TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Astroloji ile ilgili haberleri izlemiyor olabilirsiniz. Ben size söyleyeyim. Facebook, en son, terazileri pek kızdırdı. En azından bir kısmını. Facebook, üzerinde çalıştığını açıkladığı şifreli (kripto) paraya Libra (Terazi) adını verdiğini açıkladığından beri, gün geçmiyor ki, twitter’da bir terazi burcu insanı “Ben doğrusu burcumu değiştirmek istiyorum.” demesin. Malum, adaletin terazisi, terazi burcunun sembolü ve burcun adı da Libra. “Bizim burcumuzun özelliği hakça ve adil davranmaktır, Facebook’un bu değerlerle ne alakası var.” diyordu biri geçenlerde, “Facebook gibi üç kâğıtçı bir şirketin hem de uydurma bir şeye, yeni bir şifreli paraya sanki adaleti ve hakkı temsil ediyormuş gibi Libra demesi de nereden çıkıyor?”. Ben demiyorum, Callie Beusman (Bknz. @cal_be) diyor doğrusu.
Demek ki Türkiye yine 70 sent’e muhtaçtır...
Şimdi memleketin iktisat gündemi malum. Bugün tutup “Nerede kalmıştık?” diye bir yazı düşünsem, defalarca yazdıklarımı bir nevi yeniden yazacağım. Hep aynı laflar. Sonuç yok. Ortada vatandaşı rahatsız eden acının esas nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik, esasa müteallik bir tedavi yok. Acının verdiği rahatsızlığı gidermeye yönelik pansuman tedbirleri var. Esas tedavi ile şimdi kim uğraşacak, bas morfini bir nevi.
Ortaya yeni diye çıkan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yedek akçesini Hazine’ye aktarma hadisesinin tartışılmaya değer bir yanı da yok. Elbette ortada bir anonim şirket var. Elbette orada yedek akçe biriktirmeye filan gerek yok. Elbette normal şirketler, kârından yedek akçe ayırır. Bu yıl kârdan daha az yedek akçe ayırmaya elbette herhangi bir şirket gibi TCMB de kendisi karar verebilir. Ortada yasal bir problem yok esasen.
Ama ne olur? Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmamış bir iş, yetmiş kuruşu daha Hazine’ye aktarmak için yapılınca ne olursa o olur? Milletin içine bir kurt düşer. Kesin. Millet, birden, yahu ben bunu daha önce nerede gördüm ya da duydum (deja vu) hissine kapılıverir. En azından benim yaşımda olanların kesin aklına düşer. Rahmetli Demirel, Türkiye’nin döviz kıtlığını anlatmak için 1980’de ne demişti? Sonradan pek meşhur oldu, hatırlayın. “Türkiye, 70 sent’e (kuruş’a) muhtaçtır.” demişti. Şimdi aklınızda ne kalır, ‘’Türk Hazinesi, 70 kuruşa muhtaçtır.” cümlesinden başka. İşte o kadar. İktisat politikasında iletişim kazası olur mu? Olur. İşte benim gördüğüm budur. (Pardon, şimdi 70 kuruş dedim Demirel’in ifadesine uysun diye ama 70 Amerikan kuruşu bugünlerde 4 Türk lirası ediyor. Onu da ifade edeyim.)
Libra çıkalı Bitcoin daha bir canlandı
Memleketin iktisat gündeminde kayda değer bir hadise olmadığına göre, memleket ekonomisi bayır aşağı gitmeye devam ederken, ben şu Libra hadisesine takılayım müsaadenizle. Facebook önderliğinde ortaya atılan yeni şifreli para adayı Libra ile birlikte ortalığı bir dizi de şayia sardı. Bilmem takip ediyor musunuz? Amerikan dolarının sona eren egemenliğinden dem vuranlar oldu. Hatta ben geçenlerde “Türkiye dahil pek çok ülke artık ne yapar bilmem?” mealinde yazılar bile okudum. Artık bizim gibi ülkelerden kripto para vasıtasıyla fon kaçışları filan da daha kolay olacakmış bundan sonra. Hatta hatta Temmuzun 2’sinde Amerikan Temsilciler Meclisi’nin dört Demokrat üyesi, “Kişisel verilerin güvenliğini nasıl sağlayacağını açıklamadan, Facebook bu denemeyi durdursun.” tadında bir mektup bile yazdılar Mark Zuckerberg’e. Hâlbuki daha ortada bir şey yok. Daha işin çok başındayız. Endişeye mahal yok. Bu aşamada Libra’nın tek faydası, sanki Bitcoin’e oldu bana sorarsanız. Kalanı dedikodu.
Libra, şifreli para bile sayılmaz benim gördüğüm
2014 yılında bir bitcoin almak için 200 dolar civarında bir ödeme yapmak yetiyordu. Sonra bitcoin fiyatı 20 bin dolara vurdu. Derken 5000-6000’lerde yeniden dengelenmişti. Etrafı bu Libra dedikodusu sardığı sırada bitcoin fiyatı yeniden arttı. Dün baktığımda fiyatı 11,315 dolardı. Bütün koin türlerinin toplam piyasa kapitalizasyonu ise yeniden 325 milyar dolar seviyesine oturdu. Libra projesi, Facebook adı sayesinde, bitcoin’i finansal piyasaların ana akımı içine sokar mı fikri ya da endişesi de tam da buradan doğdu.
Ardı ardına bir sürü merkez bankası, şifreli paraların sağlıklı düzenlenmesi gereğinin altını çizmeye başladılar. Dediklerinde daha bir içerik yok doğrusu. Aynı Amerikan meclis üyelerinin açıklaması gibi. Açıklamalar daha çok “Şimdi artık bir gazeteci soru yöneltince bir şeyler demezsek olmaz, biliyormuş gibi yapalım da işini iyi yapıyor desinler.” kabilinden bana sorarsanız.
Peki, merkez bankası açıklamalarında neden bir içerik yok? Çünkü daha Libra projesi ile ilgili olarak ortada yeterince somut bir veri yok. Facebook ve dostlarının Libra ile ne yapmak istedikleri konusunda rivayet muhtelif. Benim şimdiye kadar anladıklarım şunlar:
Birincisi, Libra, bizim bildiğimiz anlamda bir şifreli para projesi değil. İki taraf kendi aralarında, blockchain teknolojisini kullanarak bir akıllı kontrat şifreleyemiyor. İşlemin tamamlanması için, bir nevi, sistemi işletenlerden (validators) onay almak gerekiyor. İleride belki onay almaksızın işlem yapmak da mümkün olabilirmiş. Şimdilik merkezi bir sistem söz konusu. Halbuki bitcoin’in dayandığı blockchain teknolojisinin temel özelliği işlemleri garanti altına alan bir merkez olmadan işleyebilmesiydi. Bu tam öyle değil.
İkincisi, şifreli paradan çok ortada elektronik bir ödeme sistemi aracı var sanki. Aldığınız her Libranın dolar, altın, Euro cinsinden bir karşılığı var. Dijital işlemler için dijital jeton satın alıyorsunuz ve o jetonları saklıyorsunuz. İşlemler öyle karanlıkta güvenlik içinde değil, otoritelerin gözü önünde oluyor. Nijerya’nın dijital ödeme aracı m-pesa’nın adının arada anılmasının nedeni de bu olmalı.
Üçüncüsü, işlemlerinizin ve de verilerilerinizin güvenliği araya bir merkez de girdiğine göre kesinlikle Facebook ve dostlarına emanet olacak. İş modeli, kişisel verilerinizi sizin haberiniz olmadan pazarlamaya dayanan bir şirkete finansal işlemlerinizi emanet eder misiniz? Hayır. Hani, Amazon olsa daha kolay anlayabilirim. Ama Facebook? Yok artık. Millete garip gelen de bu zaten.
Bütün paralar son birkaç haftadır dolara karşı değer kazanıyor
Peki, ortada Libra diye bir şey tam olarak yoksa bitcoin neden böyle değerleniyor? Bakın burada bitcoin için daha pozitif bir hikaye var doğrusu. Son birkaç haftadır, bütün paralar Amerikan dolarına karşı değer kazanma yarışında. Türk lirasından, Arjantin pesosuna, Malezya ringgiti, Japon yenine ve de Hint rupisine hepsi. Neden? Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) parasal genişleme yönünde tavır değişikliğine dayalı olarak bütün paralar dolara karşı değer kazanıyorlar. Grafiğe koyun, olanı görün. Bitcoin bundan da olumlu bir biçimde etkileniyor sanırım.
Liranın mecalsizliği sizi hiç yanıltmasın.
Bu köşe yazısı 04.07.2019 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024