Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Biz Mısır Devrimi’ni çok sevmiştik

    Güven Sak, Dr.18 Mayıs 2013 - Okunma Sayısı: 787

    Moody’s bu hafta Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyesine yükseltti. Mart ayındaysa Mısır’ın notunu devrimin başladığı 2011 Ocak ayından bu yana ilk kez düşürmüştü. Tam da bu nedenle Mısır devrimi bugünlerde bana Daniel Cohn-Bendit’in biyografisinin başlığını hatırlatıyor: Kabaca tercümesiyle “Biz devrimi çok sevmiştik.” Cohn-Bendit, siyasi konum olarak merkeze kayışını anlatırken 1968 Paris öğrenci ayaklanmalarında oynadığı rolü inkar etmiyordu. Merak ediyorum, Mısırlılar da kendi devrimleri hakkında aynısını düşünüyor mudur? Evet, her şey güzel olabilirdi. Ama belki de devrim coşkusunu geçmişte bırakmak daha doğru. Ocak 2011’den bu yana eğlendiler, artık tekrar işe koyulma vakti.

    Pew Küresel Yaklaşımlar Projesi kapsamında Mısır’da yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçlarında da aynı hayal kırıklığı hissediliyor. Mısırlıların yalnızca yüzde 30’u ülkelerinde olan bitenden memnun. Oran, Hüsnü Mübarek’in hala görevde olduğu 2010 yılında yüzde 28 iken, Mısırlıların değişimden son derece umutlu oldukları 2011 yılında yüzde 65’e çıkmıştı. 2012’de memnuniyet oranı yüzde 53’e düştü. Bugünse Mısır başladığı noktaya geri döndü. Peki, bu memnuniyetsizliğin nedeni ne? Mısırlılara ülkelerinin en önemli önceliklerini sorduğunuzda, yüzde 83’ünün cevabı “ekonomik koşulların iyileştirilmesi” oluyor. Bunu hukukun üstünlüğüne ilişkin bir dizi öncelik takip ediyor: Mısırlıların yüzde 81’i daha adil bir yargı, yüzde 61’i asayiş istiyor. Nelerin kötüye gittiği sorulduğunda Mısırlıların yüzde 56’sı yaşam standardı, yüzde 44’ü ise kamu güvenliği diyor. Sonuçlar, Mısırlıların devrimi çok sevdiğini, ama artık geride bırakmak istediğini söylüyor. Bana sorarsanız, asayiş talebi kalıcı olacak. Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi için iyi haber… Asayiş talebi her zaman iktidarın lehine, muhalefetin aleyhine çalışır. Muhalefetin yapıcı olması daha zordur. Mısır’da daha da zordur. Bu arada, Mursi’ye olumlu oy verenlerin oranı yüzde 53 civarındadır. Siyasi koşullar Mursi’yi vazgeçilmez kılmıştır. Yine de, Mısır’da siyasi bölünmüşlük had safhadadır.

    Böyle bir ortamda gerçek bir iktisadi reform sürecini başlatmak olanaksızdır. Taraflar 18 aydır bir anlaşmaya varamadığı için Mısır çok ihtiyaç duyduğu 4,8 milyar dolarlık IMF kredisini alamadı. Kötü tasarlanmış sübvansiyon sistemi kamu bütçesinin yaklaşık yüzde 20’sini tüketiyor ve bütçe açığı artmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Mursi daha kapsayıcı bir yönetim yapısı kurma becerisine sahip olmadığı için yapısal reformlar erteleniyor. Bölünmeye neden olan bir siyaset gerçek reform gündemi için çıkmaz sokaktır. Mısır bugünlerde ikiye bölünmüş gibi görünmektedir. Bu, cesur eylem ve kararlar açısından iyi değildir.

    Mısır’da herkes reform ihtiyacının farkındadır, ama eylemsizlik sürmektedir. Dışarıdan bakanların gözünde, Mısır’ı yönetenler önemli kararlar alma konusunda gitgide Oblomov tipi beceriksizlik sergilemeye başlamıştır.

    Bu köşe yazısı 18.05.2013 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır