TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Suriye, tıpkı Irak gibi, gelecek on yıllar boyunca bölge politikalarında potansiyel sorun alanı olarak varlığını sürdürecek gibi görünüyor. Bu kanaati destekleyen iki önemli gelişmeden söz edebiliriz.
İlki, uluslararası aktörler ve yerel müttefiklerinin Suriye’nin geleceğinde İŞİD’e yer olmadığı konusunda mutabıklar. Bu amaç uzun soluklu ve karmaşık bir mücadeleyi gerektirdiği gibi, bazıları için yeni fırsatlar demek. İkincisi, iç savaş sonrası Suriye’nin yeni siyasi mimarisinin belirlenmesi ve kuruluş şeklinin soğuk savaş günleri gibi “bloklar” arası rekabete neden olması.
Mevcut gelişmeler Irak’ta yapılacak IŞİD’e yönelik operasyonların ileri bir tarihe ertelendiğini gösteriyor. Suriye, IŞİD’le mücadelede zayıf halka olarak görülüyor ve öncelikli hedef haline gelmiş bulunuyor. Bu yüzden de operasyonların öncelikli hedefinin IŞİD’i, Irak’a, doğduğu topraklara sürmek olduğu açık.
IŞİD’i Suriye’den kimin çıkaracağı ve boşalacak bölgeleri kimin işgal edeceği cevabı aranan en önemli soru olarak gündemdeki yerini koruyor. Çünkü bu hamleleri yapacak olanlar geniş bir alanda kontrolü sağlayacak ve ülkenin geleceğinde etkili, söz sahibi olacak.
ABD ve Rusya liderliğindeki iki “kanat” etkinlik yarışı için hazırlıklarını sürdürüyorlar. ABD PYD’yi, Rusya ve İran ise Esad’ı yarışa hazırlamakla meşguller.
Önümüzdeki günlerde, PKK/PYD’nin ABD’nin lojistik ve hava desteğinde Rakka’yı IŞİD’den geri almak için operasyona girişeceğine dair güçlü işaretler var. Öte yandan Rusya ve müttefiklerinin hangi bölgeye yöneleceklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Sonunda iki kanadın askeri harekâtı açık bir yarışa da dönüşebilir.
Askeri hamlelerin siyasi sonuçlarının olması kaçınılmazdır. İki kanat’ta yeni Suriye için masaya oturduklarında kendi tezlerini destekleyecek askeri avantajlara sahip olmak için uğraş verecektir. Gelişmeler bize yeni Suriye’nin mimarisinde iki yerel aktörün; Esad ve PKK/PYD’nin etkili olacağını söylüyor. İlginç olan ise PKK/PYD’nin iki kanat arasında “menteşe” rolü oynayacak olması.
ABD’nin IŞİD’le mücadelesine katkı sunan PKK/PYD, fedakârlığının karşılığını almak için sabırsızlanıyor. Bir dönem Suriye’de gözden düşmüş olsa da PKK/PYD, sonuçta Baba Esad’ın oğluna mirası. Üstelik örgüt, tıpkı eski günlerdeki gibi Rusya ve İran ile de ilişkilerini canlı tutuyor. Türkiye’ye gelince, işler biraz karışık görünüyor. Türkiye, PKK/PYD’nin Suriye’deki yeni konumunun ve “müttefiklerinin” çifte standartlı tutumunun “terör” sorununa yapacağı çarpan etkisini yeniden ve yaşayarak öğrenecek.
Mutlu bayramlar.
Bu köşe yazısı 25.09.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024