TEPAV’da düzenlenen “Birleşik Krallık - Türkiye Stratejik Ortaklığı” başlıklı toplantıda konuşan Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Jill Morris, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki startejik ortaklığa dikkat çekerek “Her ülkenin ticaret, sanayi,dış politika yapıları ilişkilerimize rehberlik etmektedir. Türkiye ile tüm bu sütunlara sahibiz ve ilişkileri güçlendirmek istiyoruz. Bunun için de Türkiye ile olan ilişkimizi uzun vadeli bir vizyon, bir taahhüt olarak görüyoruz” dedi.
“Birleşik Krallık - Türkiye Stratejik Ortaklığı” başlıklı toplantı 7 Kasım 2023 Salı günü TEPAV’ın ev sahipliğinde ve Ankara'da görev yapan çok sayıda diplomat ve akademisyenin katılımıyla gerçekleştirildi.
TEPAV Ekonomik ve Siyasi Politikalar Merkezi Direktörü Büyükelçi Murat Ersavcı’nın moderatörlüğünü üstlendiği toplantıya Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Jill Morris konuşmacı olarak katıldı. Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkilerle ilgili açıklamalarda bulunan Büyükelçi Morris, vize kolaylaştırılması ve yeşil dönüşüm konularında da görüşlerini aktardı.
İlişkilerimiz yüz yıl öncesinden çok daha iyi
Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ilişkileri, aynı zamanda stratejik bir ortaklık olarak gördüklerine dikkat çeken Morris, “Stratejik ortaklık diyoruz çünkü her ülkenin ticaret, sanayi, insandan insana ya da dış politika gibi ikili ilişkileri, sütunları var ve bu yapılar ilişkilerimize rehberlik etmektedir. Türkiye ile tüm bu sütunlara sahibiz ve bunları bir bütün olarak güçlendirmek istiyoruz. Yüz yıl öncesinden çok daha iyi ilişkilerimiz var. Bu ortaklığı daha da başarılı kılmak, uzmanlıklarımızı paylaşmak, birbirimizden öğrenmek ve özellikle de bölgemizi ve dünyayı daha güvenli hale getirmek için için Türkiye ve Birleşik Krallık olarak birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bu yüzden Türkiye ile olan ilişkimizi uzun vadeli bir vizyon, bir taahhüt olarak görüyoruz” dedi.
Küresel olaylarda örtüşen ve tamamlayıcı ilişkilerimiz var
Morris iki ülke arasındaki yakın ikili ilişkilerin yanı sıra NATO, G20 gibi çok taraflı ilişkilerin devam etmekte olduğunu aktararak “Türkiye'nin jeopolitik konumu ve rolü, bölge ve dünya için çok özel ve önem arz ediyor. Türkiye’nin “360 derece Türk Dış Politikası” söylemi de bunu destekler nitelikte. Bölgesel ve küresel zorlukların farkındayız ve bunları aşabilmek için Türkiye ile müttefik ve partner olarak birlikte çalışıyoruz. Küresel olaylara baktığımız zaman ise örtüşen ve tamamlayıcı ilişkilerimiz mevcut. Suriye, Libya, Kafkaslar, Orta Doğu ve Ukrayna buna örnek olarak gösterilebilir” diye konuştu.
Kalkınma ikili ilişkilerde önemli bir başlık
Türkiye’nin kalkınma alanında dünyada iyi bir oyuncu olduğunun altını çizen Morris, iki ülke arasındaki iş birliğinin derinleştirilmesi kalkınmanın ikili ilişkilerde önemli bir başlık olduğunu vurguladı. Morris, ulusal güvenlik anlamında da Türkiye ile Birleşik Krallık arasında derin bir ortaklık olduğunu belirtererek “Günlük ilişkilerimizde bile organize suç, göç, terör gibi diyalog kanallarının sürekli açık olduğu bir alan” dedi.
Yeni serbest ticaret anlaşmalarını geliştirmek için çalışmalarımız sürüyor
Türkiye ve Birleşik Krallık’ın ticaret hacmi̇ni geli̇ştimek ve artırmak i̇çi̇n bi̇rli̇kte çalıştıklarını aktaran Morris, “Ankara, İzmir gibi hızlı tren için demiryolları yatırımları veya İngiltere'de istihdam yaratan önemli Türk şirketleri ticaret alanlarımıza örnek olarak verilebilir. Temiz ve yenilenebilir enerji çok önemli, bu konuda da birlikte çalışmak istiyoruz. Türk iş dünyasında uzmanlık seviyesi gerçekten iyi bir noktada. Türkiye ve Birleşik Krallık üçüncü pazarlarda, iş sektörlerinde birlikte çalışabilir. Birleşik Krallık ve Türkiye hükümetleri serbest ticaret anlaşmalarını geliştirmek için bir dizi toplantı başlattı. Şu an ticaretimizi neredeyse sadece mallar oluşturuyor. Bu yüzden de özellikle de gelecek yıldan itibaren, dijital hizmetler ve veri gibi yeni alanlarda yeni ve modern serbest ticaret anlaşmalarını karşılıklı olarak müzakere etmek istiyoruz. Yeni serbest ticaret anlaşmaları kapsamında nelerin olabileceğini bize anlatmaları için iş dünyası örgütlerine çağrı yaptık. Aynı zamanda kamuoyu istişaresi de düşünüyoruz. Birleşik Krallık’taki iş dünyasının sesleri yaklaşımımız için önemli bir gösterge olacak” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’de inovasyonun gelişimi dikkat çekici
Türkiye’de teknoloji ile birlikte bilim ve inovasyonun da hızla geliştiğine vurgu yapan Morris, “Bu konularda da Türkiye ile birlikte çalışmayı çok isteriz. İngiliz ve Türk bilim insanları yeni projeler üzerinde birlikte çalışıyor. Edinburgh Dükü Prens Edward Türkiye ziyareti sırasında Hacettepe Üniversitesi’ne devam etmekte olan projeleri görmek için ziyarette bulundu” dedi.
Türkiye, NATO için vazgeçilmez
NATO’daki en büyük ikinci kuvvet olarak Türkiye'nin rolünün vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Morris, “Türkiye NATO'da aktif rol oynamaktadır. Birleşik Krallık-Türkiye arasında çok yakın ve doğal bir ortaklık olduğu gibi güçlü askeri ilişkilerimiz de mevcut. Savunma sanayi de çok önemli. 10-15 yıl içinde Türkiye'nin savunma sanayisi de iyice gelişti” ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye gelen İngiliz ziyaretçilerin sayısını artırmak istiyoruz
Morris iki ülke arasında önemli insani bağlar olduğunu belirterek “Türkiye'ye her yıl ortalama 4 milyon İngiliz turist geliyor ve Türkiye'de 15 bin vatandaşımız yaşıyor. Türkiye'yi ziyaret eden en büyük 3. grup İngilizlerdir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yakın iş birliği içindeyiz. Türkiye'ye gelen İngiliz ziyaretçileri artırmak için çok heyecan verici yeni fikirlerimiz var” diye konuştu.
Vi̇ze si̇stemlerimizi daha erişilebilir hale getirmek i̇çi̇n çok çalışıyoruz
Vize kolaylıştırması konusunda konuşan Morris, iş insanları, öğrenciler, küresel yetenekler ve turistler için çok farklı vize türlerinin mevcut olduğunu söyleyerek “Vi̇ze si̇stemlerini daha etki̇n, açık, erişilebilir ve verimli hale getirmek i̇çi̇n çok çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
Yeşil dönüşüm her ülke için öncelik olmalı
Yeşil dönüşümün bütün ülkeler için büyük öncelik olması gerektiğini belirten Morris, “Ticaret ve ekonomiyi artık bunun üzerinden konuşmaya başlıyoruz. Hepimiz enerji dönüşümü üzerinde çalışırken birlikte çalışma arayışını devam ettirmeliyiz. İklim ve enerji diyaloğu gibi kanalları aktif kullanabiliriz” dedi.
