TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Gülru Gezer
İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde Türkiye’nin Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesiyle birlikte Türkiye-ABD ilişkileri gelişmeye başladı. Yıllar içerisinde çeşitli sınamalardan geçse de belirli bir çizgide ilerleyen münasebetler Sovyetler Birliği’nin çökmesi ve dünyadaki değişim karşısında Türkiye’nin kendi çıkarları doğrultusunda daha bağımsız bir dış politika izleme eğilimi nedeniyle türbülansa girdi.
ABD için ilişkilerdeki kırılma noktası “1 Mart tezkeresi” olarak bilinen ve tam adı "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi"nin TBMM’de reddedilmesi oldu. Bu durum ABD’yi bölgede yeni “ortaklar” bulmaya ve Türkiye ile olan askeri-savunma işbirliğini gözden geçirmeye yöneltti.
Taraflar, Balkanlar örneğinde olduğu gibi Türkiye’nin geniş bölgesinde çıkan sorunlar karşısında zaman zaman birlikte hareket etseler de, Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında, Libya ve Suriye’de ters düştüler. Rusya’nın Devlet Başkanı Vladimir Putin’le birlikte yeniden dünya sahnesinde yerini alması ve Türkiye’nin nüfuzunun olduğu Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu’da artan oranda mevcudiyet göstermesi Türkiye’nin çıkarları gereği Rusya’yla ilişkilerini geliştirmesine sebebiyet verdi.
Değerlendirme notunun tamamına erişmek için tıklayınız.
27/11/2024
26/11/2024
26/11/2024
25/11/2024
24/11/2024