Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Yeni dünyada, ne olduğun, nerede durduğundan daha önemli

    Güven Sak, Dr.19 Temmuz 2013 - Okunma Sayısı: 1064

    Yeni bir dünyaya doğru gidiyoruz. Adımlarımızı atarken daha bir dikkatle düşünmeye başlamakta fayda var.

    Süpermarket deyince aklınıza ne gelir? Bir sürü raf, genellikle paketlenmiş gıda maddeleri, sıra sıra kasalar ve de kasalarda kasiyerler. Öyle değil mi? Artık değil. Geçen gün Londra’da alışveriş yaptığım süpermarkette kasalar yine sıra sıraydı ama başlarında kasiyer yoktu. Herkes kendi başına aldıklarının barkodunu kasalara okutmaya çalışıyordu. Sonra ortaya çıkan toplam tutarı kredi kartı ile kendisi ödüyordu. Nakit yoktu. Ortadaki yaklaşık on beş kasaya bakmak için yalnızca iki görevli vardı. Bunlardan biri de yalnızca problemin ne olduğunu anlayıp, çözemediklerini diğerine aktarıyordu. Hadise ile ilk kez karşılaşan benim gibi beceriksizlere yardım etmek kolaydı. Zor işler için ikinci görevli devreye giriyordu. Sonra öğrendim ki kasiyersiz kasa uygulaması yavaş da olsa Türkiye’de de başlamış bazı marketlerde. Yeni bir dünyaya doğru gidiyoruz. Adımlarımızı atarken daha bir dikkatle düşünmeye başlamakta fayda var.

    Ben doğduğumda bu ülkede süpermarket yoktu. Mahalle bakkalı vardı. Şimdi daha mahalle bakkalından süpermarkete geçiş bitmeden, süpermarketin manası da değişmeye başladı. Bu günlerde alışveriş için süpermarkete gitmek bile gerekmiyor. Yapılan araştırmalara göre, 2011 yılında, İngiltere’de süpermarket alışverişinin yüzde 9’u internet üzerinden yapılmış. Ödemeyi kredi kartınız ile yapıyorsunuz ve sonra alışveriş listeniz eve teslim ediliyor. 2016 yılında bu oranın yüzde 14’e ulaşması bekleniyor. Türkiye için yapılan tahminlerde oranın bugünkü yüzde 3 düzeyinden 2016’da yüzde 10’a çıkması bekleniyor. İsteyen, Onuncu Kalkınma Planı için hazırlanan Ticaret Hizmetlerinin Geliştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu raporuna bakabilir. İnternet ve kredi kartı, alışverişin manasını değiştiriyor. Alışveriş internet üzerinden yapılabildiğinde, mağazaya gidenlerin sayısı azalıyor. Bu bir. İkinci olarak ise yine aynı teknolojik değişim ve yaygın bilgisayar kullanımı sayesinde, kasaya ulaşan müşteri kendi mallarını kendisi okutuyor ve de kredi kartı ile ödemesini yapıveriyor.

    Hem müşterinin hem de satıcının daha fazla beceri sahibi olması gereken bir yeni çağdayız. Müşterinin giderek artan bir biçimde bilgisayar okuryazarlığının artması ve bir de kredi kartı olması gerekiyor. Kredi kartı tarihçesi olmayanın hayatının giderek zorlaşacağı bir yeni dönem bu. Hayatın zorlaşması ise kimse için iyi bir şey değil. Bu ilk nokta. Ama asıl değişim satıcı tarafında yaşanıyor bana kalırsa. Ne oluyor? Düşük beceri gerektiren işler artık doğrudan makineler tarafından yerine getiriliyor. Geçen yıl Hindistan’da otoyollarda her gişede görevli sayısı üçtü. Biri sizinle ilgileniyor. Diğeri onun işleri doğru yapıp yapmadığına bakıyor. Beriki ise elinde sopayla para ödemeden geçmeye çalışanların camına vuruyordu. An itibariyle Vaşington’da Dulles Havaalanı yakınlarındaki otoparkta artık gişe görevlisi bulunmuyor. Daha geçen yıl vardı.

    Rakamlar da bu artan beceri ihtiyacı eğilimini doğruluyor. Artık vasat bir beceri setine sahip olup, vasat üstü bir yaşam sürmek imkânsızlaşıyor. Dün nerede durduğun, kimlerle ilişki içinde olduğun önemli iken, şimdi ne olduğun önem taşıyor. Nasıl? Biri artık birine iş için bir selam gönderdiğinde, şöyle bir cevap alıyor: “Elbette hemen yapalım, falan filan düzeyinde, şöyle bir belgeye dayalı yabancı dil biliyor mu? Ne yazık ki, başka türlü alamıyoruz.” Buradaki “Ne yazık ki başka türlü olmuyor”u artık daha çok duyacaksınız. Ben şimdiden söyleyeyim. 1995-2008 yılları arasında Avrupa Birliği ülkelerinde, imalat sanayi için yapılan bir çalışmaya göre, düşük becerili istihdam 6 milyon azalırken yüksek becerili istihdam 4 milyon artıyor. Ne oluyor? Vasat olanlar işini kaybederken, daha iyi eğitimli genç bir nesil işbaşı yapıyor. Avrupa’nın ‘yaratıcı sınıf’ı şekilleniyor. Amerika’da ve Tükiye’de giderek artan erkek işsizliğini belki de bu çerçevede ele almak gerekiyor. Dünün işe yarayan çalışanı artık bir işe yaramıyor.

    Orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçerken, bu yaratıcı sınıfın genişlemesi gerekiyor. Dün nerede olduğun vasat üstü bir hayat sürmek için yeterli iken, şimdi artık bunu ne olduğun belirliyor. Becerin yoksa hayatın olmuyor.


    Bu köşe yazısı 19.07.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır