TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Seçim sonuçları zihinler-deki birçok soruya cevap vermiş oldu. Ancak bazı belirsizlikler devam ediyor. Merak edilen konuların başında da kimin cumhurbaşkanı olacağı geliyor.
Tartışmasız bugün için en güçlü aday Başbakan Erdoğan. Son tahlilde karar da ona ait. Ancak Başbakan Erdoğan’ın kararını etkileyebilecek bazı hususlar da yok değil. Genel tabloya bakarak Başbakan Erdoğan’ın kararını etkileyebilecek faktörleri dört başlık altında toplayabiliriz.
PKK faktörü
Cumhurbaşkanlığı sürecinde Başbakan Erdoğan çözüm sürecine ilişkin önüne iki hedef koyabilir. BDP’nin oylarını almak ve PKK’nın şiddete dönerek toplumu manipüle etmesinin önüne geçmek. Geçmiş tecrübeler bu hedeflerin mümkün olduğunu gösterse de bazı zorluklar içerdiği de bir gerçek.
Bunun için PKK ile yürütülen “çözüm sürecinin” mevcut hali ile kış sonuna kadar sürdürülmesi önem kazanıyor. Sessizliği ve disiplini sağlayabilecek olan ise Öcalan’dır. Öcalan, seçim sonrasına ötelediği taleplerinde ısrarcı olabilir. Ya da Başbakan Erdoğan’ın adaylığını açıklamasını fırsat alanı olarak değerlendirebilir. Bir yandan talep çıtasını yükseltirken, bir yandan da zaman baskısını artırabilir.
Gül’ün siyasi kariyeri
Üstesinden gelinmesi gereken ikinci konu Cumhurbaşkanı Gül’ün siyasi kariyerinin ne olacağıdır. Başbakan Erdoğan’ın adaylığı halinde yukarıdaki soru önem kazanmaktadır. Cumhurbaşkanı Gül’ün, 17 Aralık sürecinin ilk günlerinde tereddütlü/tedbirli davrandığı gözden kaçmamıştır. Bu tutum Başbakan Erdoğan’ın savunma cephesinde gedik açılmasına fırsat verilmeden müdahale ile bertaraf edilebilmiştir. Seçimde gücünü kendi çabaları ile pekiştiren Başbakan Erdoğan için cevabı aranan sorulardan birisi de budur.
Zaman baskısı altında hasar kontrol
Cumhurbaş-kanlığı için Başbakan Erdoğan’ın önünde oldukça kısa bir süre var. Başbakan’ın bu kısa sürede 17 Aralık olaylarının neden olduğu hasarları tam olarak kontrol altına alması, uzun vadede ise yönetilebilir bir biçime dönüştürmesi gerekmektedir.
Sorunun siyasi ve psikolojik yönü bir yana, hukuki nitelikte olması yönetilmesini zorlaştırmaktadır. Sorun özenli, anlık tepki vermeyi ve sistematik çalışmayı gerektirmektedir. Süre azlığı nedeniyle işleri yoluna koymak mümkün olmayabilir.
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı makamı, Başbakanlık makamından oldukça farklı yetki ve role sahiptir. Yeniden ya da farklı biçimde zuhur edebilecek hukuki sorunlarla baş edebilecek manevra alanı sağlayamayabilir. Bununla birlikte balkon konuşmasında belirttiği “paralel yapı ile mücadele” için Çankaya sırtları uygun bir tertiplenme sahası olmayabilir.
“Mansur Yavaş pratiği” ve cumhurbaşkanlığı seçimi
Dördüncü konu, yerel seçimde muhalefet tarafından uygulanan Ankara büyükşehir belediye başkan adayı “Mansur Yavaş” pratiğinin Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ihtimal dahilinde olması ve olası etkileridir. CHP ve MHP’nin zımni ittifakı halinde merkez sağdan ortak bir aday belirleme girişimi Başbakan Erdoğan’ın kararı üzerinde etkili olabilir. Böyle bir girişimin Başbakan için avantajları kadar dezavantajları da olacaktır.
Seçim sonuçları Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olması için gerekli siyasi ve psikolojik ortamı sağlamıştır. Bu olumlu tabloya rağmen üstesinden gelinmesi gereken bazı zorlukların mevcut olduğu da görülüyor.
Bu köşe yazısı 04.04.2014 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024