logo tobb logo tobbetu

İstanbul Gıda Sistemini Konuşuyor: Adil, Dayanıklı ve Sürdürülebilir Bir Gıda Sistemi GİZ, TEPAV ve İstanbul Planlama Ajansı iş birliğinde düzenlenen ilk çalıştay 15 Ocak 2022, Cumartesi günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
Haber resmi
21/01/2022 - Okunma sayısı: 2199

 

 

Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) tarafından finanse edilen PEP - Ekonomik Fırsatların Desteklenmesi Programı kapsamında, İstanbul’un daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve her tür etkiye karşı dayanıklı bir gıda sistemine kavuşması için mevcut darboğazların neler olduğunu, nasıl aşılabileceklerini, hangi noktalara odaklanılması gerektiğini belirlemek üzere, “İstanbul Gıda Sistemini Konuşuyor: Adil, Dayanıklı ve Sürdürülebilir Bir Gıda Sistemi” başlıklı müzakereli tercih çalıştayı, Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GİZ), TEPAV ve İstanbul Planlama Ajansı (İPA) iş birliğiyle 15 Ocak 2022, Cumartesi günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

‘’Kamu-Özel Sektör Diyaloğunu” bir araç olarak kullanarak hem COVID-19 sırasında hem de sonrasında İstanbul’daki gıda sisteminin güçlendirilmesi için gereken politikaları müzakere etmek üzere düzenlenen çalıştayda, STK’lardan, kamu kuruluşlarından, özel sektörden ve akademiden katılımcılar, İstanbul’un daha güçlü bir gıda sistemine sahip olması için fikirlerini ve çözüm önerilerini canlı oylamalar, anlık tartışma bölümleri ve eş zamanlı tematik tartışma oturumları ile dile getirdiler.

Çalıştay, TEPAV’dan Sibel Güven’in etkinliğin içeriği hakkındaki bilgilendirme sunumu ile başladı. Sunumun ardından çalıştayın ilk açılış konuşmasını yapmak üzere sözü GİZ-PEP Program Direktörü Alberto Vega-Exposito aldı. Vega-Exposito, büyük bir çabayla hazırlanan çalıştay için paydaşlar ve katılımcılara teşekkür etti. Exposito,  Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturan İstanbul için adil, dayanıklı ve sürdürülebilir gıdaya erişiminin öneminin altını çizdi. Son olarak açılış konuşması yapan İPA Genel Sekreteri Oktay Kargül ise İstanbul için adil, dayanıklı ve erişilebilir bir gıda sistemini sürdürülebilir kılarak, kenti 2050 yılına hazırlamak için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Bu çalıştay çıktılarının, İstanbul’un gelecek 30 yılına ışık tutacak ve kentin uzun dönemli hedeflerine esas teşkil edecek Vizyon 2050 çalışması çerçevesinde sağlıklı gıdaya erişim konusunda strateji ve politikaların geliştirilmesine katkıda bulunacağını belirterek sözlerini tamamladı.

Çalıştay, TEPAV’dan Güven Sak’ın interaktif sunumu ile devam etti. Pandeminin ve iklim değişikliğinin de etkisiyle dünyanın her yerinde gıda fiyatlarında artış ve gelir kayıpları yaşandığını vurgulayan Sak, bu olayların gıda sistemlerinin dayanıklılığına zarar verdiğinin altını çizdi. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin yüzde 40’ını oluşturan İstanbul’da, gıda sisteminin güvencesi ele alındı. Sunumun 1. Oturumunda “İstanbul’da Gıda Fiyatları Neden Daha Yüksek?” sorusuna cevap arandı. İstanbul’da tarım alanların azalması, nüfusun fazlalığı, önemli yasal değişikliklerle tarım alanlarının imara açılması ve mevzuatta yapılan genel değişikliklerin bu sorunun cevabı olabileceği vurgulandı. Konuyu katılımcılarla tartışmak ve katılımcıların daha fazla söz alabilmesi adına “İstanbul’da gıda fiyatlarındaki artışın nedenleri” 6 alt oturumda tartışıldı.

Sunumun 2. Oturumunda “Kur ve Pandeminin Gıda Fiyatları Üzerine Etkisi” irdelendi. Sak, sunumunda arz, talep ve gıda yönetişimi yönlü sorunların İstanbul’da gıda fiyatları üzerindeki etkilerini açıkladı. Bu sorunlar İstanbul’da yoksulluk, kayıt dışı iş gücü ve gelir eşitsizliği meseleleri ile birlikte irdelenerek ele alındı. Oturumun interaktif kısmında katılımcılar, en alt ve en üst gelir grubunun gıda tüketim sepetleri arasındaki farklılaşmanın nedenlerini ve pandemi ve kurdaki ani değişimlerin gıda tüketim örüntüleri üzerindeki etkilerini alt salonlarda tartışma fırsatı buldular.

Son oturumda Sak, İstanbul’un gıda sistemindeki sorunlarla ilgili öncelikler ve olası çözüm önerilerine yer verdi. Sosyal korunma ağının güçlendirilmesi, gıda tedarik zincirinde iyileştirmeler, temel gıda ürünlerinde ithalat-ihracat planlaması, kentsel alanlarda gıda üretiminin desteklenmesi ve gıda yönetişiminin güçlendirilmesi İstanbul’da gıda sisteminin şoklara dayanıklılığını artırabilecek alanlar olarak tartışıldı. Sak, katılımcıların da vurguladığı gibi, kent için gıda sisteminin dayanıklılığında, tüm paydaşların yer aldığı katılımcı bir yönetim mekanizmasının tasarlanmasının önemini belirtti. Bu bağlamda gıda yönetişim mekanizmalarındaki yaklaşımlar ele alındı. Oturumun son kısmında katılımcılar yine alt salonlarda İstanbulluların daha sağlıklı gıdaya adil ve sürdürülebilir bir şekilde erişebilmeleri için arz, talep ve yönetişim unsurlarında olası çözümleri tartıştı.

Etkinlik, ana oturumda farklı sektörlerden paydaşların söz almasının, gelecek çalıştaylar için temennilerin ve teşekkürlerin ardından son buldu.

Yazdır

« Tüm Haberler