Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Amerika batıyorsa yüz dolarlık banknot talebi neden artıyor?

    Güven Sak, Dr.12 Nisan 2013 - Okunma Sayısı: 2025

    Dolaşımdaki dolarların yüzde 85'i Amerika dışındakilerin cebinde. Bundan iyi güven göstergesi olur mu?

    Amerikan Doları’nı Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası basıyor. Matbaa makinesi, mürekkep ve kâğıdı bir araya getiriyor, dolar basıyor. Ortada, üzerinde rakam ve resimler olan bir kâğıt söz konusu aslında ama herkes dolara güveniyor. Aslında herkes Amerika Birleşik Devletleri’ne güveniyor. Doları bir değer saklama aracı olarak kabul ediyor. Yastık altında tutulabilecek değer saklama araçlarının en revaçta olanı yine yüz dolarlık banknot galiba. Yüz dolara artan talep, Amerika’nın güvenilirliğinin krizle azalmadığını, arttığını gösteriyor. Son günlerin yeni elektronik parası Bitcoin’in (BTC) derdi neyse yüz dolarlık banknotun gücü de tam o. Bakmadıysanız, rakamlara beraberce bir bakalım.

    1990’ların başında kullanımdaki dolarların yüzde 50’si yüz dolarlık banknotmuş. 2000’lerin başında bu oran yüzde 67 olmuş. Şimdilerde ise bu oran yüzde 77’ye çıktı. Buna ilaveten yapılan çalışmalar kişi başına 2,950 ABD Doları’nın dolaşımda olduğunu, banknot büyüklüklerine göre bakıldığında ise bu miktarın yüzde 78’nin 100’lük banknotlardan oluştuğunu gösteriyor. Bu dolarların ise yalnızca yüzde 15’i Amerikalılar tarafından tutuluyor. Yani dolaşımdaki dolarların yüzde 85’i Amerika dışındakilerin cebinde. Bundan iyi güven göstergesi olur mu? Kriz, dünyanın merkezinde, Amerika’da çıktı. Amerikan Doları’na dayalı finansal sistemde şehir şebeke suyuna kanalizasyondaki atık suyun karıştığı anlaşıldı. Amerikan Doları cinsinden finansal varlıklara ve tam da bu nedenle Amerikan bankalarına olan güven sarsıldı. Birkaç banka battı. Bu arada, son kriz başladığından beri, kullanımdaki yüz dolarlık banknotların hem toplam tutarı yüzde 52 arttı hem de kullanımdaki dolarlar içindeki ağırlığı yükseldi. Amerika’ya olan güven sarsıldıkça, yüz dolara olan talep artıyor. Rakamlara bakarsanız öyle görünüyor. Ne oluyor? Dünya güvensizleştikçe, Amerikan Merkez Bankası’nın bastığı yüz dolarlıklara olan talep artıyor. İnsan tabii bu durumda merak ediyor: Amerika batıyorsa yüz dolara olan talep neden artıyor? Bana kalırsa, dünyada değişim, hızlı hızlı değil yavaş yavaş oluyor. Rahmetli Karl Amca, böyle dönemleri katı olan her şey buharlaşıyor diye tarif ederdi. Katı olan her şey buharlaşırken yüz dolarlık banknot en yavaş buharlaşanlar listesinde birinciliği alıyor.

    Müsaadenizle, bir örnekle anlatayım. Kendinizi Güney Kıbrıs’ta yaşayan bir emeklinin yerine koyun isterseniz. İkiye bölünmüş sevimli, küçük adanızda yaşayıp gidiyorsunuz. Tasarruflarınız bankada yatıyor. Adanızın bankaları son dönemde dev olmuş. Beyrut batmış, işlemler sizin kapıya gelmiş. Yugoslavya batmış, size yaramış. En son Sovyetler Birliği dağılmış, bu durum Kıbrıs’a süt olmuş. Öyle hiç endişeye mahal yokmuş gibi duruyor. Sonra bir sabah uyandığında, bir bakıyorsun ki güvenilir bankan artık açık değil, bankadaki mevduatının bir bölümü de artık sana ait değil. İşte Karl Amca’nın katı olan her şey buharlaşıyor dediği durum tam da budur. “Kardeşim, artık bir bankaya da güvenmeyeceksek ne yapacağız?” diyorsunuz ve ne yapıyorsunuz? Birikimlerinizi nasıl yüz dolarlık banknota çevirip yastık altına istifleyeceğinizi hesaplamaya başlıyorsunuz. Hadise işte budur.

    Öyle anlaşılıyor ki Amerikan merkezli 2008 finans krizi, yüz dolarlık banknota olan talebi ateşliyor. Tasarrufunu bankadan çeken, yüz dolarlık banknot alıyor. Katı olanın buharlaştığı, alışılan kurumlara olan güvenin sarsıldığı bir yeni dünyada, millet, yüz dolarlık banknota güvenmeye devam ediyor. Kimse enflasyondan filan da korkmuyor, yüz dolarlık banknotun satın alma gücünün çok da fazla değişmeyeceğini düşünüyor. Mesela bakın yeni elektronik para ‘Bitcoin’ (BTC) alsanız, değerindeki değişimden başınız dönebilir. En son geçen gün bir tek BTC’nin değeri önce 250 doları aşıp sonra pat diye 150 dolara iniverdi. Halbuki işin başında bir BTC bir dolara eşitti. Satın alma gücü bu kadar oynayınca ne oluyor? BTC, bir değer saklama aracı olarak güven veremiyor. Millet, yüz dolarlık banknota güveniyor, BTC’ye o kadar da güvenmiyor.

    Amerika batmıyor, yüz dolarlık banknota güven devam ediyor.


    Bu köşe yazısı 12.04.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır