logo tobb logo tobbetu

“Pandemi Sonrası Türkiye ve Dünya Ekonomisi” Maltepe Ekonomi Forumu’nda konuşuldu. Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen forumun “Pandemi Sonrasında Dünya Ekonomisinde Yeni Eğilimler, Risk ve Fırsatlar” başlıklı oturumu Güven Sak’ın da katılımıyla gerçekleşti.
Haber resmi
14/03/2022 - Okunma sayısı: 1765

 

Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Maltepe Ekonomi Forumu” ikinci yılında “Pandemi Sonrası Türkiye ve Dünya Ekonomisi” başlığıyla 12-13 Mart 2022 tarihlerinde gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı etkinlik iki gün de toplam altı oturum ile tamamlandı.

Etkinliğin ikinci gününün ikinci oturumu “Pandemi Sonrasında Dünya Ekonomisinde Yeni Eğilimler, Risk ve Fırsatlar” başlığıyla Ekonomist Servet Yıldırım moderatörlüğünde, TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tosun ve Rusya merkezli Ulusal Enerji Fonu Başkan Yardımcısı Aleksei Grivach’in katılımıyla gerçekleşti. Oturumda küresel ve bölgesel ekonomi politikaları ve uluslararası enerji politikaları üzerine duruldu.

Güven Sak, 21. yüzyıla girildiğinden beri pandemi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi olmadık işlerin yaşandığını belirtti. Tüm bu olayların arasında Türkiye’nin bütüncül politika tasarım kabiliyetinin ortadan kalktığına dikkat çeken Sak, dünya hızla değişirken politika tasarım kabiliyetinin önemli bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sak, önceden karar alma süreçlerinde her konunun uzun uzun tartışılarak üst kademelere çıktığını ve müsteşarlık kadrolarının kaldırılmadan önce bu konuda önemli roller aldığına değindi. Atlantik’in iki tarafında da yeşil mutabakat değişiminin gözlendiğine dikkat çeken Sak, Rusya’nın işgalinin petrol fiyatlarını yükselttiğine ve bunun yeşil dönüşümün gerekliliği için bir nedene dönüştüğünü aktardı.

Girişimciliğin değerlendirilmesi gereken bir potansiyel ihtiva ettiğini ve girişimcilerin dışarı açılmalarının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Tosun, ABD’nin vergi avantajları, alttan başlayan temelleri ve paylaştırılan sorumluluk mekanizması ile bu işi başardığını ifade etti. ABD’de genç nüfusa karşı duygusal bir destek olduğunu, böylelikle gençlerin girişimcilik faaliyetleri için özel sektörden rahatlıkla kaynak bulabildiğini hatırlatan Tosun, gençlerin desteklenmesi ve gururlandırılması sayesinde onların güven içinde hareket edebildiklerini kaydetti. Tosun, ekosistemde olan kuluçka merkezlerinin Kuzey Amerika, Avrupa ve Uzak Doğu’da kümelenmesinin tesadüf olmadığını belirtti. Gelir dağılımı açısından girişimcilikten umut beklenmemesi gerektiğini belirten Tosun, sözlerine şunları ekleyerek konuşmasını tamamladı: “Girişimcilik gelir dağılımı bozabiliyor. İnsanlar işini bırakıp, ben kendi işimi kuracağım diyebiliyor. Ama ek olarak zorunlu girişimciler de var. Bunlar kovulan ve işini kaybedenler. İkinci gruptan daha az getiri geliyor çünkü mecburiyetten girişimciliğe dahil oluyorlar. Ürün ve inovasyon ilk gruptaki gibi olmuyor.”

İlk pandemi yılında Avrupa doğal gaz piyasasında aşırı oynaklık olduğunu hatırlatan Aleksei Grivach, fiyatların Aralık 2019'dan Haziran 2020'ye neredeyse üç kat düştüğünü ve Kasım 2020'de COVID-19 pandemisi öncesi seviyesine geri döndüğünü aktardı. Kendi doğaları gereği yenilenebilir enerjinin dengesiz olduğunun altını çizen Grivach, enerji güvenliğinin müşteriler için riske girdiğini ve enerji arzını korumak açısından riskli olduğunu vurguladı. Doğal gaz arzının Rusya’dan AB’ye normal günlerdeki gibi devam ettiğini hatırlatan Grivach, arzı kesmek konusundan herkesin yorum yaptığını ama Rusya’nın kontratlarına ve yükümlülüklerine sadık kalarak doğal gazı kesmeyeceğini söyleyerek sözlerini tamamladı.

Yeşil dönüşüm ile karbon bazlı olmayan yeni teknolojilere ihtiyaç duyulduğunu belirten Sak, üniversitelerin bilimsel araştırmaları ve sanayi iş birliği boyutuna dikkat çekti. Odaklı olarak ne tür teknolojilere yönelinmesi gerektiğinin işleri hızlandırmak konusunda yardımcı olacağını söyleyen Sak, Güney Kore, Çin ve ABD gibi ülkelere bakılınca ilk etapta kamunun bir fikri olmasının mühim olduğunu ifade etti. Sak, hidrokarbonların öneminin giderek azalacağı bir dönemde olduğumuzun kesin olduğunu ama bunun hidrokarbondan hemen vazgeçileceği anlamına gelmediğini vurguladı. Sak, karbon sıfır hedefi için şu an bir geçiş döneminde olduğumuzu lakin pandemi sonrası ekonomilerdeki hızlı toparlanmanın umulmadık fiyat artışlarına neden olmasıyla geçiş döneminin önemini giderek fark eden bir anlayışın oluştuğunu vurguladı. Bu sebepten nükleer enerji ve doğalgazın çevre açısından sürdürülebilir olduğu hükmünün konulduğunu hatırlattı. Yeşil mutabakatın Türkiye ve Avrupa Birliği’nin yakınlaşması ve modernizasyonun artması için fırsat açacağını belirten Sak, neler yapılması gerektiğine dair şu maddeleri sıraladı:

  • CDS puanlarını azaltacak para ve maliye politikalarına ihtiyaç olduğuna,
  • Sosyal korumanın pandemi ile öne çıktığını ve yoksullukla mücadelenin önem kazandığı bir döneme girildiğini,
  • Türkiye’nin yeniden bütüncül politika tasarım kabiliyetini ve uzun vadeli dinamikleri gözden geçirebilecek mekanizmayı inşa etmesini,
  • Yabancı ve yerli yatırım için Türkiye’nin “Her an her şeyin olabileceği” ülke görünümünden çıkması gerektiğini,
  • İşgücü piyasalarında yeni becerilerin ortaya çıktığı bir dönem olduğu için Türkiye’nin hangi teknolojilere yönelecekse onlara ağırlık vermesi gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.

Oturum, konuşmacıların katılımcılardan gelen soruları yanıtlaması ile sona erdi.

Etiketler:

Yazdır

« Tüm Haberler