TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Putin’in Suriye hamlesi tahminlerin ötesinde sert oldu. Sadece güç kullanma açısından değil, verdiği kararlılık mesajından da bu anlaşılıyor. Bir yandan Hazar Denizi’nden füze fırlatıyor, diğer yandan hava sahası ihlal ediyor.
Her ne kadar Rusya ile ABD arasında bir gerilim oluşmuşsa da taşlar yerine oturduğunda taraflar birbirinden daha çok Suriye’nin içine odaklanacaktır.
Rusya Suriye’de mesafe alırken aynı şeyi ABD için söylemek mümkün değil. İncirlik konusunu çözdükten sonra ABD’nin hava da belirli bir avantaja sahip olduğu doğrudur. Ne var ki kara da ibrenin ABD lehine olduğunu söyleyemeyiz.
ABD karada stratejik ölçekte ilerleme kaydetmek için yeterince güçlü değil. Özellikle de eğit-donat fiyaskosunun ardından. Şimdi elinde sadece PKK/PYD ittifakı var.
ABD, Rusya karşısında zaman baskısı altında. Müttefiki PKK/PYD ile mesafe almak ve yeni Suriye’nin mimarisine etki etmek istiyor. Ancak ABD’nin PKK/PYD ilişkileri sanıldığı kadar sorunsuz değil.
Önümüzdeki günlerde ABD DAEŞ’e karşı bir kara harekatına girişebilir. Fakat her halde DAEŞ, PKK/PYD’yı zorlayabilir. Özellikle Sünni Arapların yaşadığı geniş bir bölgede çatışmaların yaşanması, şehir ve köylerin işgali, güvenlik altına alınmaları birçok soru işaretini beraberinde getirecektir. En önemlisi de PKK/PYD’nin sayısı ve halk desteğinden yoksun olmasıdır.
ABD desteği PKK/PYD’nin Arap coğrafyasındaki statüsünü ve algılanma biçimini değiştirecektir. Kuzeyden güneye inildikçe, PKK/PYD, ?işgalci, işbirlikçi? konumuna düşecektir.
Operasyon ilave personel ve silah demektir. Bazı Arap aşiretlerinin katkısı harekâta meşruiyet kazandırsa da, PKK’nın Irak ve Türkiye’deki militanlarını Suriye’ye kaydırması gerekecektir. Ateş gücü açığı ise ABD’nin PKK/PYD’yi teçhiziyle giderilecektir. Obama yönetimi bu niyetini açık etti.
Öte yandan Suriye’de barış ve güvenliğin sağlanması uzun yıllar alacaktır. Bu süreçte PKK/PYD’nin politik hedeflerinin ABD ile farklılaşmayacağının garantisi yoktur. Esad rejiminin geleceği, Rusya’nın özelde Suriye, genelde Orta doğu’ya vereceği önem ve öncelik PKK/PYD’nin pozisyonunu etkileyecektir.
ABD’nin Suriye’de PKK/PYD ile işbirliği devam ettiği sürece Türkiye ile ilişkileri sorunlu olmaya devam edecektir.
Benzer durum ABD, Barzani ilişkilerinde de geçerlidir. Zira Kuzey Irak’ta zaten ?risk? unsuru olan PKK, orta vadede yeni talepler ileri sürecektir.
PKK/PYD’nin Esad rejimi ve Rusya ile geçmişteki dostluğunun ABD için ?güven? sorunu yaratması ve PYD/PKK’nın eninde sonunda ABD ile Rusya arasında bir tercihe zorlanması kaçınılmazdır. Bu tercih onun bölgede rolünü ve yöntemini belirleyecektir.
Bu köşe yazısı 09.10.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024