Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    İnanmayacaksınız ama Türkiye'de iyi şeyler de oluyor

    Güven Sak, Dr.10 Eylül 2013 - Okunma Sayısı: 2120

    Ben, BALO'nun faaliyete başlamasının son dört aydır gazetelerde okuduğum en iyi haber olduğunu düşünüyorum.

    Biz, Türkiye’de bir uçtan diğer uca savruluveririz. İfrattan tefrite gideriz. Moralimiz ya çok iyidir ya da çok kötü. Şöyle arasını bulamayız. Yine öyle oldu. Şu son dört aydır kafamdaki Türkiye imajını anlatmak gerektiğinde, Türkiye’yi ‘demir tarayan gemilere’ benzetiyorum. Memlekete bir türlü pozitif bir gündem oturtmak mümkün olmuyor. Yöneticilerimizi bir dinleyin, manalı laflardan içiniz kararsın. Ne olursa olsun, ya biri ayağımıza çelme takıyor ya da saçımızı çekiyor. Belalar hep bizi buluyor. Hiç kimse normal pozitif bir hikâye anlatmıyor. Şimdi söyleyince inanmayacaksınız ama Türkiye’de iyi şeyler de oluyor. Geçen hafta sonu, Gümrük Birliği Anlaşması Anadolu’nun tamamını kapsar hale geldi. Bu yolla, Türkiye’nin ufku açılacak, ihracat menzili de bana kalırsa uzayacak. Gelin bakın ne oldu ve neden önemlidir?

    Önce hadiseden başlayayım. Sonra da birkaç tespit yapayım. Geçen pazar günü, Manisa’da yapılan bir törenle Avrupa’ya, Anadolu’nun her tarafından, tarifeli konteynir treni seferleri düzenlemek üzere kurulan Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonları (BALO) şirketinin ilk treni yola çıktı. Birkaç noktanın altını çizeyim önce. Birincisi, artık Avrupa’ya yönelik tarifeli konteynir treni seferlerimiz var. Türkiye, dış ticaretinin yarıdan fazlasını Avrupa ile yapıyor. Ama bugüne kadar, mal taşımacılığında demiryolunu kullanmıyorduk. İhraç mallarımızın yüzde 1’den azını demiryolu vasıtasıyla taşıyorduk bugüne kadar. Bunun artması için bir adım atılıyor. Bundan böyle, ilk kez Avrupa’ya tarifeli konteynir treni seferleri olacak. İkincisi, Anadolu’dan toplanan konteynirlerin yüklü olduğu vagonlar, İstanbul üzerinden değil, Bandırma, Balıkesir-Muratlı, Tekirdağ üzerinden Avrupa’ya gönderilecek. Bu ne demek? İstanbul’da egzoz kirliliği ve de yollardaki kalabalık azalacak demek. BALO bu çerçevede hem çevreci ve hem de İstanbul için faydalı bir proje benim gördüğüm. Ben bu açıdan son derece önemli buluyorum. Üçüncüsü, demiryolu serbestleşmesinde daha ileri gidebilmek de mümkün. BALO’da ray ve vagonlarla lokomotif devletin ama giden tren sizin. Sayın Binali Yıldırım’ın konuşmasından anladığım, bakanlık devlet rayları üzerinde vagon ve lokomotifleri özel şirketlere ait trenlerin işletebilmesine de sıcak bakıyor.

    Ben, BALO ile TOBB ve Ulaştırma Bakanlığı’nın, sanayimizin rekabet gücünü arttırmak ve ihracat menzilimizi uzatmak için önemli bir adım attıklarını düşünüyorum. Üç nedenle. Birincisi, Batı Anadolu’daki Bursa ili ihracatının yüzde 78’ini, İzmir ise yüzde 61’ini Avrupa’ya yapıyor. Ama bu oran Kayseri’de yüzde 39’a, Konya’da yüzde 33’e, Gaziantep’te yüzde 24’e iniyor. Neden? Petrol fiyatları yukarıya doğru gittikçe, ulaştırma maliyetleri arttıkça, bazı illerimizin Avrupa piyasalarında rekabet gücü giderek azalıyor. Ulaştırma maliyetleri Anadolu’nun Avrupa ile bağını gevşetiyor. Gümrük Birliği Antlaşması’nı uygulamak pratik olarak mümkün olmuyor. İkincisi, Gaziantep’in toplam ihracatı içinde Avrupa Birliği’nin payı yüzde 24. Ortadoğu ülkelerinin, Gaziantep’in toplam ihracatı içindeki payı ise yüzde 60 düzeyinde. Bunun yüzde 70’i, çok yakına, Irak’a yapılan ihracattan kaynaklanıyor. Şimdi BALO ile birlikte, Türkiye’nin ihracat menzilinin artmasını beklemek gerekiyor. Hatırlayın 2000’lerde 3374 kilometre olan ihracat menzilimiz, 2012 yılında 2857 kilometreye gerilemişti. 2000’lerde dünya toplam ithalatının yaklaşık yarısını yapan 66 ülkeye ulaşırken, 2012’de dünya ithalatının yüzde 40’ından azını gerçekleştiren 55 ülkeye ulaşabilir hale gelmiştik. Şimdi bu eğilim, tersine dönebilir. Üçüncüsü, BALO’yu yalnızca Avrupa’ya ucuza mal göndermenin yolu olarak görmemek gerekiyor. Aynı zamanda, Pakistan ve Hindistan pazarına daha hızlı mal sevkıyatı için de düşünmek gerekiyor. Böyle bakarsanız, ihracat menzilinin çok daha fazla uzamasını beklemek gerekiyor.

    Ben, BALO’nun faaliyete başlamasının son dört aydır gazetelerde okuduğum en iyi haber olduğunu düşünüyorum.

    Bu köşe yazısı 10.09.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır