TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Dünyada en fazla kullanılan sosyal medya ağı Facebook. Geçen ocak ayında bu sayı iki milyar iki yüz milyon civarındaydı. Böylesine yaygın olması veri bolluğuna işaret ettiği gibi, sistemi kontrol edenler için siyasi, sosyal, ekonomik güç demek. Üstelik sosyal ağları yönetenler, kullanıcıların fikir dünyalarını ve düşüncelerini etkileme, şekillendirme, değiştirme gücüne sahipler. Böyle olunca da sosyal medya dünyasına ne şirketler, ne terör örgütleri ne de devletler ilgisiz kalamazlar.
Araştırma yöntemleri uzmanı, Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özgür Özdamar Facebook’un elindeki verilerin sosyal bilimciler için heyecan verici bir “maden” olduğuna işaret ediyor. Özellikle bilgisayar yazılımları sayesinde kolaylaşan bilgi “avcılığından” söz ediyor.
Facebook’un kullanıcı bilgilerini “madenleri işlemekte mahir Cambridge Analytica”ya sattığı ortaya çıkınca tartışma başlamış oldu. Verilerin işlenmesiyle üretilen bilgilerin, ticari faaliyetler ötesine geçerek istihbarat dünyasının gizemli “örtülü operasyon” faaliyetlerine esas teşkil etmesi düşündürücüydü.
Facebook, Twitter gibi sosyal medya ağları istihbarat örgütlerine iki alanda stratejik fayda sağlar. İlki, sosyal medya istihbarat üretmek için ihtiyaç duyulan veriyi sağlayan mükemmel bir açık kaynaktır. İstihbarat örgütleri özel bilgisayar yazılımlarıyla sosyal medyayı tarar ve topladıkları verileri işleyerek istihbarata dönüştürürler. Bireyler, gruplar eğilimler hakkında doğruya yakın bilgi üretirler.
İkinci kullanım alanı ise “örtülü operasyonlardır”. İstihbarat örgüleri dostlarını destekleyecek, hasımlarını zayıflatacak, meşruiyetlerini, otoritelerini sarsacak toplumsal algı yaratmak, kitleleri etkilemek, gerektiğinde harekete geçirmek isterler.
Günümüz dünyasında kitlelerin rolünü ve etkisini hepimiz biliyoruz. Sokak protestolarından seçim sandığına, silahlı bir hareketin desteklenmesinden pasifist, teslimiyetçi ruh haline kadar geniş bir yelpazeden söz ediyoruz. Kitlelerin arzu edilen biçimde davranmasını sağlayacak kanaat oluşum süreçlerine, tam zamanında ve doğru müdahale, istenen sonucu sağlayabilmektedir. Sosyal medya istihbarat örgütlerine bu imkânı vermektedir.
Tartışmaların merkezinde Cambridge Analytica (CA) isimli İngiliz veri işleme şirketi var. Bireylerin kişisel bilgilerini toplayan şirket, her bireyin psikolojik tahlilini yaparak siyasal eğilimlerini tahmin edebiliyor. Bundan sonra da kişinin siyasal davranışlarını manipüle edecek seçilmiş gerçek/kurgu bilgi gönderip istenen partiye oy vermesini sağlayabiliyor. İstihbarat disiplini bunun tipik bir “örtülü operasyon” olduğunu söylüyor. Üstelik yazılımlar, kitlesel/ konfeksiyon propagandayı bir adım ileri götürüp, “kişiye özel” propaganda yapma imkânı veriyor.
Sosyal medya araçlarının zengin veri dünyası girişimciler, siyasiler, istihbarat örgütleri ve teröristler için stratejik ilgi alanına dönüşmüş durumda. En can sıkıcı olan ise “yapay/sahte gerçekler” üretilebilmesinin, sosyal medyanın demokrasiyi güçlendirme umutlarına vurduğu darbe olmalı.
Bu köşe yazısı 27.03.2018 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024