TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Rusya'nın Ukrayna’yı işgali ile Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarımı artık yeniden gündemde.
İsrail merkezli Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (INSS) öncülüğünde gerçekleştirilen “Değişim Rüzgârları: Türkiye-İsrail İlişkileri Nereye Gidiyor?” başlıklı etkinlik 9 Mart 2022 Çarşamba günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
Birbirini takiben gerçekleştirilen iki panelden oluşan etkinliğin ‘Diplomatik ve Politik Sorunlar’ başlıklı ilk ayağında panelistler İsrail ve Türkiye ilişkilerindeki öne çıkan konulara değindi. Bölgenin önde gelen aktörleri Türkiye ve İsrail’in ilişkilerindeki işbirliği alanlarını çeşitlendirmelerinin Orta Doğu’nun istikrarı için önemine dikkat çeken panelistler, Orta Doğu -Kuzey Afrika bölgesindeki güç dengelerinin değişmekte olduğunun altını çizdi. Panelistler, bu nedenle ikili ilişkilerin yakın gelecekte daha da derinleşebileceklerine dikkat çekerek, diplomatik ve politik normalleşme için umutlu olduklarını belirterek sözlerini tamamladılar.
‘Ekonomik ve Enerji Boyutu’ başlıklı ikinci panel, TEPAV Program Direktörü Güven Sak ve INSS Kıdemli Araştırma Görevlisi, İsrail'in eski Ürdün ve AB Büyükelçisi Dr. Oded Eran’ın katılımı ile gerçekleştirildi. İlk olarak söz alan Dr. Eran sözlerine Ukrayna–Rusya savaşının en yakın zamanda bitmesi gerektiğine dikkat çekerek başladı ve Türkiye–İsrail ilişkilerinin, bu ülkelerin üçüncü ülkeler ile ilişkileri nedeniyle olumsuz etkilendiğine dikkat çekti.
Dr. Eran’ın ardından söz alan Güven Sak ise, Rusya-Ukrayna savaşının bir an önce bitmesini dilediğini belirterek sözlerine başladı. Türkiye–İsrail ilişkilerine seviye atlatacak iki yeni ana konunun olduğunu belirten Sak, bunların ilkinin 'Yeşil Dönüşüm’ eğilimi olduğuna dikkat çekti. Sak, Türkiye’nin bu dönüşüm için gerekli olan yüksek teknolojileri nispeten daha uzakta olan Amerika Birleşik Devletleri’nden değil, İsrail’den temin edebileceğini ve bu durumun iki ülke arasında kamu ve özel sektörleri için fırsat doğurduğunun da altını çizdi. Sak sözlerine ikinci ana konunun Rusya’nın Ukrayna işgalinde olduğunu ve savaşın daha da uzaması durumunda İsrail ile Türkiye’nin ilişkilerini enerji kapsamında bir daha gözden geçirmeleri gerekebileceğini belirterek devam etti. Sak, Rusya'nın Ukrayna’yı işgali ile Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarımının artık yeniden gündemde olduğunu ifade etti. Akabinde söz alan Dr. Eran, bazı konuların ikili ilişkilerde ‘yapı taşları’ olabileceğine dikkat çekerek sözlerini enerji sektörü kapsamında atılacak adımların önemini belirterek tamamladı.
Sak sözlerine İsrail–Filistin ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve Türk özel sektörünün bölgedeki tedarik zincirlerine eklemlenmesinin önünü açmak amacı ile gerçekleştirilmekte olan Cenin Serbest Organize Sanayi Bölgesi projesi hakkında bilgi vererek devam etti. Neredeyse 20 senedir konuşulan projenin artık inşaat halinde olduğuna dikkat çeken Sak, her şeyin yolunda gitmesi durumunda 2022 yılının sonunda Bölgede ticari aktivitelerin başlayabileceğini belirterek sözlerini tamamladı.
‘Ekonomik ve Enerji Boyutu’ başlıklı paneli izlemek için tıklayınız.
11/11/2024
08/11/2024
01/11/2024
30/10/2024
25/10/2024