TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Türkiye’nin kırk yıldır devam eden PKK sorunu yeni bir aşamaya gelmiş gibi görünüyor. Bu kanaatin nedeni, Suriye’de yaşanan iki gelişmenin PKK gibi silahlı bir terör örgütüne yaptığı katkılar. Özellikle toprak kontrolü ve statü kazanımı.
Suriye, geçmişte de bu rolünü hakkıyla oynadı. Şam, 1979-1999 yılları arasında PKK ve liderine “güvenli bölge” olarak ev sahipliği yaptı. Örgütün eğitim, lojistik, planlama, güvenlik sorunları “gönüllü” olarak burada çözüldü. Soğuk Savaş boyunca Suriye’nin sağladığı bu “imkânların” Türkiye’ye maliyeti ortada.
Baba Esad, Soğuk Savaş’ın ardından sponsoru Sovyetler’i kaybetti. Mirasçı Ruslar ise, bir süre kendi dertlerine düştükleri için çevrelerine fazlaca bakamadılar. Bu ortamda Suriye PKK’yı, terörü destekleyen ülke konumundan çıkma ihtiyacı hissetti. Türkiye’nin uyguladığı “askeri güçle desteklenmiş diplomasi” de bunu hızlandırdı. PKK terör örgütü lideri Öcalan 1998’de “güvenli yuvasından” çıkarıldı. O günlerde yaşananları Murat Yetkin’in yeniden basılan “Kürt Kapanı” isimli kitabında etraflıca bulmak mümkün.
Bugün birçok başkentin kapalı kapıları ardında Suriye’nin geleceği tartışılırken, aynı zamanda PKK’nın “geri dönüş statüsü de” tartışılıyor. Örgütün Suriye’de kalıp kalmayacağı, kalacak ise hangi “siyasi statü” ve garantilerle hayata geçirileceği masada. Coğrafya aynı kaldığına göre, yeni siyasi statünün yaratılması ve korunmasının olası maliyetini şimdiden düşünmek gerekiyor.
Konun üzerinde kafa yoranların iç ve dış gündemleri oldukça yoğun. Çoğunlukla kısa metrajlı ve taktik sorunlar, hazırlanacak “cari analizler” gündemi yeterince işgal ediyordur. Neyse ki cari analizlerin, gazete, televizyon haberleri gibi, hazırlanması, izlenmesi ve hazmı kolay. Öte yandan, rakiplerin niyetlerine dair stratejik düzeydeki analizler ise ciddi tarihsel bilgi, derin araştırma, emek ve tecrübe gerektiriyor.
Geleceği öngörmek PKK’ tarihinde önemli bir yere sahip olan Suriye’de örgütün konumunu değiştiren olayları derinlemesine bilmeyi gerektiriyor. Üzerinden yirmi yıl geçmiş olmasına rağmen konu hâlâ sıcaklığını koruyor. Üstelik mevcut emareler sorunun yeni bir safhaya taşındığını da gösteriyor. Karakteri ve oyuncu sayısı da sorunun on yıllarca sahada/masada kalacağını gösteriyor.
Karar alıcıların ihtiyaç duyduğu Stratejik Analiz dünyası, terör örgütleri için kapasiteye, devletler için niyetlere odaklanır. Bugün, her ikisini de bünyesinde barındıran Suriye, türünün iyi bir örneği.
Öte yandan, kaliteli bir analiz, iyi bir tarihi arka plan bilgisi, zekâ, tecrübe ve yöntemle mümkündür. Eğer PKK’nın Suriye’de statüsü değişiyor ve siz işin nereye gittiğini anlamak istiyorsanız, bir önceki “statünün değişim” serüveninden haberdar olmanız gerekir.
İyi haber şu: Gazeteci Murat Yetkin “Kürt Kapanı” isimli kitabında bu işi gönüllü üstlenmiş. Bölgede başlayacak bir “mıntıka temizliği” öncesi, Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilmesini merkeze koyan kitabı bize bunu fazlasıyla sunuyor. Kitap bittiğinde öğrenileceklerin listesi oldukça uzun.
Örtülü operasyonlardan propaganda savaşlarına, zorlayıcı diplomasiden enerji savaşlarına, istihbaratın siyasallaşmasından kişisel hırslara, sivil asker ilişkilerinden kendini beğenmişliğe geniş bir yelpazede, yirmi yıl öncesinden efsane ve gerçekler. Meraklısına iyi bir fırsat. Okunmalı.
Bu köşe yazısı 15.02.2019 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024