Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Müjde, filimize kardeş geldi

    Güven Sak, Dr.21 Mayıs 2013 - Okunma Sayısı: 1619

    Bu günlerde parası olanların ortak problemi 'Şimdi ben paramı nereye yatırsam?' meselesidir.

    Türkiye, IMF’ye borcunu ödedi. İyi mi oldu? Cevap: Nereden baktığınıza bağlıdır. Siyaseten bakarsanız, seçmene satacak yeni bir konu çıktı. Teknik olarak bakarsanız, toplam dış borç stoku 85 milyar dolar olan bir ülkenin önce en ucuz maliyetli borcunu geri ödemesi tedbirli bir tüccar tavrı değildir. Fitch’in kasımdaki kararını takip eden Moody’s de Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkardı. Bu iyi midir? Cevap: Nereden baktığınıza bağlıdır. Doğrudan yabancı yatırımlar için bir oyun planınız, stratejik sektör seçimleriniz varsa iyidir. Yok, mahkeme sistemi aynı, patent koruması sınırlı olmaya devam edecekse o vakit, “Şimdi ben paramı nereye yatırayım?” derdindeki portföy yatırımcılarına yalnızca daha büyük bir avlanma alanı olursunuz. Gelin bakın dünyada neler oluyor?

    Biz bazı hadiselerin bir tek bizim başımıza geldiğini zannetmeyi pek severiz. Bakın negatif reel faiz hadleri konusunda da tam aynısı oldu. Merkez Bankası Başkanı hadisenin altını çizmeye çalışınca, seçim zamanı hazırlıkları filan diye yazılar bile okudum ben. Halbuki hadise yerel değil, küreseldi. Bu günlerde parası olanların ortak problemi “Şimdi ben paramı nereye yatırsam?” meselesidir. Düşük faiz oranlarından negatif reel faiz dönemine geçilmesi, ortaya bir “Şimdi ben paramı nereye yatırayım?” sorunu çıkarmıştır.

    Küresel sistemin merkezindeki kriz beşinci yılından altıncı yılına doğru ilerliyor. Altıncı yılın son kriz yılı olacağına dair bir belirti de yok. Merkez ülkelerde düşük reel getiri ve bir likidite bolluğu var. Bizim gibi ülkelerde getiriler ise haliyle yüksekte kaldı. Ne oldu? Likiditenin fazlası oradan buraya geldi. Bizim dengemizi bozdu. İçeride durumu düzeltmek için faiz indirimine gidildi. İşte negatif reel faiz ihtimali de buradan çıktı. Ne bekleniyor? Düşük getiri oranlarının, “Şimdi ben paramı nereye yatırayım” sorusunu ortaya çıkarması, bir bölümün talep ve harcamaları arttırması ve enflasyonun azıcık canlanması ile reel getirinin negatif alana doğru kayması bekleniyor. Bu arada küresel göreli yüksek getiri arayışı da sürüyor.

    Herkes bu alanda ne yapacağını belirlemeye çalışıyor. Mesela Brezilya’da güçlü bir bireysel emeklilik fonu endüstrisi var. Portföy büyüklüğü yaklaşık 450 milyar dolar. Buradaki portföy yöneticileri müşterilerine daha iyi bir getiri sunmak istiyorlar. Brezilya şimdilerde bireysel emeklilik fonu portföylerindeki yabancı para cinsinden menkul kıymetlerin payını arttırmaya çalışıyor. Herkesi öyle hop diye dışarı gönderme niyetinde değiller ama bireysel emeklilik şirketlerinin bir araya gelerek yapacakları yabancı yatırımlara imkân veren bir düzenleme yaptılar. Eskiden bize doğru bir tek gelişmiş ülkelerden fon gelirdi, şimdi Breziya’dan da gelecek. Brezilya bireysel emeklilik fonu endüstrisinin dışarıya doğru ilk aşamada 45 milyar dolar yabancı yatırım yapması bekleniyor. Şimdi Moody’s’in kararı ile birlikte, artık yatırım yapılabilir ülke olduğumuza göre bundan böyle diğer ülkelerdeki bireysel emeklilik fonları da portföylerini Türkiye’ye doğru rahatça çeşitlendirebilecekler. Ne olacak? Bizdeki ekosistem buyken daha fazla kısa vadeli yabancı fon girişimiz olacak, uzun vadeli değil. 2013 yılının ilk çeyreğinde bile 2012’nin aynı dönemine göre yabancı fon girişleri dört kat artarak 24 milyar dolar olmuştu. Artık böyle gider.

    Vaziyetimiz aynen o Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibidir. Hani Timur fillerinden birini Hoca’nın köyüne bırakmış bakılması için. Köylü illallah demiş. Durmadan yiyor, evleri yıkıyor. Bıkmışlar. “Aman Hoca” demişler, “gidelim Timur’a artık yeter diyelim.” Hoca, “Peki” demiş, kampa varmışlar. Ekip Hoca’nın arkasında, huzura doğru yola çıkmışlar. Huzurda, Hoca bir bakmış ki, arkasında kimse yok. Timur, dileğini sorunca, Hoca da “Aman efendim” demiş, “emanetiniz olan sevimli filimiz pek sıkılıyor, kendisine arkadaşlık edecek bir ikinci fil isteriz.” Hoca, köye döner, kendisini mahcup mahcup bekleyenlere “Müjde” der “Filimize kardeş geliyor.”

    Ne diyeyim? Dünya değişiyor. Eğer stratejik bir planınız yoksa, kontrol etmeye çalıştığınız kısa vadeli fonlarla baş edemezsiniz, planınız varsa uzun vadeli yatırımları çekersiniz. İşimiz artık daha zor. Ne yapmalı? Mesela, Patent Yasası, Meclis’teki son anlamsız değişiklikler yeniden düzeltilerek çıkarılmalı.

     

    Bu köşe yazısı 21.05.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır