Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    BAE bizim coğrafyamızın en yeni sanayi ülkesi oluyor

    Güven Sak, Dr.19 Şubat 2013 - Okunma Sayısı: 1468

    Hatalı yatırımlar yapabiliyorlar. Ama rakamlar da ortada, BAE artık bir sanayi ülkesi oluyor.

    Arap baharının kazananlarından biri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi görünüyor. Geçen hafta BAE’nin başbakanı ve Dubai’nin yöneticisi Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum, ülkesine, Yemen, Mısır, Suriye ve Tunus’tan, son iki yılda, 8,2 milyar dolarlık bir fon girişi olduğunu açıkladı. Şimdi diyeceksiniz ki, BAE zaten bu paraları alıp, Batı’da bir yere yatırıyordur, neden oraya gidiyorlar? Eski inanış böyleydi. Ama bakın şimdi pek de öyle değil. Biz buralarda bazı şeyleri hala eskisi gibi devam ediyor zannediyoruz. Halbuki dünya değişiyor. Hem de son derece süratli bir biçimde değişiyor. Daha 1995 yılında BAE’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 90’ı petrol, doğalgaz ve bunlara dayalı ürünlerdi. 2010 yılı itibariyle bunların toplam BAE ihracatı içindeki payı yüzde 54’e geriledi. Ne arttı? Ülkenin imalat sanayi ürünleri ihracatı yoktu. Hoppala paşam, Malkara Keşan yani. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede, 1995 yılından 2010 yılına BAE bir sanayi ülkesi olmaya başladı. Şimdilerde ağırlıklı olarak “tekrar ihraç” (re-export) ülkesi olarak öne çıkan BAE’nin 2030 yılı ekonomik vizyonunda ilaç sanayi, biomedikal ve savunma sanayinin gelişmesine öncelik verileceği belirtiliyor. BAE’nin doğal kaynağa dayalı bir ekonomi olmaktan çıkıp, bir sanayi ülkesi haline gelmek için çaba harcıyor olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Eskinin “para onlarda, sanayi bizde” yaklaşımını süratle değiştirmekte fayda var.

    Geçenlerde Azerbaycan’dan dostlarıma örnek olarak BAE’yi verdim. BAE bizim bölgemizde ‘Bir ekonomi nasıl tek kaynağa bağlı olmaktan kurtulur, ekonomik yapı nasıl çeşitlendirilir?’ sorusuna verilmiş son derece manalı bir yanıt gibi duruyor. Bir buçuk yıl kadar önce gelip “BAE ve Türk firmaları, Doğru Avrupa pazarını birlikte hedefleyebilirler mi?” diye sorduklarında çok şaşırmıştım. Benim hatam. Dedim ya, biz burada dünyanın kendi etrafımızda döndüğünü zannediyor ve hiçbir şey yapmadan en parlak sanayi ülkesinin Türkiye olmaya devam edeceğini zannediyoruz. Yanlış düşünüyoruz. Orada toplanan kaynakların ille de başka yerlerde yatırıma yönlendirildiğini zannediyoruz. Yanlış düşünüyoruz. Emirlikleri hafife alıyoruz. Tamam, bütçe kısıtı nedir bilmedikleri için, hatalı yatırımlar yapabiliyorlar. Ama rakamlar da ortada, BAE bir sanayi ülkesi olma yolunda adımlar atıyor. 1995 yılından 2010 yılına BAE ekonomisi çeşitlenirken, zaten çeşitli malları ihraç edebilen Azerbaycan ihracat pazarları açısından tek ürüne, petrole kilitlenmiş gibi duruyor.

    Eskiden Türkiye’nin etrafındaki coğrafyaya bakarken, üç adet sanayi ülkesi sayardım: İsrail, Türkiye ve Rusya. Şimdi artık gelecek hesaplarına BAE’yi de eklemek gerekiyor. Küresel Rekabet Gücü Endeksi’nde BAE, 142 ülke arasında 27’nci sırada yer alıyor. Altyapı kalitesi, makroekonomik dengeler ve kurumların kalitesi itibariyle dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birinden söz ediyoruz. Şu anda bir “tekrar ihraç” ülkesi olan BAE, önümüzdeki dönemde ilaç, biyomedikal ve savunma sanayi sektörlerinde önemli bir ülke olacak gibi duruyor. Ne olursa olsun bölgenin en güçlü sanayi ülkesiyiz rehavetinden çıkıp etrafımıza, içinde bulunduğumuz bölgeye daha ciddi bakmaya başlamamız gerekiyor.

    Biz İstanbul-Diyarbakır otoyolunu biran önce inşa etmezsek, yarın bir gün Gaziantepli üreticiler BAE’ye yerleşip, mallarını oradan İstanbul’a gönderirlerse şaşırmayalım. Benden söylemesi.


    Bu köşe yazısı 19.02.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır