Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Obama da haddini bilecek

    Güven Sak, Dr.08 Ekim 2013 - Okunma Sayısı: 1348

    Dünyanın en güçlü ülkesinin iki kez seçilmiş lideri de olsa Başkan Obama haddini bilecek, ne yapalım.

    Orada Amerikan hükümeti, bütçe hakkını kullanan Amerikan Kongresi hükümetin bütçesini onaylamadığı için kilitleniyor. Burada bütçe hakkının sahibi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sayıştay’ın kamu kurumları hakkında hazırladığı denetim raporlarını göremiyor. Neden? Raporlar bir süreden beri Meclis’e gelmiyor. Size hangisi daha demokratik geliyor? Ben Amerika’da olup biteni daha demokratik buluyorum. Gelin size meseleyi nasıl gördüğümü anlatayım.

    Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olduğu Amerikan Temsilciler Meclisi, Demokrat Başkan Obama hükümetinin bütçesini onaylamadı. Bütçe onaylanmayınca, yetkisi meclisten alınmayan bir harcama yapılamayacağına göre, Amerikan hükümeti de çaresiz geçenlerde kepenk kapattı. Kamu görevlilerinin bir bölümü ücretsiz izne çıktı. Bütün dünya ayağa kalktı. Herkes “Acaba Amerikan tahvillerinin anapara ve faiz ödemeleri kesintiye uğrayabilir mi?”, “Küresel kriz daha da derinleşebilir mi?” diye endişeli görünüyor. İlk bakışta, Amerika açısından bakıldığında ortada bir zafiyet varmış gibi duruyor. Bana öyle gelmiyor. Ben ortada bir demokrasi dersi olduğunu düşünüyorum. 

    Birincisi, bu Amerikan hükümetinin ilk kepenk indirmesi değil, tam on sekizincisi (rakamla, 18). Bundan önce tam on yedi kez farklı uzunluklarda, kapsamı bazen daralarak, kepenk kapatılmış. 1970’li yıllarda Ford ve Carter hükümetleri döneminde, tam altı kez Amerikan hükümeti kepenk kapatmış. Reagan hükümetleri döneminde tam sekiz kez bütçenin tamamı ya da bir bölümü onaylanmamış ve hükümet birkaç günden birkaç haftaya işleri tatil etmek zorunda kalmış. Sonra Clinton döneminde de 1990’lı yıllarda iki kez Amerikan hükümeti kepenk kapatmak zorunda kalmış. Kongre, bütçe hakkından gelen yetkisini kullanmış.

    Şimdi Kongre bu yetkisini neden kullanmış? Anayasal bir hak olduğu için, bütçe hakkı meclislere verilmiş olduğu için bu silahı kullanmış. Paranın nerelere, hangi amaçla harcanacağı konusunda yürütmenin yasama ile anlayış birliği içinde olması gerektiği için kullanmış. Müzakere tek taraflı yapılamayacağı, uzlaşma tek taraflı olamayacağı için kullanmış. En azından ben böyle görüyorum. Taraflardan biri, yani yürütme, yasamanın hassas olduğu bir konuda onunla ortak bir zemin bulmak için hiç çaba harcamıyorsa, bu silahın kullanılmasını da zorunlu hale getiriyor diye düşünüyorum.

    Nedir mesele? Obama’nın tarihi Sağlık Reformu önümüzdeki yıl uygulamaya girecek. Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi çoğunluk Obama’nın Sağlık Reformu’nun hâlâ yanlış olduğunu düşünüyor. Hükümet ise Başkan Obama’nın ikinci kez seçilmesi ile birlikte, bu konunun genel bir onay aldığı kanaatinde, konuyu yeniden tartışma gündemine asla almak istemiyor. Cumhuriyetçiler ise başkana “Sen bu planı da anlatarak yeniden seçildiysen, biz de bu plana karşı olduğumuzu anlatarak meclisteki çoğunluğumuzu koruduk” diyorlar. Başkan’ın yeni sağlık reformu paketi için ayırdığı ödeneği keserek, bütçeyi veriyorlar. Böylece yasalaşan Obamacare, bütçede ödenek olmadığı için bu yıl uygulanamayacak. Başkan da bunu istemiyor. Ne olacak? Oturup konuşacaklar, bir orta yol bulacaklar. Uzlaşacaklar.

    Hayat işte böyledir.
    Unutmayın Amerika’dan bahsediyoruz. Anayasasında başkanlık için başlangıçta süre kısıtı olmayan ama sonradan 1951 yılında “iki dönem başkan olan bir daha aday olamaz” diye düzenleme yapan bir ülke orası. Neden? Roosevelt’e kadar hiçbir başkan iki dönemden uzun başkanlık yapmamış. Ama Roosevelt tam dört kez başkan seçilmiş. Son dönemine başladıktan birkaç ay sonra ise hayata veda etmiş. Sonra oturup, Truman döneminde, “Başkan, pırlanta bile olsa, bu kadar yetkiyi bir faninin 16 yıl, baştan çıkmadan, taşıması mümkün değildir” diye süre kısıtlamasını getiriyorlar. Gücün kontrolsüz olmaması gerektiğini tarihi örnekleriyle biliyorlar.

    Amerika’da güçler ayrılığı ilkesi işte bu gibi fren ve denge mekanizmaları ile işliyor. Başkanlık sisteminde, başkanın bazı kararları yasama ve yargı tarafından işte böyle değiştirilebiliyor. Bunu başkanın güçsüzlüğü diye algılamak yerine özellikle tasarlanmış ve uzlaşmayı zorlayan bir sistem olduğunu görsek iyi olur. Alınan kararların daha iyi tartışılması ve topluma anlatılmasına vesile olması açısından da faydalıdır. Dünyanın en güçlü ülkesinin iki kez seçilmiş lideri de olsa Başkan Obama haddini bilecek, ne yapalım.


    Bu köşe yazısı 08.10.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır