logo tobb logo tobbetu

Marmara depremine karşı İstanbul’u seyrekleştirmek mümkün mü? TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, Sürdürülebilir Üretim Dergisi’nin Mayıs sayısında kaleme aldığı “Marmara’da deprem olursa Türkiye ekonomisi çöker mi?” başlıklı makalesinde olası Marmara depreminin Türkiye ekonomisini son derece olumsuz etkileyebilme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekerek depreme karşı alınabilecek önlemlerden bahsetti.
Haber resmi
09/05/2023 - Okunma sayısı: 2528

 

 

TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, Sürdürülebilir Üretim Dergisi’nin Mayıs sayısında yer alan “Marmara’da deprem olursa Türkiye ekonomisi çöker mi?” başlıklı makalesinde olası Marmara depreminin ekonomiye olumsuz etkileri ile söz konusu etkileri aza indirebilmek adına yapılabilecekleri ele aldı.

1980’den sonra Türkiye’de sanayinin, büyük metropollerin dışına taştığını ve Anadolu’da bir dizi ikinci kentin ortaya çıktığını belirten Sak, Orta Anadolu Bölgesi’nin artık ikinci Marmara Bölgesi olma potansiyeline sahip göründüğünü söyledi.

Deprem riski radikal tedbirler gerektiriyor

Sak, Türkiye nüfusunun neredeyse beşte birinin İstanbul’da yaşadığını ve milli gelirin üçte birinin İstanbul’da üretildiğini belirterek bu veriler dikkate alındığında deprem riskinin radikal tedbirler gerektirdiğinin altını çizdi.

İstanbul’u ve Marmara Bölgesi’ni depreme hazır hale getirmenin yanında sanayinin nasıl Marmara dışına taşınabileceği konusunda düşünmek gerektiğine vurgu yapan Sak, bunun için Anadolu’nun bir imkân sunduğunu da ifade etti.

Batı ve Orta Anadolu’nun sıçrama ihtimali Marmara’dan fazla

Deprem riskinin daha az olduğu, daha nitelikli imkân setine ve sıçrama potansiyeline sahip olan Batı ve Orta Anadolu illerine makine ve elektronik imalatının taşınmasının, üretimin niteliğinin yeniden tasarlanması için yeni bir fırsatı da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Sak, beceri seti yüksek iller nedeniyle bu bölgelerin yenilenme/sıçrama ihtimalinin Marmara’dan çok daha fazla olduğunu belirtti.

Türkiye’nin mekânsal planlama stratejisine ihtiyacı var

Sak, Marmara Bölgesi’nin seyrekleşmesinin ve İstanbul’daki yoğunluğun azalmasının bugüne kadar Türkiye’de üretilmeyen ürünlere odaklanmayı ve yeniliklere yönelmeyi kolaylaştıracağını ifade ederek Türkiye’nin ciddi bir mekânsal planlama stratejisine sahip olması gerektiğine vurgu yaptı.

Türkiye’nin koridor odaklı gelişme haritası

Kaynak: Üst Ölçekli Mekânsal Stratejik Planlama Projesi

Not: Türkiye’nin koridor odaklı gelişme haritasında ağırlıklı olarak altyapı ve ekonomi ilişkileri temel alınarak ekonomik yoğunlaşmanın pozitif etkilerinden faydalanmak için belli koridorlara belli işlevler atanmaktadır.

Türkiye’nin mekânsal stratejik planının denizleri de içerecek biçimde genişletilerek hazırlanması ve yeşil büyümenin mavi büyüme stratejisi ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Sak, bu çerçevede, sanayinin Marmara’dan Anadolu’ya doğru yürümesini planlamanın da mümkün olduğunu aktardı.

 

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.


Etiketler: Deprem,

Yazdır

« Tüm Haberler