde 25, ithalatın yüzde 33 oranında daraldığına dikkat çekilen Politika Notu'nda , "Krizin dış ticaretimiz üzerindeki etkisi yıkıcı olmuştur" denildi.
Finansman sıkıntısı olmasaydı 5 milyar dolar daha fazla ihracat yapabilirdik
Değerlendirmede, 2009 yılında akreditif finansmanındaki daralmanın ihracattaki daralmanın iki katına yaklaştığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi: "Bu da önemli miktarda ihracat potansiyelinin kaybedilmesine neden olmuştur. Örneğin, akreditif finansmanında diğer finansman yöntemlerindekine benzer bir daralma yaşanması sağlanabilseydi, 5 milyar dolar (2009 yılı ihracatının yüzde 5'i) daha fazla ihracat yapmak mümkün olabilecekti. Benzer bir durum ithalat finansmanında da gözlenmektedir. İthalatımızdaki yüzde 30'luk daralmaya rağmen akreditif finansmanındaki daralma yüzde 39 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu durum dış ticaretteki daralmada küresel talebin düşmesinin yanında dış ticaretin finansmanındaki sıkıntıların da önemli bir etken olduğunu göstermektedir. "
İhracatta düzelme bekleyen şirket oranı yüzde 15...
Anket sonuçlarını göre, krizin üzerinden geçen 1,5 yıla rağmen şirketlerin yarısından fazlasının ihracatında kısıtlanma hissetmesi ve 2010 yılında kriz öncesi ihracat rakamlarını yakalamayı bekleyen şirket oranının yüzde 15 olduğuna dikkat çekilen değerlendirmede, bu sonuçların ihracatçıların sorunlarının ne derece önemli olduğunu gösterdiği belirtildi. Ayrıca, finansman eksikliğinden ve maliyetinden dolayı ihracatını erteleyen ve iptal eden şirketlerin yüzde 5'in üzerine çıkmasının, finansman sıkıntısının ihracatı daraltıcı etkisine bir diğer önemli göstergesi olduğu kaydedildi.
Dış ticarete ilişkin finansman imkânları ve sigorta mekanizması güçlendirilmelidir
Değerlendirmede, Türkiye'nin dış ticaretini olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörün küresel talep yetersizliği olduğunun altı çizilerek şöyle devam edildi: "Ancak, ticaretin finansmanından kaynaklanan problemler de ihracatı kısıtlayıcı etki göstermektedir. Kriz döneminde bankaların ihracat kredisi kullandırırken aradıkları standartları yaşanan likidite sorunundan dolayı sıkılaştırdıkları, ancak likidite koşullarındaki iyileşmeye rağmen koşulların gevşetilmediği gözlenmektedir. İhracatın yeniden artış trendine gireceği önümüzdeki dönemde finansman olanaklarının genişletilmesi oldukça önemlidir. Özellikle yeni pazarlara giriş sürecinde ihracat sigorta mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmektedir."
03/12/2024
03/12/2024
02/12/2024
02/12/2024
27/11/2024