TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Varlık fonları, yapıları ve kurulduğu ülkelerin ihtiyaçları gereği farklılık gösterse de, son günlerde ortaklaştıkları önemli bir arayış var. Şirketlerden kamu kurumlarına kadar herkesin ilgisini çeken teknoloji startupları, dünyada etkin çalışan neredeyse tüm varlık fonlarının da gündeminde yer alıyor. Varlık fonlarının son yıllarda devam eden teknoloji yatırımları ve bunun odağını oluşturan startup arayışları dikkat çekici şekilde artıyor. Hatta Uluslararası Varlık Fonları Forumu'nun (IFSWF - International Forum of Sovereign Wealth Funds) en son raporu varlık fonlarının unicorn arayışı üzerineydi.
O raporun hazırlanmasının üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. O günlerde rapor, farklı bölgelerden varlık fonlarının startuplara ilgisinin artışına, teknoloji yatırımlarının payına dikkat çekerken, bugün geldiğimiz noktada, bu ilginin çeşitlenerek hızlandığını izliyoruz. Son üç yılda teknoloji startuplarına yatırım yapan varlık fonlarında ilk sıralarda Fransa, Singapur, Çin ve Malezya geliyor (CBInsights). Bunları ise, henüz ilk beşe giremese de yatırımları hızla artan körfez ülkelerinin varlık fonları izliyor. Katar, Kuveyt ve Suudi Arabistan bunların öncülerinden. IFSWF verilerine göre 2016 yılında varlık fonlarının açıklanan toplam yatırımları 39.9 milyar dolar. Bunun yüzde 33'ünü teknoloji şirketlerine yapılan yatırımlar oluşturuyor.
2016'da teknoloji şirketlerine yapılan bu yatırım tutarı, varlık fonlarının önceki 10 yılda teknolojiye yaptıkları yatırımların toplamının bile üzerinde. İlgi çekici olan başka bir nokta ise, 39.9 milyar dolarlık toplam yatırımın sadece 5 milyar doları, varlık fonlarının kendi ülkelerine yaptıkları yatırımları oluşturuyor. Yani kalan 34.9 milyar dolarlık tutarı, varlık fonları kendi ülkelerinin dışındaki yerlere yatırmışlar.
Teknoloji yatırımlarının artışı ile birlikte bu eğilimin daha da güçlendiği farklı kaynaklarda belirtiliyor. Varlık fonları dünyanın her yerinde unicorn arıyorlar. Teknoloji startuplarını tararken global havuza bakıyorlar. Yönettikleri portföyü çeşitlendirirken de, teknoloji alanlarını çeşitlendirerek riski yönetmeye çalışıyorlar. Farklı ülkelerde teknoloji şirketleri arayışları, yalnızca yatırımlarının geri dönüşüne ilişkin yaptıkları hesaplarla ilgili değil. Bu aynı zamanda ülkelerin bunu bir teknoloji transferi kanalı olarak görmeleriyle de ilişkili.
Singapur'un varlık fonları, teknoloji yatırımları söz konusu olduğunda ilk olarak Silikon Vadisi'ne bakmaya başlamışken, bugünlerde artık Çin'deki teknoloji startuplarını da öncelikli tarama listesine dahil etmiş görünüyorlar. Körfez ülkelerinde de benzer bir eğilim söz konusu. Bunun tersine Çin'deki yatırımcılara ve fonlara bakınca ise, Amerika ilgisinin devam ettiğini görüyoruz. En son Amerika'daki biyoteknoloji startuplarına yapılan, 2018 ilk çeyrek yatırımlarının yüzde 40'ının Çin kaynaklı olduğu tartışılıyor (Pitchbook verileri). Mesele varlık fonu ile ne yapmak istediğinizle ilgili. Yerli yatırımlara mı yabancı yatırımlara mı ağırlık verileceği, kısa vadeli geri dönüş hesapları ile teknoloji transferi hedefl erinin nasıl dengede tutulacağı, teknoloji alanlarına göre portföyün nasıl çeşitlendirileceği ve riskin nasıl dağıtılacağı gibi konuların tamamı varlık fonu ile ne yapmak istediğinizle yakından ilgili. Son yıllarda yukarıda bahsettiğim öne çıkan varlık fonlarının gündeminde ayrıca yeni anlaşma tipleri var. Değişim ve yeni tür yatırımlar söz konusu olduğunda kullandığınız araçları da, uygulamaya koyduğunuz anlaşma türlerini de çeşitlendirmek oldukça önemli oluyor. Varlık fonlarının unicorn ararken yeni gündemleri de böyle şekilleniyor.
Bu köşe yazısı 24.04.2018 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
25/12/2024
Güven Sak, Dr.
24/12/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
23/12/2024
Selin Arslanhan
23/12/2024
Burcu Aydın, Dr.
21/12/2024