Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    ABD'nin borçlanma tavanı

    Fatih Özatay, Dr.27 Nisan 2013 - Okunma Sayısı: 1006

    Yükseltilen tavanın 19 Mayıs 2013'te yetersiz kalacağı hesaplanıyor. Demokratlarla Cumhuriyetçilerin yeniden uzlaşmaları gerekiyor.

     

    Önümüzdeki günlerde tanıdık bir sorun tekrar gündemimize oturacak gibi görünüyor. Tanışıklık iki yıl öncesinden: 2011’in ortasına doğru, tüm dünya ABD Hazinesi’nin ‘borçlanma tavanı’ sorunu ile haşır neşir olmuştu. Hatırlarsanız sorun şuydu: ABD yasaları çerçevesinde borçlanmaya bir üst sınır getiriliyor. Bu üst sınır 1917’den beri var. O tarihten bu yana 70 kez yükseltilmiş bu tavan. Aylar öncesinden 2 Ağustos 2011’de Hazine’nin bu tavana ‘kafasını çarpacağı’ anlaşıldı.

    Sadece ABD Hazinesi çarpsa neyse, tüm dünyayı etkileyecekti o olası kafa travması. Borçlanma üst sınırının yükseltilmemesi halinde bütçe ödemeleri aksayacaktı. Mesela emekli maaşlarının, sosyal güvenlik yardımlarının, borçlanma faizlerinin bir kısmı ödenemeyecekti. Bir anlamda ABD ekonomisi iflas edecekti. Dünyanın en büyük ekonomisinin böyle bir girdaba sürüklenmesi halinde dünya ekonomisinin de peşi sıra sürüklenmesinden korkuluyordu. Kaldı ki ikinci büyük ekonomi olan Avrupa Birliği ekonomisi süratle küçülme yolunda ilerliyordu. Yeterinden fazla sorun zaten vardı; bir de ABD nedeniyle yeni bir ekonomik daralma eksik olsundu.

    Borçlanma tavanını yukarıya çekecek olan ABD Kongresi’ydi. Başkan Obama’nın partisi, Kongre’de çoğunluğa sahip değildi. Aylar boyunca Demokratlarla Cumhuriyetçiler çatıştılar. Bu uzlaşmazlık, yeni bir belirsizlik kaynağı oldu. 2011’de tüm dünyada Avrupa nedeniyle artmaya başlayan risk algılamasının daha da artmasına yol açtı. Neyse ki 31 Temmuz 2011’de iki parti arasında uzlaşma sağlandı ve borçlanma üst sınırının aşamalı olarak yükseltilmesine karar verildi. Böylece ABD Hazinesi’nin ve dolayısıyla tüm dünyanın kafa travması geçirmesine saatler kala sorun çözüldü. Ancak bir ilk yaşandı ve kredi notu veren şirketlerin en önemlilerinden biri olan Standard&Poor’s ABD’nin kredi notunu, bu nedenle, AAA’dan AA+’ya düşürdü.

    Aynı tehlike yine söz konusu. Yükseltilen tavanın 19 Mayıs 2013’te yetersiz kalacağı hesaplanıyor. Demokratlarla Cumhuriyetçilerin yeniden uzlaşmaları gerekiyor. Bir başka kredi notu şirketi olan Fitch, geçenlerde, yeni bir borçlanma tavanı krizinin ABD’nin notunu düşüreceği uyarısını yaptı. 8 Nisan 2013’te dış basında yer alan bir habere göre Demokratlar ile Cumhuriyetçiler önemli bir kavganın yeniden eşiğindeler. Cumhuriyetçiler yine bütçe harcamalarında keskin bir indirimin peşindeler. Ayrıca ABD Hazinesi’nin ödemelerinin öncelik sıralamasına sokulmasını istiyorlar. Çoğu uzmana göre bu teknik olarak mümkün olmayan bir istek. Üstelik Bush döneminde Hazine’de üst düzey görev yapmış bürokratlar da bunun olamayacağını belirtiyorlar.

    Bir başka haberde ise geçen çarşamba günü Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nin bir komitesinde, tavana çarpılması halinde faiz ödemelerinin etkilenmemesini sağlayan bir karar alınmış. Demokratların itirazına rağmen kabul edilmiş bu karar. Habere göre Demokratlar bunu, “Önce Çin’e öde” kararı şeklinde nitelendirmişler. Malum, Çin yüklü miktarda ABD Hazine tahvili tutuyor. Yaşlılara, öğrencilere, askerlere ve gazilere yapılacak ödemelerin ne olacağını sorguluyorlar. Bakalım önümüzdeki günlerde neler olacak...


    Bu köşe yazısı 27.04.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır