Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Türkiye’nin iş yapma ortamında yanlış olan nedir?

    Güven Sak, Dr.27 Temmuz 2013 - Okunma Sayısı: 1340

    Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi. Ama Amerika’nın Forbes dergisinin yayımladığı dolar milyarderleri listesinde altıncı sıraya çıktı. Başka bir deyişle Türkiye, hükümetin 2023 yılı için belirlediği dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine daha ulaşmadan küresel milyarderler listesindeki Türklerin sayısı bakımından dünya liginin ilk onuna kolayca yükseldi. Forbes’un 2013 listesinde 43 Türk var. Bu sayı 2011 yılında 34, 2012’de ise 35’ti. 2013’te bir sıçrama yaşandı. Neden? Görünen o ki küresel kriz Türkiye’nin yeni dolar milyarderleri yaratma performansını kesinlikle etkilememiş.

    Bana kalırsa daha ilgi çekici olan Fortune dergisinin yayınladığı ve Fortune Küresel 500 olarak bilinen dünyanın en büyük şirketleri listesinde Türkiye’nin durumu. Bu listede Türkiye’den 1 şirket yer alıyor. Evet, yazıyla bir.  Dünyanın en büyük 500 şirketi listesinde yıllardır, Türkiye’den tek bir şirket, Koç Holding, yer alıyor. Bu tablo hala değişmedi. Koç Holding, dünyanın en büyük 500 şirketinden oluşan Fortune Küresel 500 listesinde yer bulabilmiş tek Türk şirketi. Sadede gelelim: dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye küresel dolar milyarderleri listesinde dünyanın altıncı sırasındayken, dünyanın en büyük şirketleri listesinde sadece bir şirketle temsil ediliyor. Bir sistem sorunu var gibi duruyor. Türkiye’nin kurumsal gelişimle ilgili bir sorunu var gibi görünüyor. Neden Türkler varlıklarını şirketlerine yatırmaktan kaçınıyor? Şirketlerimiz büyüyüp serpilmezken patronları nasıl zengin oluyor? Türkiye’de iş yapma ortamının sorunu ne?

    Birincisi, Türkler gerçekten de varlıklarını şirketlerine yatırmaktan imtina etmektedir. Bu geçmişten beri hep böyle olmuştur. 1994 krizinde hükümet şirketlerin geçmiş performanslarına dönük olarak geçmiş gelirlerden ek vergi talep etti. Olmayacak şey, değil mi? Ama oldu. Vergi koyma yetkisi hiçbir zaman siyasi süreçlerden bağımsız olmadığı için bu yaşandı ve tekrar yaşanabilir. Bu arada, bir yanlışı düzelteyim, 1994 yılında yapılan bu uygulamada en azından ek vergiler yüklenecek mükellefler yanlı bir biçimde seçilmedi. Herkes için aynı uygulama geçerliydi. Uygulama ölçüsüzce olabilir, ama en azından yansızdı.

    İkincisi, Türkiye’de yaratılan bireysel servet hala şirketlerin büyüme stratejileri üzerinden elde edilmemektedir. Peki, bu bireysel servet farklı şirketlere doğru zamanda yapılan başarılı yatırımlardan değilse nereden kaynaklanıyor? Bana sorarsanız arsa rantından. Tam da bu nedenle belediye meclislerinin en büyük meşguliyeti imar düzenlemesi değiştirmektir. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin toplantı tutanaklarıyla New York Belediye Meclisi’nin tutanaklarını karşılaştırın, farkı göreceksiniz.

    Üçüncüsü, yenilikçi olmanın Türkiye’de zengin olmaya hiçbir katkısı yoktur. Yenilikçiliğin küresel yarışta zirveye oynamak için kritik önemde olduğu çağımızda Türkiye’nin iyi bir rol modeline sahip olmaması neresinden baksanız kötüdür. Türkiye’de yenilikçiğe ilişkin yapılan onca tantanaya karşılık doğru düzgün somut çıktı yoktur. Nedenini bir anekdotla açıklayayım. Girişim sermayesi şirketi sahibi bir arkadaşım fonu kurmak için para toplarken uğradığı Türkiye’nin önde gelen milyarderlerinden birinden şu veciz cevabı almış: “Karşıya bir plaza dikiyorum, gerekli bütün izinleri aldım. Getirisi zaten garanti. Neden senin girişim sermayesi işine para koyup geleceği belirsiz genç şirketlerle, yeniliklerle uğraşayım? ” Açıklama talihsizdir, ama Türkiye’de işadamlarının düşünce tarzı budur.

    Neden uğraşsın? Hala geçerli bir sorudur. Türkiye’de iş yapma ortamında hala neyin yanlış olduğunun cevabı bu soruda yatmaktadır.

    Bu köşe yazısı 27.07.2013 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır