Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Kıbrıslı Türklerin vizyona ihtiyacı vardır

    Güven Sak, Dr.04 Mayıs 2013 - Okunma Sayısı: 938

    Kıbrıslı Türkler pek çok açıdan bize benziyorlar. Yine de bizden farklılar. Geçen gün Girne’deydim. Arabayı otoparktan almakta biraz gecikmişim. Öyle çok da geç değil, saat daha 23.30’du. Ama otopark kapalıydı. Tabii, kapalı biraz göreceli bir kavram. Otopark çalışanları evlerine gitmişti ama benim gibi geç kalanları zor durumda bırakmamak için giriş kapılarını açık bırakmışlardı. Otopark, adanın ücra köşelerinde falan değil, Girne’nin ortasında, restoran ve casinoların çok yakınında. Turizm Girne’nin en önemli geçim kaynağı. Buna rağmen otopark sahipleri saatin sizin için değil ama kendileri için geç olduğunu düşünüyorlarsa, sizin otoparktan ücretsiz yararlanmanıza izin veriyorlar. Günün hangi saatinde para kazanmayı bekliyorlar, merak ediyorum. Size bir şey söyleyeyim mi? Türkiye’de böyle bir şey asla başınıza gelmez. Kıbrıslı Türkler, Türkiyelilere benzememektedir.

    Bunun gibi pek çok anekdot anlatabilirim. Kıbrıslı Türkler, rekabetçi bir iş ortamında hayatlarını kazanabilecek  donanıma sahip değildir. Peki neden böyledir? Kıbrıs’taki Türkler ile Türkiye’deki Türkleri birbirinden ayıran nedir? Bana kalırsa fark, Türkiye’nin 1980’lerin başında hayata geçirdiği reformlarda yatmaktadır. Söz konusu reform çerçevesi Ada’ya aktarılamamıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bağımsızlığını 1980’lerin başında ilan etmiştir, ancak kurumsal altyapı Türkiye’yle kıyaslanınca piyasa reformu öncesi bir döneme ait kalmıştır. Yani, farklılık insanların genetik kodunda değil, bireylere saik olan kamu sektörü kurumsal yapısındadır. Bir başka deyişle, KKTC kurgulanırken Türkiye 2.0 sürümü mevcutken Türkiye 1.0 sürümüyle yetinilmiştir. Göreli istikrar ortamının sağlanması ve Gümrük Birliği ile birlikte Türkiye 3.0 sürümünü kurmuştur. Kıbrıs’taki kardeşlerimiz ise eski sürümde takılı kalmıştır.

    Dilerseniz Ada’daki durumu daha iyi anlamak için birkaç veriye bakalım. Kıbrıs’ta işgücünün yüzde 26’sı kamu sektöründe istihdam edilmektedir. Demek ki, emeklileri de sayarsak her hanede en az bir kişi kamuda çalışmaktadır. Oran gereğinden yüksektir. Türkiye için bu oran yüzde 15’in altındadır. Güney Kıbrıs’ta ise işgücünün yüzde 12’si kamu sektöründe çalışmaktadır. Orada yapılacak başka işler, çalışılacak başka sektörler vardır. KKTC bütçesinin yüzde 85’ini personel ödemeleri ve cari transferler oluşturmaktadır. Yani, KKTC’nin tek yaptığı Kıbrıslı Türklere gelir transfer etmektir. Kendine ait bir yatırım bütçesi yahut geleceğe dair bir vizyonu yoktur.

    Bana kalırsa, meselenin özü burada yatmaktadır. Kıbrıslı Türklere hayatlarından memnun olup olmadıkları sorulduğunda yüzde 35’i olumsuz yanıt vermiştir. Ülkenin durumu ve geleceği hakkında kaygılı olanların oranları ise sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 80’dir. Bana kalırsa bu bir son duygusudur. Ülkenizin geleceğine dair herhangi bir umudunuz yoksa, geleceğinizi planlamaz ve geleceğe yatırım yapmazsınız. Sürdürülebilir olmayan bir durum hayatın her alanında daha fazla sürdürülebilirlik sorunu doğurur. Kıbrıslı Türkleri Ada’daki donmuş etnik çatışmayı sonlandırmak üzere Annan Planı’nı onaylamaya iten de aynı son duygusuydu. Güney Kıbrıs plana hayır oyu vermişti. Ama Güney’in bankacılık sektörünün çöktüğü ve iş modelinin iyileşmez bir yara aldığı düşünülürse, ben çözüm konusunda artık daha iyimserim.

    Etnik çatışma alanlarında yaşayan hakların kurumsal yapıları farklıdır. Kıbrıslı Türklere lazım olan gelecek vizyonudur. Aksi takdirde, ellerindekini de kaybederler. Sürdürülebilir olmayan durum daha fazla sürdürülebilirlik sorunu doğurur. Sürdürülebilirlik, vizyona ihtiyaç duyar. Benim kastettiğim vizyon meselesi siyasetçilerin işidir. Kıbrıs’ta bir son duygusu hakimse sorumlusu siyasetçilerdir.

    Bu köşe yazısı 04.05.2013 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır