TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Amerikan Başkanı Barack Obama, geçen hafta tarihi bir adım attı. Amerika, yaklaşık 50 yıldır Küba’yla konuşmuyordu. Obama, yürürlükte olduğu dönemde hiçbir fayda sağlamayan 50 yıllık Amerikan dış politika yaklaşımını değiştirerek Küba ile ilişkilerin normalleşmesine yönelik adımlar attı. Bunu yaparken sağa sola da saldırmadı. Yalnızca “işlemeyeni değiştirmek gerekir” dedi. Konuşmadı, doğrudan yaptı. Bizim coğrafyada “yapacağız, edeceğiz” diye uzun uzun konuşmak adettendir ama sonra da hiçbir şey yapılmaz. Boşa vakit geçirilir. Arapçadaki “Kelam, kelam, la y’enfah” (laf, laf ama hallolan hiçbir şey yok) boş yere bir deyim değildir. Obama sadece “yaptım” demek için konuştu. Doğrusu ya, ben dinlerken pek özendim.
Obama, 21’inci yüzyılda, 20’inci yüzyıldan kalma meselelerin Amerika’nın önünü tıkayamayacağını gösterdi. İşin üzerine konuşmadı, direkt yaptı. Bence iyi de yaptı. Latin Amerika’dan gelen ilk açıklamalar, Obama’nın Küba açılımının bölgede ne kadar olumlu karşılandığını gösteriyor. Ben, Obama’nın, Küba açılımını “acaba ne derler?” diye değil, yalnızca yapılması gerektiği için yaptığını düşünüyorum. İşlemeyeni değiştirmek, yanlışa devam etmemek, bir nevi patlak lastiği yenilemek gerekir yalınlığında konuştu geçen gün Başkan Obama. Doğrusu ya, “liderlik işte böyle olur” dedirtti. Hesap yapmadı, yapılması gerekeni yaptı.
Obama artık ikinci başkanlık döneminin son yarısına geliyor. Amerikan sistemi, “bir faniye bu kadar güç ancak bir süre için verilebilir, fazlası delikanlıyı bozar” ilkesine dayalı olduğu için, iki kereden fazla başkan seçilebilmek mümkün değil. Demokratlar daha geçenlerde ara seçimleri kaybettiler. Ama Obama şimdi başkanlık süresinin son çeyreğine güçlü bir biçimde giriyor. Öncelikle Küba açılımı ile 50 yıldır kimsenin cesaret edemediği bir adım attı. Amerikan politikasını geçen yüzyıldan kalma bir ipotekten kurtardı. Uzay Yolu kuşağından olan bir başkandan beklenildiği gibi davrandı. 1961 doğumlu Obama, Uzay Yolu dizisi Amerikan televizyonlarında yayınlanmaya başladığında 5 yaşındaydı. Uzay Yolu’nu hatırlıyor musunuz? Uzay gemisi Atılgan, daha önce hiç kimsenin gitmeye cesaret edemediği yerlere giderdi. Bakın, Obama da 2015’e tam da öyle başladı. Daha önce hiç kimsenin dokunmaya cesaret edemediğini yaptı. Delikanlılık yaptı.
İkinci pozitif nokta ise herhalde Amerikan ekonomisinin performansı olmalı. Obama, Bush döneminden aldığı enkazı temizleme görevini de başarıyla tamamlamış görünüyor. Amerikan ekonomisi hızla toparlanıyor. 2008 yılında başlayan krizden beri 6 yılı devirdik. Obama’nın başkanlığının dörtte üçü öyle geçti. Şimdi son çeyrek, bir toparlanma dönemi olacak. Bütün alametler şimdilik buna işaret ediyor. Bilenler, en geç 6 aya faiz artırımı başlar diyor. Faiz artırımı öncesinde ise küresel portföy değişimi zaten başlamış olur. Faiz artırımı 6’ıncı ayda gerçekleşecekse, etkisi ikinci çeyrekte kendisini her yerde iyice gösterir. Öncelikle de Amerikan Doları’nda. Herkes Amerikan Doları cinsinden finansal kontratlara doğru yöneleceği için ne olur? Önce dolar talebi artar. Ne yapılır? Liradan çıkılır, dolara geçilir. Sonra da dolar cinsinden bir takım kontratlar alınır.
Sonra Amerikan ekonomisinin pozitif performansına ilişkin beklenti, petrol fiyatlarını da etkiler. Ama öyle Putin zor durumda kalsın diye filan değil. Petrol fiyatları orta vadede yeniden artmayacağı, petrolü yer altında mal olarak tutmak yerine dışarı çıkartıp dolara dönmek daha karlı olacağı için, kimse üretimi kısmaz. OPEC kartelinin güçlü üyeleri, bu güçlü iktisadi gidişat karşısında ne yapsalar geçici olacağı ve fiyatlarda geçici bir yavaşlama uğruna dağıtım ağlarını kaybetmek manalı olmayacağı için hareketsiz kalırlar. Bakın bunların hepsi iktisadi nedenler ama biz ortada petrol fiyatları ile ilgili hep komplo teorileri okuyoruz. Neden? Komployu anlatanlar Miki Maus iktisadından ötesini bilmedikleri için elbette. Bilmeyen uydurur. Öyle anlaşılıyor ki, her boydan otokratın yanında iktisadi analizden anlayan kimse bulunmuyor. O vakit ne yapıyorlar? Yanlış hesap yapıyorlar. Putin gibi, imkânlarının sınırlarını bilmeyen, analiz yapma özürlü şaşkınlar ortada kalıveriyorlar. Venezuela Devlet Başkanı Maduro, iyice madara oluyor. İran’ın işi zorlaşıyor. Ama Amerikan tüketicisi 2015 yılında pek mutlu olacak gibi görünüyor. Zira alametler o yönde duruyor.
İktisadi açıdan bakarsanız, Obama döneminin son çeyreği pek de kötü olmayacak gibi geliyor bana. Bence dünya ülkeleri ikiye ayrılıyor: Etrafta ne olduğunu görebilen, ortadaki eğilimleri dikkate alarak politika belirleyen kendine güvenli liderler tarafından yönetilen ülkeler ile ne yazık ki böyle olmayanlar.
Obama liderliğindeki Amerika, 2015 yılına pozitif bir biçimde giriyor. Ne olmadı son 6 yılda? Amerika’nın bilim ve teknoloji alanındaki liderliği ortadan kalkmadı. Yenilikler sürecindeki liderliği de kimseye bırakmadılar. Son 6 yılda hayatımızı değiştiren yeni İnternet girişimlerinin neredeyse hepsi ABD’den çıktı. Obama girişimcilik konusunda ABD’nin kapısını bütün dünyaya açmak istedi. 2013 yılında önce Kanada’da başlatılan, sonra İtalya’da da kabul gören, “Start-up” vizesi programını ilk Obama açıklamıştı. Buna göre, yenilikçi bir fikri olup bu fikri uygulamaya aktarmak için Amerikan girişim sermayesi desteği alabilen yabancı girişimciler, Amerika’ya yerleşip kurdukları şirketin başına geçebileceklerdi. Vize süreçleri kolaylaştırılacaktı. Yasa tasarısı henüz Kongre’nin kimsenin anlaşamadığı labirentlerinde dolanıyor. Ama ben Obama’nın bu son çeyrekte pozitif bir biçimde daha çok anılacağını düşünüyorum.
2015 yılı Obama için iyi, Putin için kötü geçecek. Unutmayın, her şey Amerikan ekonomisi toparlanıyor diye oluyor. Allah Rusların yardımcısı olsun.
Bu köşe yazısı 22.12.2014 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024