Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Yunanistan’da ve Kürdistan’da iş yapma kolaylığı

    Güven Sak, Dr.02 Şubat 2013 - Okunma Sayısı: 1158

    Medya ve bankacılık gibi pek çok sektörde faaliyet gösteren Doğuş Grubu, Yunanistan’da marinacılık sektörüne girdi. Grup bünyesindeki D-Marin Marinalar Grubu, 2012’nin son günlerinde Atina’nın en büyük marinalarından Flisvos’un yüzde 50 hissesini satın aldı. Haberi Hürriyet Daily News vermişti. D-Marin’in Yunanistan’daki yatırımları 2013’te de devam etti. Türkiye’nin Ege ve Hırvatistan’ın Dalmaçya kıyılarına yaptığı yatırımların ardından şirket faaliyetlerini Yunanistan’a da genişletti.

    İyi haberleri duyunca rakamlara bir bakayım dedim. İlk bakışta her şey gayet iyi görünüyordu. Yunanistan ile Türkiye arasındaki ekonomik bağlantısallık seviyesi iki katına çıkmış. Ama karşılaştırma yapmaya kalkarsanız iş değişiyor. Mesela, batının Yunanistan ile doğunun da Irak Kürdistan’ı ile bağlantısallığını karşılaştırırsak, Kürdistan’da performans çok daha iyi. Neden? Yunanistan ile Türkiye hala “iki kere yabancı” mı? Yoksa mesele sadece Yunanistan’da iş yapma kolaylığıyla mı ilgili?

    Avrupa’da kriz sürüyor. Son dönemdeki olumlu beklentilere rağmen toparlanma yavaş olacak gibi görünüyor. İspanya’ya ilişkin verilere şöyle bir göz gezdirmek bütün hikayeyi anlamaya yetiyor. Avrupa ekonomilerinde daralma sürüyor, işsizlik oranları hala yüksek oranlarda seyrediyor. Avrupalı şirketler ve tüketiciler için ihtiyat dönemi henüz sona ermedi. Öte yandan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki iktisadi faaliyet hacmi son dönemde ikiye katlandı. Türkiye’nin dış ticaret rakamları krize rağmen artıyor. Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen ve buradan Yunanistan’a giden turist sayıları iki katına çıkıyor. Galiba Yunanlar ve Türkler birbirlerini yeniden keşfetmeye ve aralarındaki benzerliklere kıymet vermeye başlıyor. Türk dizilerinin Yunan kanallarında gösterilmesi ve sanatsal açıdan patlama yaşayan İstanbul’da Yunan sanatçıların sergilerinin açılması da sürece yardımcı oluyor. Bu arada, Türkiye’nin Yunanistan’a yaptığı yatırımlar da artıyor. “Bunda şaşılacak ne var?” diye düşünebilirsiniz. Ancak asıl şaşırtıcı olan, Türkiye’nin ülkedeki yatırımlarının zaten çok düşük düzeyde olmasıdır. Yunanistan’a yatırım yapan Türk şirketlerinin sayısı ikiye katlanmıştır katlanmasına, ama hepi topu 8’den 16’ya çıkmıştır. Bunlardan biri de bir kamu bankasının Yunanistan’da açtığı şubedir. Bana kalırsa bu rakam şaşırtıcı derecede düşüktür.  Şimdi rakamları bir de Kuzey Irak’a ilişkin rakamlarla karşılaştıralım.

    Geçtiğimiz hafta Mersin’de Irak’ta İş Fırsatları Zirvesi yapıldı. Katılımcılar arasında Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (KRG) Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Abdulhaluk Ahmet Çelebi de vardı. Çelebi’ye göre KRG’de faaliyet gösteren Türk şirketlerinin sayısı 2009 yılı itibariyle 485 idi. Bugün bu rakam 1500 civarında. Kuzey Irak’la karşılaştırıldığında Yunanistan’la ticari ilişkilerimiz solda sıfır kalıyor. Peki, rahatsız edici olan nedir? Söyleyeyim: Irak piyasası, Yunanistan’a kıyasla hayli tehlikelidir. Yunanistan piyasası otobansa Kuzey Irak piyasası tehlikeli bir dağ yoludur. Buna karşın, Irak piyasasına giren Türklerin sayısı Yunanistan piyasasına girenlerden misli misli fazladır.

    KRG’de yaşayan 5 milyon Kürt nüfusa karşılık Yunanistan’da 11 milyon kişi yaşıyor. Gelin görün ki, ikincisine yönelik ekonomik faaliyet düzeyi düşük. Peki bunun anlamı nedir? Belki de Yunanistan’da Türkleri yatırıma teşvik edecek karlı fırsatlar yoktur. Ya da Yunanistan’da iş yapmak sanıldığı kadar kolay değildir; iş ortamı sorunludur. İkinci senaryo daha makul gibi görünmektedir.

    Bu köşe yazısı 02.02.2013 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır