Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Kısa dönem açısından Dünya Ekonomik Görünümü raporu

    Fatih Özatay, Dr.18 Nisan 2013 - Okunma Sayısı: 1546

    Avrupa Birliği'nin büyüme tahmini 0,2 puan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesininki ise 0,3 puan aşağıya çekiliyor.

    Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yılda iki kez yayımladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporunun ilkinin bütün bölümleri açıklandı. IMF önce teknik bölümleri, birkaç gün sonra da asıl merak edilen ilk iki bölümü günışığına çıkarıyor. Bu rapor, kısa dönemde olabilecekler açısından IMF’nin son yıllardaki en iyimser raporu olarak göze çarpıyor. Önemli gördüğüm birkaç noktaya değinmek istiyorum.

    Dağılma önlendi

    Kısa dönemde risklerin önemli ölçüde azalması iki ana nedene bağlanıyor. Birinci neden, 2012’nin son aylarında Avrupa’da Euro Bölgesi’nin dağılmasını önleyen kararlar alınması. Hatırlarsanız, o dönemde şunlar yaşanmıştı: Avrupa Merkez Bankası, sorunlu ülkelerin satmakta zorlandıkları hazine tahvillerini bazı koşulların yerine gelmesi halinde satın alacağını açıklamıştı. Bu karar bu tahvillerin maliyetlerini belirgin biçimde düşürmüştü. Avrupa’nın kurtarma fonu olan Avrupa İstikrar Mekanizması çalışır hale gelmişti. Yunanistan’ın borç sorununu hafifletecek kararlar alınmıştı. Avrupa’daki bankaların tek elden denetlenebilmesine ve gözetilebilmesine olanak veren adımlar atılmıştı. İkinci neden ise ABD’nin yanlış zamanda, yanlış (daraltıcı) bir maliye politikası uygulamasına yol açmasını önleyen, yaygın olarak kullanıldığı biçimiyle mali uçuruma düşmesini engelleyen kararların alınması.

    Bu politikalar sonucunda finansal gerginliğin azaldığı vurgulanıyor raporda. Elbette yine bir ‘ama’ var. ‘Ama’ Güney Kıbrıs’ta ve İtalya’da somutlaşıyor: Bu ülkelerdeki gelişmelerin de gösterdiği gibi Avrupa’da işlerin her an tersine dönmesi tehlikesi hatırlatılıyor raporda. Vurgulanan tehlikeler anabaşlıklarıyla şöyle: Maliye politikasını sıkılaştırmayı sürdürmenin bazı ülkeler için giderek zorlaşması. Zayıf bilançolar. Özellikle çevre ülkelerde kredi mekanizmasının sağlıklı çalışmaması. Euro Bölgesi’nin kuvvetli bir ekonomik ve parasal birlik haline dönüşmesini sağlayacak adımların atılmasındaki gecikme.

    Kısa dönemdeki reel ekonomik faaliyet hacmi açısından ise aynı olumlu havanın raporda bulunmadığı belirtilebilir. 2013’e ilişkin IMF’nin ekim ayında verdiği büyüme öngörüleri aşağıya çekilmiş vaziyette. Yapılan güncelleme sadece 0,2 puan ama sonunda daha az büyüme öngörülüyor. Türkiye’nin ihracatı açısından önemli olan iki bölgenin büyüme tahminleri için de benzer bir durum söz konusu. Avrupa Birliği’nin büyüme tahmini 0,2 puan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesininki ise 0,3 puan aşağıya çekiliyor. Buna karşılık, bu yılın ikinci yarısında büyümenin artacağı öngörüsü yer alıyor.

    Büyüme artacak

    Yükselen piyasa ekonomileri için ise vurgulanan önemli nokta şu: Çoğu ülkenin hızlı kredi genişlemesini daha makul düzeylere çekmekte başarılı olduğu belirtiliyor. Bunların arasında Türkiye de var. Bu nedenle de bu ülkelerin ‘sert bir iniş’ tehlikesini savuşturdukları değerlendirmesi yer alıyor raporda. Türkiye’ye ilişkin tahminler ise şöyle: Büyüme ılımlı biçimde artacak; cari işlemler açığı da benzer bir eğilim izleyecek. Enflasyon, hedeflenen düzeye yakınsamasa da düşecek. İşsizlik oranında sınırlı bir yükseliş olacak. Rakam özellikle vermedim; zira öngörüler biraz eski tarihli gibi geldi bana. Mesela 2012 büyüme gerçekleşmesi yüzde 2,6 olarak görünüyor. Rakamsal değerler bir tarafa, ele alınan makro değişkenlere ilişkin ‘yön’ tahminleri makul görünüyor.

    Bu köşe yazısı 18.04.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır