TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Geride bıraktığımız hafta içinde Mayıs işgücü verileri açıklandı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik göstergelerinde durum şöyle: İşsizlik oranı 0,1 puan azalarak yüzde 8,4 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik oranı (atıl işgücü oranı) ise daha çok azaldı: Nisan’da yüzde 27,2 düzeyindeydi Mayıs’ta yüzde 25,2 oldu. Yeni yöntemle hesaplanan işsizlik oranı verisi 2005’ten bu yana mevcut. En düşük işsizlik oranı Temmuz 2012’de ve yüzde 8. Dolayısıyla, yüzde 8,4 tarihsel olarak düşük bir oran. Buna karşılık, 2014 başından bu yana açıklanan atıl işgücü oranı yüksek bir düzeye işaret ediyor.
Çoğu iktisatçı işsizlik oranına bakıyor. Elbette çok önemli bir gösterge ancak işgücü piyasasındaki gelişmeleri anlayabilmek için istihdam oranına da aynı önemi vermek gerekiyor. İstihdam oranı, mevsim etkisinden arındırıldığında yüzde 50’ye yükseldi. Bu (yeni yöntemle 2005’ten bu yana açıklanan veri için) bir rekor. Çoğu ülkenin istihdam oranına göre hala çok düşük ama 2005’te yüzde 40 düzeyinde seyrederken şimdi yüzde 50’ye ulaşmış olması önemli ve olumlu bir gelişme.
Biraz daha ayrıntıya inildiğinde istihdam oranının gelişiminde önemli bir nokta belirginleşiyor. TÜİK’in açıkladığı verileri kullanarak istihdamı tam zamanlı ve tam zamanlı olmayan diye iki gruba ayırmak mümkün. TÜİK bu ikinci grubu ‘zamana bağlı eksik istihdam’ olarak tanımlıyor. TÜİK’in açıklaması şöyle: “Referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde fiili olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla gelir elde etmek amacıyla daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu takdirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.”
Zamana bağlı eksik istihdam Mayıs’ta 3,2 milyon olarak ortaya çıkıyor. Bu durumda Mayıs’ta toplam istihdam 33,2 milyon iken tam zamanlı istihdam 30 milyon olarak bulunuyor. Asıl önemli olan olgu şu: Pandemi dönemini bir tarafa bırakayım. 2022 sonbaharından itibaren tam zamanlı çalışmayan kişi sayısı hızla yükseliyor. Bu nedenle, toplam istihdam oranı artarken tam zamanlı istihdam oranı artmıyor hatta bir miktar düşüyor. Aralarındaki farkın Ocak 2014’ten bu yana gelişimi grafikte gösteriliyor. Fark son yıllarda giderek açılıyor. Şu anda aradaki fark 5 puan civarında; yüksek.
Daha önemli olan bu gelişmenin nedenleri. Bazı araştırmacılar aradaki farkın önemli bir nedeninin EYT uygulaması nedeniyle emekli olduktan sonra yarı zamanlı çalışanlar olduğunu belirtiyorlar. Öte yandan Ekrem Cunedioğlu, ‘İşgücü piyasasında dönüşüm sinyalleri’ başlıklı TEPAV değerlendirme notunda (Mart 2024), yüksek enflasyon, düşük emekli geliri ve yoksulluktaki artış nedenleriyle emeklilerin işgücüne katılım oranında 2023’te yaşanan belirgin yükselişe dikkat çekiyor. Benzer bir gelişme kadınlarda da var. İşgücüne katılan emeklilerin ve kadınların iş bulanlarının (istihdam edilenlerinin) önemli bir kısmının tam zamanlı çalışmama ihtimalleri yüksek. Bu da gözlenen farkın arkasındaki diğer bir neden olabilir. Bu ikinci nedenin olumlu bir gelişmeye işaret etmediği açık.
Bu köşe yazısı 16.07.2024 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
30/10/2024
Güven Sak, Dr.
29/10/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
28/10/2024
Burcu Aydın, Dr.
26/10/2024
Fatih Özatay, Dr.
25/10/2024