TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Hemen her gün medyada “Profiterol, hastanelik etti- Maliye Bakanlığı'nda geçen Çarşamba günü 400 personel hastanelik oldu. Bakanlık Merkez Bina’daki öğle yemeğinden sonra fenalaşanlar hastaneye taşındı”, “Okulda kahvaltıda verilen salamdan 20 öğrenci zehirlendi” gibi haberler yer almakta ve bizler de bu haberlere giderek duyarsızlaşıyoruz. Oysa buna benzer bir sorunun her an her birimizin başına gelmesi söz konusu olabilir.
Ülkemizde özellikle gıda sektöründe gerek hammadde temini gerekse işleme ve depolama-dağıtım süreçlerinde yaşanan olumsuzlukların ana nedenleri gözümüzün önünde yaşanmaktadır.
İhracatı yapılan yaş sebze ve meyvelerin ülkelerin gümrük kapılarından pestisit ve ilaç kalıntıları nedeniyle geri dönüşü haber yapılmakta ama bu ürünlerin dönüşünde başına gelenler kimsenin umurunda olmamaktadır. Oysaki insan sağlığına verebileceği zararlar nedeniyle ihracatı yapılamayan bu ürünler -domates, taze biber, limon ya da diğer meyveler ne oluyor? İmha mı ediliyor yoksa iç pazara ve ucuz fiyatlarla satış reyonlarındaki tezgahlara mı konuluyor?
Bu tip haberlerin örneklerini çoğaltmak ve bunları alt alta sıralayarak sayfalar dolusu haber yapmak mümkün görünüyor. Oysa ki bu konuda önemli olan “insan sağlığı ve gıda etiği” açısından uygun yaklaşımların sağlanması ve bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşların belli bir eşgüdüm içerisinde çalışmalarıdır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri ile hareket edilmesi de önemli bir faktördür. Bu kapsamda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapmış olduğu denetlemeler kapsamında özellikle gıda maddesi üreten firmalarla ilgili olarak olumsuz gördüklerini ilan etmekte ve üretimlerini de durdurarak kamuoyu ile paylaşmaktadır. Ancak özellikle “merdiven altı” denetimden uzak üretim yapıp piyasaya gıda maddesi süren firmaların ürünlerini de hemen birçok yerde görmek mümkündür.
İlgili Bakanlığın “Gıda Kontrol ve Laboratuvar Dairesi Başkanlığı”nın görevleri arasında “Gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin piyasa gözetimi ve denetimini yapmak, yaptırmak”; “Gıdanın üretim, işleme ve dağıtım aşamalarında güvenilirliğinin sağlanması ve bu çerçevede gıda işletmelerinde uyulması gerekli hijyen kurallarıyla ilgili resmi denetim ve kontrollere ilişkin uygulamaların ilgili mevzuata uygunluğunun kontrolünü yapmak ve resmi denetim ve kontrolleri koordine etmek”; “Üretici ve tüketici birlikleri, üniversiteler ve ilgili sektörler ile gıda güvenilirliği ve hijyen konularında işbirliği sağlamak”; “Halk sağlığının korunmasına yönelik olarak gıda güvenilirliği ve hijyen konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak” gibi konular yer almaktadır. Burada sadece işlenmiş gıda ürünleri değil tüm bitkisel ve hayvansal ürünlerde denetlenmesi ve bu denetimleri etkin bir şekilde ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlarca da koordine edilerek yapılması gerekmektedir. Yapılan tüm denetimlerin açık ve doğru bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması söz konusu edilen şeffaflığın sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Ancak, Türkiye’de “şeffaflık sistem analizi” çalışmasına göre iş dünyasının şeffaflık değeri 100 üzerinden sadece 38 olarak belirlenmiştir (Türkiye Şeffaflık Sistemi Analizi, Uluslararası Şeffaflık Derneği, 2016). Gerçi bu değer Medya, Yürütme Erki, KİT’ler, Emniyet Teşkilatı ve Yüksek Seçim Kurulu’nun değerlerinden daha yüksek olmakla birlikte doğrudan halk sağlığı ve geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı gelişmesi açısından mutlaka göz önünde bulundurmamız gereken bir husustur.
Sağlıklı gıda üretimi ve tedarikinde öncelikli görev, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yerel yönetimler, tüketici dernekleri, meslek örgütleri ve sivil insiyatiflerle birlikte biz tüketicilere düşmektedir. Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği ile birlikte insani değerler açısından gelişmiş tüm ülkelerde sağlıklı gıda temini toplum sağlığı ve geleceği açısından en hassas konulardan birisi olarak ele alınmaktadır. Buna yönelik olarak son yıllarda gündeme gelen “gıda etiği ve gıda üretiminde şeffaflık” konuları da ülkemizde mutlaka sağlam dayanaklarla ele alınmalı ve ilgili Bakanlıklar ve kurumların öncelikleri arasında olmalıdır.
Fatih Özatay, Dr.
27/12/2024
Fatih Özatay, Dr.
25/12/2024
Güven Sak, Dr.
24/12/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
23/12/2024
Selin Arslanhan
23/12/2024