Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Bakanlıkların şehir merkezi dışına taşınması iyi fikir değil

    Güven Sak, Dr.07 Mayıs 2013 - Okunma Sayısı: 1620

    Çevre etkisinin yanında bir de bakanlıkları şehir dışına taşımanın demokratik manasını es geçmemek gerekiyor.

    Hiç Türklerin davranış özellikleri üzerine düşündünüz mü? Bugün ben size bir başlangıç yapayım. Etnik kökeni ne olursa olsun, Türkler, komşuları ile bir araya geldiklerinde, mahallenin sorunları yerine memleketin sorunlarını tartışmayı tercih ederler. Bu, memleketin kurumsal altyapısındaki bozukluğun mahalledeki sorundan hep daha büyük olmasından mı kaynaklanıyor? Bilmiyorum. Ama bir bakın hep böyle oluyor. Bugün müsaadenizle ben size son günlerde Ankara’da gördüğüm bir eğilimden bahsedeyim. Sözü bizim mahalleye getireyim.

    Çalışma odamın camından, ağaçlar arasındaki dev inşaatın hızla ilerlediğini günbegün takip edebiliyorum. Başbakanlık yeni binasının inşaatı Ankara Söğütözü’nün Atatürk Orman Çiftliği’nin içinde kalan bir ucunda hummalı bir biçimde devam ediyor. Başbakanlık, TEPAV binasının içinde yer aldığı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Kampüsü’ne komşu geliyor. Aslında Başbakanlık bu işte yalnız değil. Neredeyse tüm bakanlıklar bu günlerde yeni binalar yaptırıyorlar. Ve hepsi de kendilerini şehrin dışına atıyorlar. Bakanlıklarımız bir nevi banliyöleşiyor. Şehir dışında, yüksek duvarlı bakanlıklar ortaya çıkıyor. Ben bunun ilk bakışta iyi fikir olmadığını düşünüyorum. Şehir dışında bakanlık, kentin niteliği hakkında hemen bir fikir veriyor. Hatırlarsınız, daha önce söylemiştim, kentler ikiye ayrılır: İçinde yürünebilen kentler ile içinden ancak araba ile geçilebilen kentler. Şehir dışında bakanlık, benim aklıma hemen içinden araba ile geçilebilen bir kenti getiriyor. Özellikle metro altyapısı konusunda, bundan tam dört seçim önceki belediye başkanı zamanından beri bir metre bile mesafe alınamamışsa, akla başka bir şey gelmesi zaten mümkün değil. Sahi, Karayalçın’dan beri Ankara metrosu ne kadar uzadı? El Cevap: Hiç.

    Ben geçen hafta 24 saatliğine Amerika’nın başkenti Vaşington’daydım. Hava güzeldi. Geniş kaldırımlarda bol bol yürüdüm. Etrafta ilginç binalar vardı. Hiç sıkılmadım. Son saldırılara rağmen, hâlâ Beyaz Saray önüne kadar yürünerek gidilebiliyordu. Düne göre etrafta daha fazla polis vardı yalnızca. Bu arada kamu binaları hep şehrin merkezinde yürünebilir bir mesafedeydi. İşte öylece kafama takıldı mesele. Bizimkiler Ankara’da bütün bakanlıkları şehir merkezinin dışına taşımaya çalışıyorlardı. Ama gelin görün ki Amerikalılar, her şeyi eski yerinde tutuyorlardı. Ben burada üzerinde düşünülmesi gereken bir hadise olduğu kanaatindeyim. Bir bakanlığı şehir dışına taşıma kararı hangi parametrelere göre verilebilir? Mesela bir bakanlığı şehir dışına taşımanın, enerji verimliliği açısından sonuçları acaba hiç değerlendirme kapsamına girebilir mi? Bakanlığı şehrin yürünebilir bir bölümünden, ancak arabayla gidilebilir bir bölümüne nakletmiş olacaksınız. Araba kullanımı artacak. Bu ilk nokta. İkincisi, bakanlıkta iş takibi yapanlar açısından düşündüğünüzde de benzer bir biçimde yürümenin yerini, araba kullanımına bırakacaksınız. Üçüncüsü, şehrin daha az nüfus yoğun bir bölümüne geldiğiniz için, burayı ısıtmak, eskisine göre daha pahalı olacak. Velakin, insanların şehirlerde yaşıyor olmalarının bir nedeni var. Şehirde yaşamak hem daha ucuz hem de daha çevre dostu.

    Çevre etkisinin yanında bir de bakanlıkları şehir dışına taşımanın demokratik manasını es geçmemek gerekiyor. Vatandaşın bir bakanlığa gitmek için arabaya mahkûm olması demokratik ülkelerde olan bir şey değildir. 19 yıldır Ankara’yı yöneten belediye başkanının en sevdiği ve örnek aldığı kentin Kazakistan’ın Astana’sı olduğu düşünülürse burada şaşıracak bir şey yoktur herhalde.

    Peki, Söğütözü’ndeki Başbakanlık binasının ve bu bölgeye taşınan diğer binaların hem enerji verimliliği hem de vatandaşa uzaklaşmasının yol açtığı hatalar nasıl telafi edilebilir? Altından metro geçirerek elbette. O vakit, kent yine yürünebilir bir kente dönüşebilir. Bakanlıklar yine kent merkezinde kalmış gibi olur.

    Ben söylemiş olayım.

     

    Bu köşe yazısı 07.05.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır