Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    2012'de sadece yüzde 2,2 oranında büyüdük

    Fatih Özatay, Dr.02 Nisan 2013 - Okunma Sayısı: 1537

    Sürdürülebilir büyüme oranımızın yüzde 4,5-5 arasında olduğunu düşünüyorduk; bu düzey düşüyor mu?

    Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) gerçekleşmelerini dün öğrendik. 2011 yılında yüzde 8,8 olan büyüme oranımız 2012’de yüzde 2,2’ye düştü. Bir sürpriz değil. 2011’in sonuna doğru bu köşede yer alan bir dizi yazıda, çeşitli senaryolar vermiş ve makro göstergelerin nasıl gelişebileceğini tartışmıştım. En makul senaryoda, 2012 büyüme oranı yüzde 1-3 aralığında çıkıyordu. Yılın ilk üç ayının GSYH verilerinin belli olmasından sonra da yine bu köşede, mevcut kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi, kredi artış oranı, sanayi üretimi ve ihracat verileri ışığında yüzde 2,2-2,3 dolaylarında bir büyüme oranının gerçekleşebileceği öngörüsü yer aldı. GSYH’ye ilişkin saptamalarım şöyle:
    Birincisi: Ekonomi yönetiminin arzuladığı gibi büyüme oranımız 2011’deki sürdürülemez düzeyin altına düşürüldü. Ancak gerçekleşen büyüme hedeflenenin altında kaldı.

    İkincisi: Yüzde 2,2 oranında büyüdüğümüz bir yılda GSYH’nin yüzde 6’sı kadar cari işlemler açığı verdik. Evet, cari açık bir yıl önceki yüzde 9,7 düzeyinin oldukça altına düştü ama sonuçta hâlâ yüksek bir cari açığımız var. ‘Yüksek cari açık–düşük büyüme’ pek alıştığımız bir olgu değil. Bu sevimsiz ikili üzerinde düşünmekte yarar var. Soru şu: Sürdürülebilir büyüme oranımızın yüzde 4,5-5 arasında olduğunu düşünüyorduk; bu düzey düşüyor mu?

    Üçüncüsü: 2012’de hem özel yatırım harcamaları hem de özel tüketim harcamaları bir yıl öncesine kıyasla azaldı. Özel yatırım harcamalarının düşüş hızı yüzde 4,5 oldu. Daha önemlisi şu: Özel yatırım harcamalarının artış hızı yıl içinde baş aşağıya gitti. Bu açıdan en kötüsü son çeyrekti: Özel yatırım harcamaları yüzde 9,2 oranında düştü.

    Dördüncüsü ve daha önemlisi, şu soruya net bir olumlu yanıt veremiyoruz: 2013’ün ilk çeyreğinde toparlanma başladı mı? İlk çeyreğin bir öncekinden pek de farklı olmadığına işaret eden göstergeler var: Kapasite kullanım oranı, bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 2012’nin başından bu yana baş aşağıya gidiyor. Ancak ocak ve mart aylarında düşüş hızı oldukça sınırlı bir düzeyde kaldı. Sanayi üretimi kapasite kullanım oranına paralel bir seyir izliyor. Reel kesim güven endeksi de ocak ayına kadar benzer bir eğilim gösterdi. Ocak ve şubat aylarında ise oldukça ılımlı bir iyileşme gözlendi. Ne var ki mart ayında tersi bir gelişme yaşandı. Bu gösterge, özel yatırım harcamaları açısından bize ışık tutan bir gösterge. Öte yandan, otomotiv sektörü üretimi de düşmeye devam etti ilk iki ayda.

    Ilımlı bir toparlanmaya işaret eden göstergeler de var: Kredi artış oranı 2012’nin ikinci yarısında yüzde 15 düzeyindeydi. Bu yılın ilk üç ayında yüzde 22’ye yaklaştı. Ayrıca, son bir iki hafta hariç, faiz oranları geçen yılın ikinci yarısındaki düzeylerinin altında kaldılar. İlk iki ayda altın dışı ihracat ile altın ve enerji dışı ithalat, 2012’deki ortalama artış düzeylerinin üzerinde arttı. Bir de dışsal olumsuz gelişme var: Geçen yılın sonundaki yazılarımda yine çeşitli senaryolar oluşturarak makro göstergelerin nasıl gelişebileceğini tartıştım. Avrupa’nın kötüleşmemesi ve ABD’de mali uçuruma ilişkin sorunların çözülmesi halinde, mevcut yurtiçi ekonomi politikası çerçevesinde yüzde 4 gerçekçi bir büyüme tahmini olarak görünüyordu bana. Avrupa, Güney Kıbrıs nedeniyle bir miktar karıştı ve sermaye girişlerinde azalma yaşandı.

    Özetlediğim göstergeler, ilk çeyrekte bir toparlanma başladıysa bile bunun oldukça sınırlı bir iyileşme olduğu yönünde. Yine de ‘şimdilik kaydıyla’ yüzde 4’ü hâlâ ulaşılabilir buluyorum. Ancak, Avrupa’daki durumun sürmesi (Kıbrıs bitip İtalya başlayabilir mesela) yüzde 4’ü tehlikeye sokar.


    Bu köşe yazısı 02.04.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır