Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Fed orayı paspaslarsa, bize burada kemer sıkmak düşer

    Güven Sak, Dr.20 Aralık 2013 - Okunma Sayısı: 1167

    Bu paspaslama operasyonuna "Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu"nun yol açacağı siyasi belirsizliği ekleyin. 2014 bir şeyler kazanma değil, elde olanı koruma yılı.

    Geçenlerde Sydney’de bir G20 hazırlık toplantısındaydım. Konu 2014 yılı G20 gündemiydi. G20’nin temel amaçlarından biri karar alma süreçlerini daha kapsayıcı hale getirmek. “Nedir bu kapsayıcılık, sonul amacı nedir, ne yapacağız?” diye sordular. Ben, “Şimdi Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke bizim gibi ülkelerde yaşayan herkesin hayatını doğrudan etkileyebiliyor. Bernanke’yi Amerikan Başkanı seçiyor. Amerikan Kongresi onaylıyor. Bizim bu süreçte hiçbir rolümüz yok. Ama adamın aldığı kararların sonuçlarına doğrudan hep birlikte katlanıyoruz.” dedim. “Burada G20 için bir temel hedef konulacaksa, herhalde Fed başkanının uluslararası konsensüs ile atanması üzerinde düşünülebilir.” diye de ekledim. Bizim merkez bankası kendi etti kendi buldu, manasız  dansları sayesinde, solda sıfır konumuna yerleşti. Tamam bizimkilerin suçu var ama kabul edin daha önce hiç böyle bir dönem olmamıştı. “Erdem Başçı neden çok konuşuyor?” tartışmasını da anlamıyorum doğrusu. Keşke ne diyeceğini daha çok düşünse de, daha çok konuşsa. Bana öyle geliyor. Dün Fed Amerika’da işlerin yoluna girmekte olduğunu söyleyerek, fazla likidite verirken, etrafa yayılan suları artık yavaş yavaş paspaslamaya başlayacağını açıkladı. Fed orayı paspaslarsa, bundan bize burada sıkılaştırma düşer. Öyle olmak zorundadır. Gelin bakın neden?

    Sistemin merkezindeki kriz nedeniyle bir parasal genişleme süreci yaşadık. Fed, genişleyen bir tahvil portföyü taşımaya bu dönemde başladı. Böylece Amerikan Hazine tahvillerini taşıyanlara destek verdi. Daha büyük zarar etmelerini engelledi. Hatırlarım bizim merkez bankası da, 2001 krizinde böyle bir tahvil portföyü taşımaya başlamıştı. Sonra küçülttü. Şimdi işte Fed tahvil portföyünün boyutlarını küçültecek. Ne olacak? Tahvillerin daha çoğunu artık piyasalar taşımaya başlayacak. Tahvil fiyatları düşecek, faiz oranları biraz artacak. Ama burada önemli olan, Fed’in paspas operasyonunu neden başlatmış olduğu meselesi. Amerikan ekonomisi artık yoğun bakımdan çıkabilme aşamasına geldiği için, ekonomi giderek güçlenen toparlanma sinyalleri verdiği için, Fed paspas operasyonuna tedrici olarak başlıyor. Nedir? Fed’in gördüğü işlevi artık piyasa kendi başına yerine getirebildiği için Fed’in desteği sona erme sürecindedir. Yani nedir? Gelişmiş ülkeler için bu durum iyidir.  Bizim gibi ülkeler için ise hem iyidir, hem kötüdür. Cari işlemler açığı ne kadar azsa, ihracat potansiyeli ne kadar büyükse, o kadar iyidir. Tersi durumda ise kötüdür.

    Elbette burada bizim daha çok dikkatimizi çekmesi gereken hadise, oradaki paspaslamadan buraya, bizlere düşecek olandır. Bu yıl Haziran ayında Bernanke “Piyasaya verdiğimiz destek sonsuz bir süre için değildir. Paspaslamaya başlamanın zamanı yaklaşmaktadır.” dedi. Ve ortalık karıştı. En çok kim etkilendi. Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, Türkiye, Endonezya etkilendiler. BIST indeksi yüzde 12 düştü. Ve bu ülkeler arasında en çok düşen piyasa unvanını Türkiye aldı. Tüm ülkelerde yerel para değer kaybetti. Lira, dolar karşısında yüzde 8 değer kaybetti. Burada dördüncü sıradayız. Kayıp Brezilya Real’inde yüzde 13 oldu. Rupi yüzde 10 ve rand yüzde 9 değer kaybetti. Bütün ülkeler için risk arttı. Risk artışında Türkiye birinci oldu. Rezerv kaybı hepsinde belirgindi. En çok rezerv kaybında Endonezya birinci, Türkiye ikinci oldu. O açıklamadan bugüne ortada bir aktivite yoktu. Fed paspasa başlayacağını yalnızca söylüyordu. Etkisi böyle oldu. Şimdi artık paspaslamanın zamanı ve tutarı belirlendi. Peki, bizi nasıl etkiler? Daha önce nasıl etkilerse yine öyle etkiler.

    Dün Barry Eichengreen, www.voxeu.org sitesinde, Bernanke açıklamasından bugüne olup bitenlerden çıkartılması gereken dersleri yazıyordu. Ben kendi izlenimlerimi anlatayım. Birincisi, Fed yerleri orada paspaslamaya başlarsa, bu orası için sıkılaştırma olmayabilir. Ancak o parasal genişleme döneminde, borçlanma imkanlarını genişleten Türkiye’nin bir daralma ile karşılaşmasını beklemek gerekiyor. Dünya normalleşme yolundaysa, Türkiye’nin yüzde 5-6’yı aşan cari işlem açığını finanse etmekte sıkıntı yaşaması gerektiğini şimdiden söylemekte fayda var. Biz Fed sayesinde, parasal genişleme sayesinde, cari açık oranını yüzde 10’a kadar çıkarabildik. Bir maraza çıkmadan süreci yönettik. Rüzgar ektik. Şimdi hava döndü. İkincisi, yabancı portföy yöneticisi, en çok, en kolay çıkabileceği piyasaları terk ediyor. En likit piyasalar en çok etkileniyor. Neden? Artık her yerde dalgalı kur var da ondan. Ne kadar etkin bir finansal altyapınız varsa, o kadar çok etkilenmeyi bekleyin. Merkez ne kadar çok ihale açıp, kuru yavaşlatırsa, çıkış o kadar çok olur gibi sanki. Öyle işte. Üçüncüsü, bir de bu paspaslama operasyonuna “Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu”nun yol açacağı siyasi belirsizliği ekleyin. Mecbur, o da olacak. 2014 yılı bir şeyler kazanma değil, elde olanı koruma yılı.

    Bulunduğumuz cari işlemler açığı yüksekliğindeki hava koşulları nedeniyle yerlerimize oturalım, kemerleri bağlayalım ve koltuklarımızı dikleştirerek, arkamıza yaslanalım, lütfen.


    Bu köşe yazısı 20.12.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır